yıllardır sağ kanatta sabri sayesinde kanser olmuş gs taraftarına sövmektir, bu yetmez alın size sağ açığa bide kazımı alalım iyice beter olun demektir. ulan hadi uygun fiyata falan kelepir alsan neyse diycem bide yıllık dünya para vermişin, bonservis olmayınca sanki bedava oynıyacak topçu. ayrıca elinde aynı bu tipte hemde daha iyisi var pino diye. ilerleyen dönemlerde trabzondan teofilo, yattara, beşiktaştan fatih tekke, eskişehirden batuhan, ve de manchester city den balotelli transferi bekliyorum, ne kadar sorunlu adam varsa alın gelin abi, toptan kanser olup ölelim bitsin bu iş, nasıl olsa gs deneme tahtası. ha 2 gün sonra kazımın 3-5 maçta çoşması bu entryi manasız kılmaz kesinlikle ama kesinlikle istikrarlı olamıyacaktır, göndermek için 50 takla atıcaz aynı misimoviç gibi, ha bide sakız çiğniyo, çok kötü çok. yazık şu şanlı galatasarayıma.
sorumsuzdur, disiplin problemleri vardır, kelepçe falan bilmeyen yok, ama chelsea'ye o golu ile hatırlayacağım adamdır.
galatasarayda ne yapar bilmem, başarılı olacağını da sanmam ama gidenin ardından sövmeye gerek yok, keşke biraz adam olsaydın kazım belki dikiş tuttururdun sağ kanatta.. ee olmadı,o zaman kanattan kaçıl arkandan gelen sabri bindirmesin sana..
şimdi öncelikle bu adamın yeteneklerini gökhan zan, serdar özkan gibi amelelerle karşılaştırmamak lazım. belli yetenekleri olduğunu futboldan az çok anlayan herkes bilir.
asıl sorun transfer olduğu takım. trabzonspor, beşiktaş gibi kadrosunu güçlendirmiş takımlardan biri almış olsa çok sorun olmazdı. ama galatasaray'ın şu konumda "ya tutarsa" mantığıyla transfer yapma lüksü yok. hele ki disiplin durumlarını göz önüne alırsak tutmama ihtimali fazlayken. yani kazım başarılı bile olsa bu transfer politikası yanlış.
hakkında bu kadar entry girilince,fenerbahçe'den kovulduğunu sandığım..,ki yanılmamışım!!.bir de ne göreyim ?!..,galatasaray kucak açmış kendisine.biz yıllarca galatasaray'ı, kendine özgü ve has futbolcularıyla izledik,bildik.ama gel görki adnan brodırslar saolsun,bu geleneği yerle bir ettiler,kazım kazım'ı da tüy niyetine diktiler.
yetenekli olan ama disiplinsizliğiyle bilinen eski fenerbahçe yeni galatasaray'lı oyuncu.. kazım'ı severdim hocaya kızdığı için fenerbahçe formasına yaptığı saygısızlığa kadar.. biz chelsea maçında atıığı güzel gol için teşekkür ediyoruz.. onun dışında yaptığı her iyi şeyi sorumsuzluğuyla unutturrdu zaten.. bakalım galatasaray dönemi nasıl olacak..
bu adama bu kadar laf söyleyenler, yarın öbür gün sahaya çıktığı zaman serdar özkan'dan daha çok işe yaradığını ve topu hücüma taşımada takıma ne kadar faydalı olduğunu görünce yerin dibine soktukları gibi şahlandırmasını da bilecekler mi acaba.*
hadi tamam, kazımı bir nebze anlayabilirim de necatiyi tekrar takıma istemek nedir ya? hayır o değil, lukunku petre bratu dönemlerine geri dönüyoruz, ondan korkuyorum.
biri şuna dur desin artık. kendi takımımdan utanmaya başladım. gerçekten.
ali turan serdar özkan mustafa sarp çok yakışıyor ya gsye tabi siz sütten çıkmış ak kaşıksınız.
not:galatasaraylıyım ali turan yada serdar özkan benim amcamın oğlu değil eksiliyen seni bilmem kulübün sahibi yada başkanıda ben değilim transferleride ben yapmıyorum
geçen sene türk telekom stadı daha yapım aşamasındayken arada sırada şöyle bir inşaate bakardım internetten.Hep aklımda keitanın attığı o sert şutları kalecilerin nasıl çıkaracağını hayal ederdim.Meğersem o şutları kazım çekecekmiş.Vay be,geçen sene bana biri bunlar bunlar olacak dese okkalı bir küfür yerdi heralde.Hayat ne garip insanın hayatını geçtim hayali bile 2 dakikada değişebiliyor.Kimler giymedi ki bu parçalı formayı birde kazım giysin bakalım ne yapacak?Tabii bu kafayla kazımdan bir şey olmaz ya haydi neyse.
galatasaray'da asla kaptan yapılmayacak ve hatta taraftar tarafından kabul bile görmeyecek futbolcu, ultraslan gelir gelmez tavrını koydu zaten. duruştan bakıştan bahsetmek için yüz fırın ekmek yemesi gereken çoluk çocuktan öğrenmeyeceğiz neyin ne olduğunu...
kadıköy'de arda ile cristian arasında patlak veren olayda galatasaray'ın evladı aydın yılmaz'ı santrada kedi yavrusu gibi tutup fırlatan futbolcuydu bu arkadaş. ''size küfreden emre'yi kaptan yaptınız yuuuuuuh'' mizacına sevgilerimizi sunarak sorarız; demek ki neymiş? beşiktaşlı duruşu galatasaraylı bakışı falan yok, kendimizi kandırmayalım dostlar; onu ters astığınız metin oktay pankartlarında terkedeli çok oldu.
ps: ultraromantiklerden 'ama biz onu kaptan yapmadık ki' açıklaması geldi, ilkeli yayıncılık gereği cevap hakkı verdiğimiz arkadaşlarımıza teşekkür eder iyi akşamlar dileriz. güntekin?
serdar özkan'dan hallice olduğu için galatasaray'da iş yapması muhtemel oyuncu.
o değil de serdar özkan'dan hallice dedim elim ayağım titredi.
bu adnanlar ile olmaz anlaşıldı.
bilindiği gibi colin kazım fenerbahçeden galatasaraya transfer olmuştur geldiği kulüpteki yaşantısı, davranışları ve kötü imajı ile tanınan ve sık sık gördüğü kırmızı kartlarla takımını en hayati maçlarda yalnız bırakmayı alışkanlık haline getirmiş bu oyuncunun teknik direktörümüz georghe hagi tarafından mutlaka alınmak istenmesi kendisi hakkındaki olumlu görüşlerimizi zedelemiştir.
elbetteki galatasarayda transferi teknik direktör ister yönetim hayata geçirir ancak daha kısa bir süre önce disiplinsiz diye kendi evladımız kaptanımız arda turana bile ceza veren, misimoviç, jo, keita gibi uluslararası yetenekleri gönderen yönetimimizin bu transferi gerçekleştirmesine akıl sır erdiremedik. ne colin kazım'ın söz verip "yakında çocuğum olacak ben futbol oynamak istiyorum demesi ne de hagi'ye söz vermesi bu transferin gerçekleşmesini sağlamamalıydı.
tarihi örnek sporcu ve kaptanlarla dolu olan (metin oktay, cüneyt tanman, bülent korkmaz, hakan şükür) galatasaray'ımızın bu oyuncuyu transfer etmesi saydığımız tüm kaptanlara da bir haksızlık olduğunu belirtir, ultraslan olarak herkesi aklı selim davranmaya davet ederiz.
bugüne kadar olan ağırbaşlı ve soğuk kanlı duruşumuz kimseyi yanıltmasın, bizlere galatasaray terbiyesi ve duruşunu öğreten tüm büyüklerimize ve yönetimimize bu öğrettiklerini hatırlatır buna da uygun davranmakları gerektiğini belirtiriz.
2010-2011 sezonu için 625.000 Euro ve 15.000 Euro maç başı ücreti,
2011-2012 sezonu için 1.250.000 Euro ve 16.000 Euro maç başı ücreti,
2012-2013 sezonu için 1.250.000 Euro sabit ve 17.000 Euro maç başı ücreti,
2013-2014 sezonu için 1.250.000 Euro ve 17.500 Euro maç başı ücreti alacak.
"4.375.00 Euro" 3,5 sezon boyunca hiç maçta oynamasa bile alacağı toplam para.
"655.000 Euro" 3,5 sezon boyunca her sezon ortalama 10 maç oynaması durumunda (ki gördüğü kırmızı kartlar ile daha fazlası olmayacaktır zaten) alacağı toplam maç başına para.
gerçekten çok güzel bir transfer. hani söyleyecek söz bulamıyorum.
artık bizim futbolcumuzdur. hayırlı olmasını dilemekten başka yapacak birşey yok. en sevmediğim basketbolculardan biriydi ermal kurtoğlu da. ama canavar gibi oynuyor maşallah.
