cnbc e izlemiş efsane nesil

    2.
  1. Bugün sanki bütün çocukluğum, ailem, geçmişim, travmalarım, ergenliğim bir kaza sonucu hafızamdan silinmiş gibi.
    ilkokulda o çok hoşlandığın çocuk, öğrendiğin ilk ingilizce cümle, anne ve babanın tartışmaları, ilk aşık olduğun dizi karakteri.. Hepsi sanki Pokemon gibi, tasolar gibi, atari dönemi gibi alıp başını gitti.

    Tanışıklığım yanılmıyorsam ''My Name is Earl'' ile başlamıştı. ''South Park'' da olabilir.. Hayır ya da ''Malcolm in the middle'' olabilir.. Tam hatırlayamıyorum, ama ilkokul yıllarının ortası ya da ortaokul başı.. 2004 gibi olabilir.. Çok iyi bir okuma kabiliyetim yok, daha doğrusu altyazı takip etmek zor geliyor. Adam bir şeyler söylüyor ve ben onun ağzına bakmaktan takip edemiyorum.
    Ama hikaye şu, Earl diye bir eleman var. Hatta tombik bir kardeşi var.
    Bu adam bütün ömrü boyunca işlediği günahları tek tek not alıp telafi etmeye çalışıyor.. Ne bileyim çok küçükken kalbini kırdığı bir insanı bulmak için kilometrelerce yol gidiyor mesela.. Sen de onunla gidiyorsun oralara.. Garip bir hikaye. Türkiye'deki zengin kız fakir oğlan ilişkilerinden sonra sana çok farklı bir dünya gibi geliyor.. Ayrı bir dünya kanal. Renkleri, dizileri, filmleri, soundtrackleri, reklamları.. Her şeyi ile Türkiye'de bulunmayan bir dünya..


    Hatırlarsınız o zamanlar internet böyle her yerde yok, internetten açıp sonraki bölümleri ya da kaçırdığın bölümleri izlemek gibi bir lüks yok. Diziyi izliyorsun, bir dahaki bölüme kadar spoiler yeme ihtimalin yok çünkü herkes 1 hafta sonrasını bekliyor. Reklamlarını görünce öyle bir heyecanlanıyorsun ki..

    ''Allah'ım hemen çarşamba olsun nolur!''

    Dergisi vardı.. Dönemin şartlarına rağmen o kadar güzel hediyeler verirdi ki.. Derginin hiç unutmam 1 yıllık sayısını biriktirmiştim. Kartlar, takvimler, posterler, sinema ekleri..
    Tam anlamıyla bir tutkuydu. Şöyle ki, bilirdin hiçbir dizinin kalitesiz olmadığını/olamayacağını. Hepsini az ya da çok izlerdin. Ama konuyu tam anlamıyla bilmesen bile, o espriler, geyikler, renk kalitesi hep seni bağlardı kendine.

    Sabahları finans/ekonomi yayını olurdu. Hiç sevmezdim.. Altta sürekli bir şeyler kırmızı ve yeşil üçgenlerle gösterilirdi.. Babam arardı iş yerinden; '' Ayyüce bak bakayım NASDAQ ve DOW JONES hangi renk, kırmızı mı yeşil mi söyle bana.''
    Anlamazdım ne olduğunu, hatırladığım şey kırmızı olması babam için iyiydi. Eğer kırmızı ise mutlu olurdu, ben de görevimi yapmanın gururu ile saatin 18.00'a gelmesini beklerdim. Süngerbob başlardı o saatte.. Kaçırmazdım..

    En güzeli de saat 22.00'de yayınlanan film kuşağıydı. Salı, ''Romantik Salı'' kuşağıydı. Birbirinden güzel filmler yayınlanır ve sen başını kaçırdığında bir yerden izleme şansın olmayacağı için günler öncesinden alarm kurardın o tarihin 22.00'sine.
    Severdin ya da sevmezdin.. izlerdin çünkü bir şey vardı izletiyordu kendini.
    Hiç bilmediğin bir dil, hiç yaşamadığın bir kültür, hiç anlamadığın kültürel espriler.. Ama o renk, o dekorlar.. Hepsine değerdi..

    Resmi tatiller, bayramlar hep en sevdiğim olmuştu. O lanet kırmızı yeşil üçgenli ekonomi altyazıları olmazdı çünkü.
    Ablalarınla mandalina yiyip Süngerbob izlemek için güzel bir fırsattı. Bir battaniyenin altına girerdik, ben Begüm'ün dizine yatardım ve kahkahalar eşliğinde önce Süngerbob ardından How i met your mother ya da Cold Case ya da CSI:NY izlenirdi.. Eğer x2 ya da x4 ise o gün tam anlamıyla bayram demekti.

    işini öyle güzel yapardı ki.. Sabahları 06:45 'den itibaren asla ama asla diziye devam ettiğini görmezdin hemen iş başıydı.
    Koca koca adamlar sürekli doları tartışıyordu, ve sanki bu dünyanın en yoğun en önemli işi gibiydi..
    Akşam da 18:00'den itibaren asla o ciddi adamları göremezdin.. Evlerine, ailelerine giderdi o yoğun adamlar.
    Biz geçerdik ekranların başına; ''okuldan gelen öğlenci öğrenci grubu, işten gelen baba, canı sıkılan genç..''
    Herkes biraz bir şey bulurdu.

    Yılbaşı gecesi.. Victoria Secret Melekleri çıkardı meydana.. Bazen reality showlar olurdu -ki en az finans kuşağı kadar nefret ederdim- ama bilirdim ki bunları da seven var..

    Bir dönemin gençleri, çocukları, ergenleri bu kanalla büyüdü.
    Ortamlarda ''Ya ben yabancı diziden başka şey izlemem'' geyiği yoktu kız kaldırmak için dönen. Çünkü kimseye söylemek istemezdin, paylaşamazdın ne bileyim ele ayağa düşme korkusu işte. Sanki en çok sen sevmeliydin..

    Şimdi tüm sevilen, anıları olan, bağlandığın şey gibi o da gitti.
    Vedasını izledim.. isterseniz internetten bulabilirsiniz ama sanmıyorum ki o saat 00:00'da yarattığı etkiyi yaratır mı.. O amblemin yok oluşu.. TLC'ye geçen halini .. Ne bileyim belki çok gereksiz bir duygusalım.. Ama hayatımda anılara her zaman önem veririm. Kalması için açar o anıyı hatırlatan bir şarkı dinler, film açar, bir dize filan okurum. Hatırlamak isterim. Taze tutmak isterim.
    inanın bana gözlerim doluyor. Çocukluğumu kaybettim.. Ailemi kaybettim gibi. Gereğinden fazla bir noktaya koymuşum Cnbc-e'yi, gidişi ilk saatlerden beni yıktı..
    Sanmıyorum bir daha bir şeye bu denli bağlanabilirim. Bağlanamam. Aynı tadı alamam. O kadar anı biriktiremem.


    En çok ben sevdim seni, en çok ben seninle yaşadım Cnbc-e.
    Kimse ama kimse benim gibi sevmedi seni. Çünkü sen kimseye bana hissettirdiğin gibi hissettirmedin. Belki hissettirdin bilemiyorum.. Ama şanslıyım ki; ''Cnbc-e izlemiş efsane nesil'' in bir üyesiyim.
    Belki boş bir adamım ben bütün bunları anlattım diye ama bazı şeyler sahiden sanılandan daha fazla yere sahip hayatınızda.
    Göstermeseniz de, sevdiğinizi bas bas bağırmasanız da biliyorsunuz ki çok seviyorsunuz..

    Cnbc-e ölümsüzdür..
    Unutursak kalbimiz kurusun!

    not: bu satırlarda çocukluk anıları ve göz yaşları vardır!
    20 ...
  2. 29.
  3. chuck
    dexter
    cold case
    buffy the vampire slayer
    my name is earl
    how i met with your mother
    csi: ny
    ally mcbeal
    doctor who
    sponge bob
    tabi ki rome ve nip n tuck da var listemde*.

    ilk aklıma gelenler bunlar tv'de verilebilecek en iyi filmleri de cnbce film kuşaklarında yakaladığımı düşünüyorum.

    cnbc-e bir nesli yabancı dizilerle tanıştıran kanaldır ama bundan ötesine de sahip. neticede şimdi elimizin altında onun dışında süper hızlı internet var, istediğimiz her diziyi anında izleyebiliyoruz. ancak bu kanal bize şimdilerde hayatımızda olmayan, bundan sonra da büyük ihtimalle olmayacak bir keyfi yaşattı; "tv'den büyük heyecanla dizi izlemek". evet şimdi belki yerli dizilerle bunu yaşayanlar vardır, ama heyecanla beklediğin pazar gecesi oturup art arda
    nip tuck'ı, south park'ı izleyip; izler izlemez arkadaşlarınla bölümün kritiğini yapmak saatlerce konuşmak tarifsiz bir eğlenceydi.

    vay be, yeri doldurulamaz hakikaten.
    8 ...
  4. 26.
  5. Özlenen kanal. Netflixçiler gelip hacı sen daha geçmedin mi diyecekler ama tutmuyor yerini ağalar diyeceğim bende. (bkz: netflix ne veya kim amk)
    7 ...
  6. 21.
  7. Scrubs
    Heroes
    How i met your mother
    Sponge bob
    Chuck
    South park
    The big bang theory
    Family guy
    The simpsons
    Pushing daisies

    Tabi bunlar benim tam lise zamanıma denk geldiği için ders çalışmak yerine çılgınlar gibi bunları izledim. Sınav sonucum bir odtü olamadı tabi.

    edit: dergilerini hala saklarım. Hediye verdikleri Buzdolabı magnetlerini şimdi yaşadığım öğrenci evime getirdim. Her baktığımda lise dönemimi hatırlayıp duygulanmama sebep oluyorlar.
    5 ...
  8. 17.
  9. Bir star tv'de parliement sinema kulübü izlemiş nesil değildir.
    5 ...
  10. 27.
  11. sabah erkenden kalkıp nickelodeon kuşağında sırayla avatar - parti hayvanları - süngerbob izlerdim üniversite yurdunda. şimdi olsa pazar sabahı erkenden kalkıp yine izleyebilirim.
    4 ...
  12. 1.
  13. cnbc e nin kapanması sonucu yeni neslin bilemeyeceği bu efsanevi kanalı izlemiş nesildir. Çoğumuz yabancı dizilerle bu kanal sayesinde tanıştık. Seni unutmayacağız cnbc-e.

    http://m.radikal.com.tr/h...iyor-tlc-geliyor-1447722/
    4 ...
  14. 8.
  15. csı: ny
    er
    gossip girl
    heroes
    leverage
    merlin
    rizzoli & isles
    the closer

    ve daha nicelerini televizyonda seyretme fırsatı bulduğum için kendimle gurur duyuyorum.
    4 ...
  16. 34.
  17. ingilizceyi geliştirmeme olanak sağlayan, bana altyazılı dizi, film izlemenin ne kadar güzel olduğunu öğreten kanal. bir cumartesi gecesi buffy the vampire slayer ile başlamıştım kanalı takip etmeye. sonrasında angel,ghost whisperer, south park, chuck,heroes,the big bang theory ile devam etmiştim. yılbaşında victoria secret yayını yaparlardı * şimdi netflix aynı tadı vermiyor.
    3 ...
  18. 20.
  19. Doktor who vardi sirf onun icin izlerdim.

    Ama sen ilk ozel televizyon kanalinda parlement sinema kusagi izledin mi diye sorulmali
    (bkz: star tv)
    (bkz: parlement sinema kuşağı)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük