cumhurbaskanini halkin secmesi

entry101 galeri0
    51.
  1. desteklemediğim durumdur. bir döner ekmeğe kanabilen bir kesimi de hesaba katınca çok riskli olduğunu düşünüyorum. ayrıca bu yola başvurulursa medya daha da güçlenecektir, adaylara binbir şantaj, rüşvet ve karalamaların ardı arkası kesilmeyecektir. avrupalı insanlar kadar bilnçli ve de eğitimli olmadığımız düşününce halkın çoğunun yönlendirmelere kanacağı açıktır.

    ayrıca bu kararın devamı da başkanlık sistemidir.
    3 ...
  2. 52.
  3. deniz baykal ın karşı çıktığı, muhalefetin ne yapmak istediğinin daha açık olarak ortaya çıktığı hadise.
    0 ...
  4. 53.
  5. 54.
  6. 55.
  7. demokrasinin tam tanımına uysa da türkiye gibi yarı temsili hükümet ile yönetilen bir ülkede olamayacak olan şey..
    1 ...
  8. 56.
  9. direk parlamenter sistemden yari baskanlik sistemine gecilecek olan degisimdir. ulkeye yararindan cok zarari vardir. secilecek olan cumhurbaskani ben halkın iradesiyle geldim diyerek baskıcı bir tutum izleyebilir. ama 20 sene sonra gelse ideal olurdu. bu arada atalarimizin bir sozu ;
    (bkz: ofkeyle kalkan zararla oturur)
    0 ...
  10. 57.
  11. statükonun karşı çıkmaya çalışacağı ama çıkamayacağı; statüko açısından bakılırsa; iki ucu boklu değneğin çok boklu tarafı. (bkz: statükonun boka batması)
    0 ...
  12. 58.
  13. kenan evren'nin keşke anayasaya bunuda koysaydın dediği söz.
    0 ...
  14. 59.
  15. "egemenlik kayitsiz sartsiz milletindir "
    Mustafa Kemal Atatürk

    *
    2 ...
  16. 60.
  17. meşruiyet krizi ve sistem karmaşasına neden olacak durumdur.
    her ne kadar mevcut sistemimimiz klasik bir parlamenter sistem olmasa da cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, sistemi parlamenter sistemden iyiden iyiye uzaklaştıracaktır. üstüne üstlük böyle bir değişikliğin alelacele yapılması çok daha sakıncalı olacaktır. populistçe yapılan bu değişiklik, önemsiz gibi görünse de çok ciddi sorunlara neden olacaktır. en ufak bir hükümet-cumhurbaşkanı çekişmesinde ülke, meşruiyek kriziyle karşılaşacaktır. çünkü iki taraf da halk tarafından seçildiğinden hareketle, arkasında çoğunluğun olduğunu iddia edecek ve meşruiyetinden bahisle kararında diretecektir. bilhassa bizim gibi siyasi istikrarı yakalayamayan ülkelerde bu çekişmeler daha keskin yaşanacaktır.
    4 ...
  18. 61.
  19. Türkiye için çok vahim sonuçlar doğurabilecek yanlış uygulamadır.

    --spoiler--
    Bu "yürütme erki içinde ikinci bir güç odağı oluşturulması ve yürütmenin iki başlı olması" sonucunu yaratır ki dünyada normal işleyişini sürdüren parlamenter sistemler içinde ikinci bir örneği de yoktur.

    Sürenin iki kez seçilme hakkını verecek şekilde 5 yıla indirilmesi ise Cumhurbaşkanlığı makamının günlük politikanın bir parçası haline gelmesine yol açar.

    ikinci kez seçilme peşine düşecek cumhurbaşkanının politik denge hesapları içine girmesi, giderek tarafsızlığını yitirmesi kaçınılmazdır.

    Bu da Anayasa'nın öngördüğü "cumhurbaşkanının tarafsızlığı" ilkesinin en başından itibaren yok edilmesi anlamına gelir.

    Kaldı ki bu tür seçimlerde ilk turda belirli partilerin adayı olarak ortaya çıkan cumhurbaşkanının seçildikten sonra gerektiğinde kendisini seçen halkoyuna karşı tutum takınması da mümkün değildir.

    Cumhurbaşkanının Anayasa'nın öngördüğü gibi, bir kereliğine 7 sene süreyle TBMM tarafından seçilmesi en doğru yoldur. Bu TBMM seçemiyorsa, gelecek TBMM seçer.

    Başbakan, bir politik hata yaptı ve Cumhurbaşkanlığı seçimini bir krize dönüştürdü diye sistem değişmez.

