maç kadrosunda ileride tek gördüğüm anda aha daum yapmış yine ibneliğini dememe sebep olmuş futbolcu.
kendisinden forvet olmayacağını daum da bilmekte ama onun tek amacı ileride iki ağır defansı yoracak hallaç pamuğuna çevirip sinir harbi yaratacak bir piç oyuncuyla ortalığı dağıtmaktı. kazım da kendisine verilen görevi yerine getirdi. ha adam gibi bir hakem olsaydı ilk yarıda etkisiz hale gelirdi orası da ayrı bir konu.
futbolda sadece fiziğin yeterli olmadığını, cümle aleme bir kez daha kanıtlamış futbolcu, beyin lazım beyin, futbol zekası denen bir şey var ama bu adamda yok malesef.
25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçında resmen çıldırtmıştır taraftarı, 7 şut çekti 18 i dışarı gitti, 24 tanesi stadın dışına çıktı, ne çabuk oynama, ne asist, ne son vuruş, hiçbiri yok, sırf vücut adam yahu, en az 4 fark atabileceğimiz maçın ırzına geçmiştir, ayda yılda bir iyi oynar, sonra iyi futbolcu olur, bu ülkede böyle...
not: derbide, oyundan alındıktan sonra, babasından da azarı yemiştir, 'lanet olsun senin gibi evlada' dedi sanırım babası, dudaklar çok kalındı okuyamadım...
25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçı'nda 6-7 şutundan 6-7 tanesi falan kalenin üstünden dışarı çıkmıştır. sadece 25 ekim 2009 tarihi için; ikinci guiza vakasıdır.
bir halısaha futbolcusundan pek bir farkını göremiyorum.
teknikse teknik, hızlıysa hızlı. türkiyede teknik ve hızlı 20.000 tane 16 yaşında çocuk bulurum, 3 seneye hepsi en az kazım kadar olurlar. peki neden bu 20.000 tane çocuk büyük takımlarda değil? çünkü bir çoğunda futbolculuğu kaldıracak mantelite yok. bir çoğu yoğun antreman programlarını, ağır sorumluluğu kaldıramayacak tipteler. bir çoğu kendisine iyi bakacak tipte değil, bir çoğu takımı değil kendi becerilerini düşünüyor.
ve işte böyle elemelerden geçtiklerinde 3-5 tanesi kalıyor geriye.
işte kazım bu elemelerin çoğunda sınıfta kalacak bir futbolcu. yetenekli ve hızlı. ama zeki diyemiyorsunuz, çok çalışkan diyemiyorsunuz, hırslı diyemiyorsunuz, takım oyuncusu diyemiyorsunuz. sokaktaki 10 çocuktan birinde rahatlıkla bulabileceğiniz tekniği ve hızı dışında hiçbir şey bulamıyorsunuz.
fenerbahçe'yi haketmeyen birisi. anadolu kulüpleri için iyi biri olabilir.
türkiye'nin en yetenekli futbolcusudur gözümde. en iyisi demedim bak. yetenekli işte adam. hızlı, teknik ve fazlasıyla güçlü. mental zayıflığı var mı, var. savruk mu, savruk. beyinsiz türk futbol seyircisinin çekemediği kadar özgüvene ve rahat tavırlara sahip mi, sahip. olsun be kazımım, ben arkasında 8- c.kazım yazan formamı aynen senin yaptığın gibi böyle şeyleri sklemeyerek, gururla giymeye devam edeceğim. ya bu kazım kim çıkarın lan şunu yok mu koskoca fenerbahçe'de daha iyisi diyenlere de alenen kafam girsin diyorum, saygılar.
bir de şuna inanıyorum ki bu adama format atıp semih şentürk'ün beynini yükleseler dünyanın sayılı forvetlerinden olurdu.
fenerbahçe de olsun milli takımda olsun devamlı kendine oynayan oyuncu. daum un gelmesiyle ilk 18 e giremeyeceğini düşünürdüm ama nedense kötü oynasa bile ilk 11 de oynatmaya devam ediyor daum.
daum'un kendisine tanimis oldugu bu kadar toleransin nereden, niye ve nasil geldigini cok merak ettigim, profesyonel futbolcu profiline yakismayan cocuk.
tek numarası palet gibi ayağına yapışan top olan, bunun dışında arkasında oynadığı gökhan gönül'ün performansını da olumsuz etkileyen, hala milli takımda ve fener de nasıl oynadığına şaştığım futbolcu. gökhan gönül'e acıyorum bir galatasaraylı olarak, ulen bu adamla arkalı önlü oynanır mı, önünde her daim duran bir kütle yığını.
chelsea'ye bala göte gol atması dışında hiç bir numarası olmayan futbolcudur. 2 senedir türkiye'de yaşamasına rağmen aurelio gibi istiklal marşı'nı okumasını geçtim gram türkçe öğrenememiş hırbo bünye.
hani kapasitesiz bir bilgisayara en üst kalite oyunu yükleyince oynarsın ama donma olur ya, tam randıman alamazsın...
hah, işbu başlığın işaret ettiği topçu da budur benim gözümde. kumaşı yok arkadaş, üçüncü lig insanı bu sen bunu şampiyonluğa aday bir takımla, sürekli koşması gereken bir milli takıma koyarsan iflas eder bir süre sonra... kalıbında yok çünkü...