yerinde bir sorudur. cuma namazının esas amaçlarından bir tanesi de verilen hutbenin dinlenilmesidir. on rekat namazın yanında verilen hutbe ile cuma namazının rükunları tamamlanmış olur. hutbe dinlenmezse cuma namazı eksik kalacaktır. haliyle hutbenin anlaşılıp anlaşılmadığının sorulması mantıksız sayılamaz.
ancak arapça okunan surelerin anlaşılması alim kişiler tarafından bile mümkün değilken cami cemaatine böyle bir sorunun sorulması mantıksız olacaktır. eğer kastedilen meal ise genellikle alacakları cevap "sana ne" olacaktır. zira sureleri ve duaları okuyanların çoğu (yüzde doksan beşi) meallerini bilmez.
ülkemizde dini konularda bilginin gücü arapça konuşmaktan geçer. sohbetin arasında söylenen sureler ya da ayetler "ben bilgiliyim" mesajını kuvvetlendirecektir. okunan surelerin ya da ayetlerin meali dinleyene anlatılmazsa sureleri okuyanın egosundan başka hiç bir şey tatmin olmaz. dinleyen de "hım, ya ya evet, bak adam ne kadar da bilgili" kelimeleriyle sureyi okuyanın egosunu şişirmesine yardım edecektir.