comfortably numb

entry255 galeri3
    155.
  1. hayvanımsı güzellikte bir david gilmour solosu bulundurur içinde. ayrıca sırf solosu için dinlenen bir şarkı da değildir. insanı alıp uzaklara, çocukluğuna götüren büyüleyici şarkı sözleri de vardır. e daha ne olsun.
    0 ...
  2. 154.
  3. yüzeysel bakarsak son solonun yanında ilk solosu da harikuladedir. bana resmen okyanusta yunuslarların yüzüşünü gösteriyor.
    bu şarkı güzeldir. güzel bir kız çocuğuna dediğimiz 'güzel'dir bu. sade, saftır. yoğundur. müziği dinlediğimizi anlarız. yutarız yavaşça.
    bunun yanında, olağanüstü bir acıdır. sadece 'comfortably numb' diye bahsedilen ruh halindeki birisine ait duygulardan bahseder. eğer bu durumun ne kadar vahim olduğunu ucundan sezebildiysen, odur işte.
    huzurlusun evet, ama bir bakmışsın, bundan başka çaren kalmamış. tükenmiş, bunun da ötesine geçmişsin.
    ne başkası seni anlayabilir, ne de sen tarif edebilirsin.
    1 ...
  4. 153.
  5. ismi kesinlikle "komforteybıl namb" diye okunmayan mükemmel şarkıdır. çok ayıp olur.
    doğrusu; "kamftıblii namb" dır tam olarak.
    1 ...
  6. 152.
  7. 151.
  8. tutkunun müzikte ki karşılığıdır.
    2 ...
  9. 150.
  10. 149.
  11. 148.
  12. çok "orgazmik" bir şarkı. bilen bilir a dostlar. *
    1 ...
  13. 147.
  14. Van Morrison'ın muhteşem sesi ile muazzam hale gelen Pink Floyd şarkısı, solo kısmı tartışılmaz bile.

    http://www.youtube.com/watch?v=wpFo_E9Fq2k
    0 ...
  15. 146.
  16. psychedelic rock'ın tartışmasız zirvesinde olan pink floyd parçası.Daha iyisi gelir mi bilemiyorum.
    0 ...
  17. 145.
  18. solosu normal şartlarda hem teknik hem melodik olarak stairway to heaven isimli yine muhteşem bir parçanın solosunu ona katlayıp duvardan duvara vuracak derecede güzeldir.
    neye göre hazırlanır bu listeler hiç anlamam zaten.
    0 ...
  19. 144.
  20. çoğu kişinin uyuşturucuyla alakalı çıkarımlarına rağmen, hikayesi basit ve yaşanmışlıklar üzerine kurulmuş bir şarkı..

    "grubun gitaristi syd barrett, bir kuzey amerika turnesi sırasında lsd yüzünden kötü durumdadır. gitarını otel odalarında unutuyor ve onu geri almak amacıyla aynı gün tekrar önceki şehre uçmak zorunda kalır. ayrıca, grubun geri kalanından gün geçtikçe daha fazla kopyuor, tabii dünyadan da. bir akşam, olaylar patlama noktasına geliyor ve bu durum, david gilmour'un gruba katılmasıyla ve roger waters ile birlikte bu şarkıyı yazmasıyla sonlanıyor.

    chicago'daki bir konser sırasında, grup sahne almak üzeredir ve syd ortadan kaybolmuştur. odasına bakarlar ve syd oradadır, cenin pozisyonunda yatmaktadır ve uçmuş vaziyettedir. onu kendine getirme çabaları sorunsuz kalır. en sonunda kendi kendine konuşmaya başlar; fakat gruptakiler ne dediğini anlayamamaktadır. en sonunda, onu ayağa kaldırmayı başarırlar ve grubun sahne alması gerektiğinden dolayı, onu yürütüp gitarını boynuna asarlar. birinci kıta bu bölümü anlatıyor.

    anlatılanlara göre, konserin geri kalan kısmı boyunca onu götürdükleri yerde durmuştur syd ve kısa riff'ler kullanmıştır çalarken; bu yüzden grup onun bu halden kurtulacağını ummuştur. sonunda, konsere ara verildiğinde grup bir doktor çağırır ve doktor syd'e halisünasyonlarının yok olmasını sağlayan bir enjeksiyon yapar; bunu konserin ikinci yarısında syd'in tamamen normal davranmasından anlıyoruz. ikinci kıtada bu bölüm anlatılmakta.

    bu noktadan sonra, david gilmour gruba eşlik etmesi için çağrılır ve en sonunda, syd'in yerini alır. stüdyo kayıtları sırasında, syd ile çalışmak neredeyse imkansız hale gelmiştir zira bazen riff'leri tersinden bile yazdığı olmuştur.

    nakaratlar, syd'in bakış açısıyla söylenmekte. arkadaki rüya hissi veren altyapı bunu kanıtlıyor. şarkının sonlarına doğru, uyuşturucu yüzünden hayatının tamamen değiştiğini farkediyor anlatıcı; fakat bu konuda yapabileceği hiçbir şey yok, çünkü o artık huzurla hissizleşmiş. *
    disclaimer: bu çeviriler, kafiye amacı güdülerek, birebir çeviri yapmak amacıyla yapılmış çeviriler değil; tamamen şarkının derinindeki anlamları yakalayabilmek adına, düz yazı amaçlanarak yapılmış çevirilerdir. bazı şarkılarda, şarkının yapısıyla paralel bir şekilde kafiyeler görülebilir. katkıda bulunmak, yanlış olabilecek bir yeri işaret edecek yazarların eleştirileri, daha doğrusu iyi/kötü tüm eleştiriler kabuldür.

    ***

    merhaba?
    orada kimse var mı?
    beni duyuyorsan, başını salla.
    sesim geliyor mu sana?

    haydi, ses versene.
    duyduğuma göre, keyifsizmişsin.
    eh, ben acını azaltabilirim;
    seni tekrar ayağa kaldırabilirim.

    rahatla.
    önce, biraz bilgi gerek bana.
    basit olandan başlayalım:
    göstersene, neresi acıyor?

    acı yok artık, geri çekiliyorsun,
    uzaklaşan bir geminin ufuktaki dumanı misali.
    yavaş yavaş kendine geliyorsun.
    dudakların kımıldıyor, ama duyamıyorum söylediğini.
    çocukken, bir seferinde ateşim çıkmıştı,
    ellerim sanki iki balondan ibaret gibiydi.
    şimdi o duyguyu tekrar hissediyorum;
    bunu ben anlatamam, anlamazdın sen de.
    öyle biri değilim ben;
    huzurla hissizleştim ben, zaman geçtikçe.

    pekala.
    küçük bir batma hissedeceksin.
    daha fazla acı hissetmeyecek-- aaaaaahhhhh!
    fakat biraz miden bulanabilir.

    ayağa kalkabiliyor musun?
    sanırım işe yarıyor. güzel.
    bu idare eder konser sırasında seni,
    haydi kalk, gitme zamanı geldi.

    acı yok artık, geri çekiliyorsun,
    uzaklaşan bir geminin ufuktaki dumanı misali.
    yavaş yavaş kendine geliyorsun.
    dudakların kımıldıyor ama, duyamıyorum söylediğini.
    çocukken, bir seferinde anlık bir bakış yakalamıştım,
    gözümün ucuyla.
    bakmak için döndüm; fakat yoktu orada.
    şu anda net bir anı değil bu kafamda;
    çocuk büyüdü, sona erdi rüya.
    huzurla hissizleştim ben, geçen zamanda.

    ***
    5 ...
  21. 143.
  22. keyifli bir uyuşukluk. başka bir açıklaması olamaz bu şarkının.
    0 ...
  23. 142.
  24. 141.
  25. hangi kafayla yazıldığı merak edilen harika ötesi şarkıdır.
    yalnız serdar ortaç'ın o manidar sözleriyle yapılan şarkını yanında bu şarkının anlamını tartışmak yersiz.
    1 ...
  26. 140.
  27. pink floyd mucizelerinden sadece birisi. bu adamların nasıl bir ruh haliyle şarkı yaptıklarını sorgulatan keyifli uyuşukluk hali.
    1 ...
  28. 139.
  29. anlatılmaz birşey. anlatılmaz birşey. anlatılmaz birşey.
    1 ...
  30. 138.
  31. solosu için oluşturulduğunu düşündüğüm tek şarkı. başlangıcından itibaren dinleme durumunda o muhteşem solo özümsenebilecek hale gelir. direkt olarak soloyu dinlemenin şarkıyı tamamen dinlemek ile aynı etkiyi oluşturmaması bu sebeptendir.
    0 ...
  32. 137.
  33. her dinlediğimde beni benden alan güzel eserdir.
    0 ...
  34. 136.
  35. her zaman ''zevkler ve renkler'' mottosunu her türlü zevk ayrımında savunsam da, bu şarkıya burun kıvıran bir herifle, müzik falan konuşmam. öyle büyük bir şaheserdir.
    1 ...
  36. 135.
  37. değişik hissettiren pink floyd parçalarından yalnızca bir tanesi. Sözleriyle uyuşturur müziğiyle huzur verir.
    1 ...
  38. 134.
  39. bu şarkıyı ilk dinlediğimde hiç sevmedim. o kadar bayık ve sıkıcı geldi ki, tıpkı wish you were here gibi. onda da aynı şeyleri hissetmiştim. dinledikçe, sözlerini anladıkça daha bi anlamlandı, güzelleşti comfortably numb. dinledikçe sevdim, dinledikçe mest oldum ve biliyorum ki her dinlediğimde daha çok seveceğim.
    0 ...
  40. 133.
  41. 132.
  42. ruhumu teslim ederken çalınmasını istediğim şarkı. insanı sadece solosuyla bile derbeder edebilen şarkılar listesinde birinciliğe oynar, iddia ediyorum. pink floyd'un diğer şarkıları*** hepsi ayrı ayrı, orayı yıkarlar gerçi de neyse.
    her dinleyişimde en uç duyguları yaşamama sebep oluyor, ya defter sayfalarına falan ağlıyorum ya sözlüğe. kafayı yiyip bir süre duvar köşelerine kıvrılıyorum falan. fazla dinlememem lazım, evet.
    o değil de gilmour, topsun olm.
    1 ...
  43. 131.
  44. solosunu beğenmeyen arkadaşlarıma, bin türlü laf saydırdığım şarkıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük