24 mart günü öğle saatlerinde yaptırdığım test sonucunda koronavirüs (covid-19) testim pozitif çıktı.
akabinde hanım ve çocuklara test yapıldı şükür ki korktuğum olmadı negatif çıktılar. acil bir şekilde kayınbaba ile onları memlekete gönderdim. özel bir hastanede karantinadaya alındım.
üç hafta önce belediyedeki bir iş nedeniyle tayland'lı iki mühendis ile toplantı yaptık. muhtemelen onlardan kaptım. aynı şekilde toplantıdan bulunan diğer muhendis arkadaşımda pozitif. (durumu iyi)
yaşım 44. genel durumum iyi. korona süresince biraz ateş ve öksürük yaşadım. kronik rahatsızlığım yok. doktorlar bir iki gün içinde taburcu edeceklerini söylediler.
bana bulaşmaz demeyin bu illetin herkesi ziyaret etme potansiyeli var. kendinizi izole edin, yaşlı ebeveynlerinizi evde tutun.
sigara içenler için süreç nefes darlığı olarak zorlu geçiyor. solunum cihazına bağlanmaya kadar yolu var. virüs vücudunuzdan atılana kadar kafanızdaki fanus ile 4 gün yaşıyorsunuz.
Lancet adında çok köklü, dünyada otorite kabul edilen, 180 yıllık bir tıp dergisi var. Bu derginin hesaplamasına göre virüsten ölenlerin, belirtilerin görülmesinden itibaren ortalama 19 gün sonra öldüğü saptanmış. Buna DSÖ'nün 2-14 gün arasındaki kuluçka süresini de eklersek, ölenler 21 ile 33 gün arasında ölüyor. Yani bugün bütün nüfus tek tek ayrı ayrı odalarda karantinaya alınacak olsa bile 28-29 Nisan'dan önce salgının durması mümkün görünmüyor. Günlerdir anlattığımız yöntem agresif biçimde uygulanmaz, sermaye lehine ikiyüzlü bir evde kalma önermesi sürdürülmeye devam ederse, bu tarih aylarca ötelenir ve ölebilecek insan sayısından çok daha fazlası ölür. Yani salgın ne zaman bitecek sorusun cevabı, olayların hangi sınıf lehine gelişeceğiyle alakalı.
abd 1 milyon
brezilya 660 bin
hindistan 515 bin
meksika 320 bin
rusya 380 bin
peru 200 bin
endonezya 150 bin
ingiltere 180 bin
italya'da 165 bin
iran 140 bin
kololombia 140 bin
fransa 150 bin
almanya 140 bbin
ispanya 100 bin
arjantin 125 bin
g.afrika 100 bin
ukrayna 105 bin
polonya 115 bin
türkiye 100 bin
belçika 30 bin
kanada 37 bin
şili 42 bin
çekya 30 bin
romanya 20 bin
hollanda15 bin
portekiz 15 bin
isveç 13bin
kanada 20 bin
pakistan 12000
ekvador 15000
isviçre 10 bin
irlanda 3000
afganistan 2446
cezayir 1078
g.kore 272
panama 295
japonya 892
guetmala 289
yemen 208
sudan 200
dominik 51
ırak 5bin
yunanistan 127
sırbistan 51
küba 49
tayvan 46
tayland 58
avusralya 99
venezüella 2
kktc2
Mısır 5000
boliya 5 in
Fas 186
g.afrika 4800
israil 400
suudi arabsitan 2407
bae 185
somali 135
ukrayna 83
moldova 341
slovenya 28
bae 198
bosna 21
arnavutluk 20
Tunus 28
bulgaristan 42
nijerya 158
kıbrıs rum 24
makedonya 18
arjantin 7000
hırvatistan 15
kamerun 108
umman 89
azerbaycan 78
kazakistan 10
singapur 24
yeni zellanda 9
katar 21
bahreyn 7
kuveyt 148
özbekistan 4
umman 4
gürcistan 3
g.afrika 16 bin
toplamda 6 milyon 830 bin kişi hayatını kaybetmiştir.
Dünya genelinde Covid-19'dan iyileşenlerin sayısı 642 milyonu geçti.
virüs tespit edilen kişi sayısı 671 milyon e yükseldi.
Yoğun bakım yataklarının yüzde 62-63'ü doluymuş. Bakanın kendisi söylüyor. Türkiye'de 40 bin toplamda, 24 bin de erişkin yoğun bakım yatağı var. 5698 de vaka olduğuna göre, toplamda 25 bin doluluk nasıl oluyor? O halde yoğun bakım servisi yetersiz demektir. Erdoğan dün ''üretim ve ihracat önceliğimiz'' demişti. Çok iyi para kazanan kapitalistler var bu işten. Bir yoğun bakımın fiyatı cinsine, donanımına göre 40-50 bin dolar civarlarında. Üretimin yüzde 80'i ise ihraç ediliyor. Özellikle bazı haberlerde ''Konyalı bir firma'' diye bahsedilen biri bu aralar tam bir ''yılın girişimcisi'' adayı. Onlar para kazanırken, durumu fırsata çevirirken, üretim ve ihracata öncelik verirken, hastalar yoğun bakımsızlıktan ölme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Arkadaşlar kaç gündür herkes yoğun bakım yataklarının doluluğunun hasta sayısıyla arasında ki tutarsız oranı konuşup duruyor ufak bir soru, acaba ülkede sadece covid-19 hastalığı dışında hastalar da olabilir mi ?
Bir de maalesef önlemler yeterli katılıkta alınmadığı sürece her geçen gün katlanıp hastanelerin taşma noktasına geleceği bir gerçek.