Doğal usullerle bu fatalite derecesine bu kadar kısa sürede evrilmiș olmayacak kadar acımasız olan virustür. Bilinen evrende bu denli acımasız olan tek canlı türünün Homo sapiens insanı olduğu düșünülürse, virusun yaptıkları aslinda o kadar da sürpriz değildir diye düșünmeme sebep olan cansız varlıktır.
Suriyeliler ülkelerinden kaçtığında vatan, millet , sakarya edebiyatı yapıp kendi şehrine virüs gelince memleketine veya sahil kısımlarına kaçan adamlara selam olsun.
Ülkecek ağzımıza sıçan virüs. Çinlileri yok edesim geliyor. Pis herifler, bı yemedikleri boklari kalmış. Nasıl bir belaya sürüklediler tüm dünyayı. insan kendine konduramiyor ama yanı başımızda. Ne halt edeceğiz nereye kadar sürecek Allah bilir. Gelecek neslin oturup tartisacagi tarihin birer unsuruyuz. Ne garip!
ülkenin sağcı çomarıyla solcu çomarının birbirine ne kadar benzediğini hatırlatmış salgın.
63 yaşında koah hastası bir dayı var bizde. bir yandan sigarasını içerken diğer yandan 24 saat boyunca oksijen makinasına bağımlı yaşıyor neredeyse. klasik yani. bu dayı anti tayyipçi. ak tayfa ile 7-24 dalga geçen kafa yapan, akpli esnaftan alışveriş bile yapmayan ekipten.
ama herif bu salgın çıktıı günden beri a haberci 'ekonomi çok iyi'ci amcalar gibi takılıyor ve olayın amerika komplosu olduğunu amacının da çin'in ağzına sıçmak olduğunu savunuyor. türkiye'deki hasta ve vefatlara zaten inanmıyor da italya diyorum ispanya diyorum yok sadece kendi bildiğini okuyor. bu kafanın azınlık olmadığını bilmek de insanın ayrıca moralini bozuyor işte.
iki gündür belirli aralıklarla kuru öksürük(boğazda gıcık hissi), yine ara sıra mide bulantısı ve sürekli olan halsizliğimle beni tedirgin eden zıkkım. Ama ateşim hiç çıkmadı. Hastaneye gidip gitmemekte kararsız kaldım. Hastaneler full tehlike şu an zaten. Allah aşkına biri bi akıl versin.
şubat sonu yakalanıp, mart ortalarında atlattığımı düşündüğüm hastalığa sebep olan virüs.
korkulacak bişeyi pek yok. öksürmekten uyuyamayacağınız geceleri göze almanız gerekiyor. ciğerlerinizi kusacaksınız. 15 yıldır sigara içerim buna rağmen o nöbetlere genç yaşımda zor dayandım. yaşlıların bunu atlatması gerçekten zor.
bana teşhis konmamıştı ben içtiğim ilaçlardan dolayı tat alamadığımı düşünüyordum ama bu da virüsün bir semptomuymuş. içtiğim sigaranın dahi tadı yoktu ki ben her gün bir paket içmeye devam ettim. sekmez.
hastalığa yakalanırsanız eve kapatmayın kendinizi. dışarıya çıkın demiyorum ama öksürük nöbetlerinde balkona çıkmakta yada cam açmakta fayda var. zaten nefes alınmıyor birde kapalı ortamda insan gerçekten boğulacak gibi oluyor.
halsizlik bende yoktu. öksürdükçe ve geçiremedikçe öfkeleniyordum bu da beni diri tutuyordu. sanırım.
çok detaylı yazarım da hatırlamak dahi istemiyorum.
korkulduğu kadar tehlikeli mi yoksa ben mi virüs için fazla güçlüydüm bilmiyorum.
hastalık geçince bir ay daha kaburgalarda ve sırtta ağrı sürüyor. öksürmekten.
pardon ya şubat başıydı. ''askerden geldikten sonra''
mart başında tamamen iyiydim.
Kaç gündür ha bugün 100 ha yarın 100 diye bekliyorum ama ölü sayısı hala günlük bir dalya diyemedi.
Sadist zevklerim vardır ama bu konudaki isteğim bu zevklerimin tatmini için değil, şemsiye girmeden akıllanmayan asil Türk milletinin şemsiye üzerinde az oturup da evden çıkmamayı öğrenmesi için.
Grafiğe göre virüsün yayılma hızı sürekli artışı bırakarak sabit bir seviyeyi izlemeye başlamış. Bu güzel çünkü tepe noktasına yaklaştığımızı gösteriyor. Muhtemelen kısa süre sonra(~2hafta) kısmen kontrol altına alınacak ve yavaş yavaş düşmeye başlayacak. O zamana kadar tedbiri elden bırakmamak ve dikkatli davranmaya devam etmek gerekiyor.
bu da geçecek elbette ama sistemde yaratacağı evrimsel süreci merak ediyorum. batı bütün defolarını ortaya çıkarırken, uzak doğu nefreti giderek yükseldi. süreçte insana değer veren görüntü çizen tek devlet aşırı şaşırtıcı bir biçimde bizdik. millet gaspçılar gibi komşusuna giden maskelere el koyarken, trilyonlarca dolarlık ekonomik yardım paketleri açıklayan devletlere erzak yardımı gönderdik. etimiz budumuz yok, aşırı derecede israfla ve rantçılıkla yaşadık ama en kötülerimiz bile merhametten vazgeçmedi. bu da bişeydir. covid-2 geçecek ama dünya neye benzeyecek, göreceğiz.
not:tam bir akepeli ağzıyla yazıldığını fark ettim ama değiştirmeyeceğim. kastettiğim bireyler değil toplumsal karakterdi.
virüs yavaş yavaş bizim ülke siyasetine girmeye başladı. mhp li vekilde vaka var, chp de ise ilçe yöneticisi vefat etti. ilginç ki bu adamlar evlerinden çıkmamış. virüs uçuyor mu bilinmez ama, bizim akp kabinesine girerse çok can yakar.