bunu ortaya atan bünyenin büyük ihtimal coca cola şişesi üstünde oturuken aklına gelmiş abuk söylemidir. bir de böcekten yapılıyormuş ya hani coca cola du bakalım daha ne boklar atılacak firmanın üstüne.
Coca Cola'nın pazarlama temsilcilerinden biri Ortadoğu'daki görevinden büyük bir hayal kırıklığıyla dönmüş. Niye başarılı olamadığını da arkadaşlarına anlatmış:
"Beni Ortadoğu'ya ilk gönderdiklerinde iki sorun vardı : Ben Arapça bilmiyordum. Halkta da okuma yazma öyle yüksek değildi.
Bu yüzden onlara vermek istediğim mesajı yan yana 3 resim halinde düzenledim.
Birinci resimde bir Arap..Çölde kumların üstünde sürünüyor, susuzluktan kavrulmuş, ölüyor..
ikinci resimde kumlar arasında bulduğu Coca Cola'yı içiyor..
Üçüncüde adam dipdiri..Ayakta.. Canlı ve neşeli.."
"Ee.. Harika fikir.. Anlamadılar mı?.."
"Anladılar tabii. Sorun da bu.. Araplar sağdan sola okurlarmış meğer!.."
(bkz: coca cola): muhammed yok mekke yok!
(bkz: pepsi): allah yok asıl!
(bkz: le cola): olum akıllı olun lan!
(bkz: kristal kola): tövbe edin ya gavurlar!
(bkz: zemzem kola): önce okuyun ey kafirler!
(bkz: cola turka): biz biliyoruz da mı okuyoruz!
kronolojik sıra böyle devam ediyor. muhtemelen yeni çıkacak kola markası da gerekli algoritmik düzenlemeden sonra:
arap alfabesini bilen biri olarak koka kola logosunun tesrten görünümünün la muhammed la mekke cümlesine benzetilişini biraz abartılı buluyorum. ama benim dediğim gibiyse bile "ilginç bir rastlantı"*.
vardır böyle huylarımız türk milleti olarak ve bir şeylerden illa bir anlam çıkarmaya çalışmak. nikede allah yazısı, coca colada allah yok yazısı çıkarmışızdır.
ama tamami ile art bir bakıştır. art derken sanatsal değil kötü niyetlidir.
siz hiç gördünüzmü bir hiristiyanın böyle şeylerle uğraştığını.
çıkıp papazın biri dedimi size.
efendim türkçede göt bizim god yani tanrı lafını andırıyor.
yada casus kelimesi bizim jesus (hz. isa) ya hitap edilmiş. isa'ya casus diyorlar.
türkçede kilişe sıradan baya demek. bizim kiliselere sıradan demek istiyorlar.
türklerin bu konudaki başarılarına bir örnekde bahçelinin 40ncı yıl hesabıdır.
ucuz hisse düşkünlerinin ortaya attığı olaydır. insanları soğut satılmasın, ucuz olsun biz alalım. istekler elde edilir, unutulan gündem, sonra köklü firma batmaz. hisseler tavan ve uyanıklar köşe üstüne köşe. buda başka bir hayal dünyası olabilir.
tersten okuyunca çıkan anlamı göze alındığında aslında düzü dikkâte alınarak muhammed var, mekke var mesajı çok daha mantıklıdır. yine de bunun için insanların bilinçaltına yerleştirilen bir nevi 25. kare tekniğinin markalaştırılmış hâli denebilir. etkisi bilinirse ne kadar iplenip iplenmeyeceği ona göre kararlaştırılabilir.