    --spoiler--
    *
    1 ...
  20. 62.
  21. son derece yerinde ve doğru bir uygulamadır. cumhurun başını cumhurun seçmesi kadar doğal birşey olamaz. sivil cumhurbaşkanı istemeyenleri yusuf yusuf ettiriyor o ayrı tabi.
    1 ...
  22. 63.
  23. yazarın, sosyolojik açıdan toplumsal tasarım kavramıyla açıklamaya çalışacağı başlık.

    insan, bilgiyi öncelikle gördükleriyle, duyduklarıyla yani algılarıyla edinir. o halde bilincin dış çevrenin oluşumları tarafından belirlendiğini söyleyebiliriz. dış çevrenin etkisiyle oluşan bu bilgileri, duyguları, düşünceleri zihnin içi olarak kabul edersek; bunları yönlendiren, sistemli bir bütün haline getiren bilincin de bir biçimlendirme etkinliği olduğuna şüphe yoktur. bilinç, ilk etapta nesnelerle oluşur fakat daha sonra insan ilişkileriyle ve gözlemleri aşan fikirlerle-tasarımlarla gelişir. işte bu aşamada ve devamında toplumsal tasarımların oluşumu ve hayatımızın her alanına etkileri gündeme gelecektir.

    bireyi toplumuyla kaynaştıran, kabul görmesini ya da dışlanmasına neden olan duyguları, sevinçleri, değer yargıları onun toplumsal tasarımlarını oluşturur. toplumsal tasarımlar, bir nevi bireye bağlıdır ama aslında onlarınkinden tümüyle bağımsızdırlar. toplumsal yaşam insan zihninde bazı tasarımların oluşmasına yol açmaktadır.

    ilk aşamada algılarımıza bağlı olan toplumsal tasarımlar, daha sonra bunu aşıp özerk gerçeklikler haline gelirler. ve bu noktadan sonra belirleyici olan, tasarımların içinde bulunduğu koşullar ya da ortam değil tasarımların birbirlerine benzerliği-yakınlığıdır. yani artık önceki toplumsal tasarımımız sonrakini belirler konuma gelmektedir ve bir nevi kemikleşme-sistemleşme söz konusu olmaktadır.

    toplumsal tasarımların konumuzla ilgili kısmı da buradadır. ülkemizde, toplumsal tasarımlarımıza baktığımızda aslında geçmiştekinden çok da bir içerik farkı yoktur. üzerinden yıllar geçse de bunlarda çok şey değişmemektedir. örneğin kadın-erkek eşitsizliği, insan haklarına saygıda eksiklikler, şiddet eğilimlerimiz gibi. işte cumhurbaşkanını halkın seçmesi noktasında da benzer bir tasarımımız var bana göre. yüzyıllardır padişahlıkla, sultanlıkla yönetilen bir toplumumuz var. bunun aksi bir yönetim şekline cumhuriyetle kavuşabildik, yani çok kısa bir süredirböyle yönetiliyoruz. ve cumhuriyet tarihinde, nispeten çok oy ayan bir liderle karşılaştığımızda hemen başkanlık ya da yarı-başkanlık sistemine geçme tartışmaları başlıyor. rte yönetiminde ya da özal döneminde olduğu gibi.. bu durum da tek lider tarafından yönetilme konusundaki toplumsal tasarımımızı ortaya koyar niteliktedir.
    1 ...
  24. 64.
  25. türkiye için çok saçma bir düzenlemedir. nedeni de türkiye cumhuriyetinde cumhurbaşkanının halka hizmet eden bir makam olmamasıdır. türkiyede cumhurbaşkanı denetleyici bir kurumdur. fransadaki cumhurbaşkanı ile karıştırılmamalıdır. türkiyede cumhurbaşkanını halk seçerse seçimlerden önce propaganda süreci olacak. peki bu süreçte cumhurbaşkanları halka ne vaatlerde bulunacak ? "en iyi vetoyu ben ederim !" , "en iyi rektörü ben atarım !" veya "en iyi resepsiyonları ben veririm !" mi diyecek ? ayrıca cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi demek o makamın alenen siyasallaşması demek. yani bir partinin kolayca devletin tüm kurumlarnı ele geçirebilmesi demek . (bkz: tehlikenin farkında mısınız ?)
    5 ...
  26. 65.
  27. 66.
  28. benim tam olarak anlyamadığım olaydır..

    bu noktada aklıma bir kaç soru geliyor haliyle..

