benim lan bu. doğru dürüst arkadaşım yok. yani varda frekanslar farklı baya. hava da buz gibi. gerçi olmasa da çıkmıcam dışarı. depresif şarkılar dinliyorum evimde.
arkadaşlar.
bu güzel insanları ezik diye karalamak ibişliktir.
biz de istemez miyiz gidip meme falan emmeyi ya da bir kafede oturup karışık çerezin fındıklarını yemeyi ?
Bazısı kulaklıklarını takmış, bazısı da sigarasını, çayını alıp bilgisayar ya da telefon başına geçmiş, ezik olmayan insanlardır.
Bunlardan birisi de benim. Bir cuma gecesi klasiğidir benimkisi, ağzımda şekersiz kahvenin tadı, kulağımda veya arka planda bir mor ve ötesi şarkısı, hafif ayaklarım üşürken ve acayip moralsizken başlıktan başlığa koşup entry girme peşinde olurum. Diğer sosyal insanlar arkadaşlarıyla barlara, kafelere giderken ben odamın köşesinde, tüm ışıkları söndürmüş bir vaziyette bir tek yüzüme telefonun ışığı yansırken uyuşturucu bağımlısı misali mosmor gözaltlarımı düşünerek kan çanağına dönmüş gözlerle boş boş ekrana bakarım. Arada arkaya atarım başımı, düşünürüm yanlışım ne diye. Sonra mutlaka "daha mutlu olamam" çalmaya başlar. Uyumak istersiniz, düşünceleriniz izin vermez. Bu durumda tek çare sözlüktür. Bunu neden buraya yazdıysam artık. Neyse.
cuma günü sabah 9'dan akşam 5'e kadar ders dolu olan insan için, cuma gecesi yapılacak en iyi şey tüm haftanın yorgunluğunu atacak şekilde evinde ayaklarını uzatıp film izlemektir.
sosyal olacağım derken kendimizden uzaklaşmayalım, bazen kendine vakit ayırmak en güzel mekanlardan veya aktivitelerden iyi hissettirir.