80 numarayı giyecekmiş. seksand kazım diyebiliriz sanırım.
empati kurup, bir galatasaraylı gibi düşününce;
--spoiler--
kazım kazım.. kazım kazım ah ki ne kazım.. bana yeniden küfürler ettiren kazım..
--spoiler--
---alıntı--
Bu hayat sırtımıza sırtımıza vururken ahlaklı ve onurlu kalmaya çalışıyoruz ya hani kimimiz... Çocukların boğazından geçeni kazanırken, yeni yetmeliğimizde anne-babanın kazandığından verdiği harçlığı harcarken, bir kale direği kadar dik kalmaya çalışıyoruz ya bu topraklarda. Zengin olmaktan daha zor ve makbul olan da budur...
Futbol fena halde hayata benzer ya hani, Cristiano Ronaldo bu yüzden sevilmiyor işte... Hep bir sahte tarafı var değil mi? Sempatik dediğin Messi oluyor... iyi profesyonel, geceleri en fazla pizza yiyip, Playstation oynayan bir ergen... Taraftar da kendini ceza sahasında yer atanlar yerine formasını terden sırılsıklam olmuş adamlar görmek istiyor sahada. O biletin, o kombinelerin parası kolay kazanılmıyor. Hayata küstah doğmuş adamları kimse görmek istemiyor sevdiği formanın, armanın altında...
Ronaldinho'yu yollayan Barcelona'nın haklı sebepleri vardı. Adriano'dan vazgeçen Inter'in de. Onların futbol yeteneğini tartışan delidir de; yetenekten kime ne! Barcelona eğer Ronaldinho sonrası, Adriano gibi bir adama formasını giydirseydi Katalanların alayı ayaklanır, onun atacağı, attıracağı gollerden vazgeçerlerdi. Şimdi bu iki adamın da yolu aynı...
Kazım ve Galatasaray'ın hikayesi de budur. Bir kulüp zirvelerde de dolaşır, dibe de vurur... Bir takıma sevdalanmak, acıyı da gerektirir zamanı geldiğinde. "Yenilsen de yensen de"dir, "Yağan yağmurda ıslanmadık ki"dir taraftarlık. Bir duruş ister taraftar kulübünden; kupalar gelir, gider, asaletin yeter diye bağırdığında önce kendi inanmalıdır. Galatasaray'ın da yitirdiği budur...
Bir zamanlar Avrupa Gol Kralı olmuş Tanju Çolak'ı, tabanca ile poz verdi, Hülya Avşar ile aşk yaşadı diye kapının önüne koyma cesaretini gösteren kulüp, sadece Kazım ile değil, öncesinde aldığı kararlarla da "Bir Başka Galatasaray" olduğunu gösterdi bu ülkenin futbol tarihinde....
Menajerlik şirketine ortalıktan dolayı federasyondan ceza alan Serdar Özkan ile o gün yollarını ayıramayan, rakibi haince tekme atan Barış Özbek ile yeni sezona giren Galatasaray ile, sezon başında disiplinsiz diye Keita'yı gönderen, otobüste güldü diye Misimoviç'e valiz toplatan Galatasaray aynı Galatasaray...
Ezeli rakibin formasının değerini bilmeyen ve kovulan Kazım'ı alan, resmi sitesinden transfer haberini iki gencin imza haberinin sonuna sıkıştırıp, utancından aynalara bakamayan Galatasaray da, işte bu Galatasaray! Lakin bu Galatasaray, 14 yıl şampiyonluk hasreti çeken, Sefer'ler, Fettah'larla tribünde ömür tüketen, yeteneği kısıtlı, ama adam Cüneyt Tanman'ı kaptan bilen taraftarın Galatasaray'ı değil...
Kaybeden bu Galatasaray değil! Kaybeden "Başka Galatasaray yok" diyenler... Başka bir Galatasaray var, varmış... Birileri bir başka Galatasaray yarattı. Bugün Kazım transferine isyan eden taraftar için acı olan, bu "başka Galatasaray", onların Galatasaray'ı değil... Ve takımsız ve sevdasız kalmak ne demektir; bunu işte kimse bilemez...
--alıntı-- http://acetobalsamico.blo...ir-baska-galatasaray.html