bu ve bunun gibi bir sürü sözlükte cool adam olmuş, bir marka yaratmayı becermiş, sözlüğü canlı ve güzel tutan yazarlardan biridir. sözlük dışında yani reel hayatında ister richie rich olsun ister işsiz olsun biz sözlük yazarları için önemli değildir. değil mi ama?
bu kadar kıytırık yazar arasında okumaya değer bulduğum nadir yazarlardan biridir. neden mi? güldürüyor adam, her entrysinde hem de. o da dalgaya alıyor işte eğleniyor, eğlendiriyor. kısacası beğenerek okuyoruz.
ekşi sözlük'e bok atmayan, hali hazırdaki bokluklarını yazan kral. bunu yazmanın uludağ açısından sakıncası nedir merak konusu? size ne lan? admalar uludağ sözlük başlığı altında alayınıza lafları tıkarken iyi, kral laf attı kötü, peh.
geçenlerde yolum eminönü-sirkeci tarafına düştü. uganda'dan gelecek bir arkadaşımı, sirkeci tren gar'ında karşılamam gerekiyordu işin aslı...
tıklım tıklım belediye otobüsüne attım kendimi ve akbilimde bakiye olmadığı için 25 kuruşu aleni rüşvet olmak kaydıyla 1,75 tl verdim sakallı şoföre... otobüs duraklarının orada(durakta değil ama) ayağının debriyaj ayarına sövdüğümünün şoförü kapıları açtı ve mahşeri kalabalık, halkın arasına karıştık.
derken alt geçidi kullanarak sirkeci tren gar'ına gitmek amacındaydım. ve fakat alt geçide girdiğim anda bir keman sesi ilişti kulaklarıma. sonrasında bir çello, piyano ve gitar sesi aynı anda eşlik etmeye başladı bu yalnız kemana. olamaz! klasik müzikti çalan.
sesin geldiği yere doğru yöneldim hemen. o da nesi? alt geçitteki umumi heladan geliyordu tüm bu enstrüman sesleri. o sırada kapının hemen iç tarafındaki maestro amcayı gördüm tam da filmlerdeki gibi bembeyaz saçları falan vardı. derken oradan geçen bir vatandaş meraklı kalabalık ve şahsımı aydınlatma nezaketini gösterdi. meğer bizim cool adam imiş içeride ıkınan ve bir arkadaşının "sıçarken klasik müzik iyi oluyor." tavsiyesi dolayısıyla parası neyse verip ekibi getirmiş.