    öncelikle cumhurbaşkanını haklın seçmesi parlementer sistemin sonu mu olacaktır..yoksa bizim sistemimizde parlementer sisteme devam edilecek buna ek olarak cumhurbaşkanınıda halk mı seçecektir..eğer birinci şekilde ise devlet yönetiminde iki başlılık hakim olur. yani gücünü halktan alan iki kanat -parlemento ve cumhurbaşkanı- düşecekleri fikir ayrılıklarında halkın desteğini öne sürebileceklerdir..bu da haliyle karar alma ve uygulama sürecinde yetkili olan kurumlar arası fikir ayrılı ve ardından muhtemel siyasal krizleri doğuracaktır..

    yok eğer başkanlık sistemine geçilioyrsa, yani cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumda parlementer sisteme veda edilecekse sonuçlar ilk seçeneğe nazaran daha hafif olabilir..tabi bununda kendi içinde bazı dezavantajları bulunmaktadır..
    2 ...
  29. 67.
  30. -cumhurbaşkanını bu meclis seçemez!
    + peki, halk seçsin o zaman
    -halk mı? hayır hayır halkta seçmemeli
    +ne yapalim peki?
    -cumhurbaskanı diye bişi yoktu zaten
    +bak sennn
    -evet, anayasaya giderim baaaakkkk
    1 ...
  31. 68.
  32. normal bir ülke normal şartlar normal bir halk için normal bir durumdur. fakat eurovisionda ermenistanın şarkısına 12 puan veren halkın seçtigi cumhurbaşkanı tarafından yönetilmekten, tanrı bu ülkeyi ve insanlarını korusun.
    2 ...
  33. 69.
  34. insana zorla jakobenizmin gözünü seveyim dedirten önerme, anayasa değişikliği, türkiye için en azından şu sıralar zırvalamanın daniskasıdır. rte nin gül veya türevlerini cumhurbaşkanı seçtirme çabasıdır; avucunu yalasındır.
    2 ...
  35. 70.
  36. sanatçıların milletvekilliğini destekleyen bir toplum düşünüldüğünde hiç konuşulmaması gereken bir durum.
    0 ...
  37. 71.
  38. olası Cem Uzan tehlikesidir.ya gelirse diye düşünülür.
    0 ...
  39. 72.
  40. bir sonraki adımı 'valileri de halk secsin' olacak onermedir.yani baskanlık sistemin on hazırlıgıdır.secim sistemimiz bize genel merkezlerin dayattıgı adayları secmemizi zorlamaktadır.halk once kendini temsil edecegi vekilleri kendi insiyatifleri ile secmelidir.bu da sıralama yerine aday gosterilen isimlere oy verilerek yapılabilir.
    0 ...
  41. 73.
  42. carpitilian ve uzerinde demagoji yapilan konudur. baskanlik sistemi ile yonetilen ve baskani halkin sectigi kabul edilen abd'de bile halk dogrudan baskani secmez. Halk her eyaletten iki kisi olmak uzere secicileri (electors) secer. Daha sonra da bu secicilerin sectigi baskan adayi baskan olur. seciciler istedigi adaya oy verme hakkina sahiptir ama nadir istisnalar disinda cok buyuk cogunlugu seciildigi partinin adayina oy verir. Secicilerin isi baskani sectikten sonra biter.

    Goruldugu gibi, baskanin cok buyuk yetkilerle donatildigi abd'de bile bizde onerilen gibi bir baskanlik secimi yoktur. oysa bizim cumhurbaskanligi makamimizin yetkileri abd baskaninin yetkilerinden cok daha azdir. cumhurbaskaninin halk tarafindan secilmesine karsi cikmak halktan kacmak ya da korkmak degildir. karsi cikilan ulkedeki sistemi degistirecek boyle onemli bir kanunun yangindan mal kacirir gibi cikarilmasidir. asil demokrasiye aykiri olan budur. ha bi de madem halktan korkmuyordunuz, 4.5 yildir akliniz neredeydi?
    5 ...
  43. 74.
  44. halka güvenmeyen zihniyetin karşı çıktığı olaydır.
    1 ...
  45. 75.
  46. türkiyedeki mevcut siyaset ve seçim anlayışı nedeniyle cumhurbaşlanliği seçimlerinde de altın, kömür, mercimek..vs dağitilarak oy yarişina girileceğinden pek de uygun olmayan önermedir. öncelikle topluma ve siyasilere doğru bir seçim kültürü yerleştirilmelidir. cumhurbaşkanı partilerüstü ve tarafsız olmalı, seçim kampanyasını da bu şekilde yönetmelidir. neticede devlete cumhurbaşkanı, orduya başkomutan seçicez, eve halı değil.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük