sebebinin türk erkeğinden kaynaklı olan sorundur. evliliklerde ilk tercihin bakire kızdan yana kullanan türk erkeğinin evlenene kadar duygusal anlamda cinsel deneyiminin olmamasına sebeptir.
şimdi ben siz erkeklerdedi çelişkiyi anlayamıyorum. az önce biri bakire olmayan kızla evlenen adam şerefsizdir yazmış. şimdi de sevişmeyen kızları suçlamışsınız. ne yapsak size yaranamayız ki öyle bi gayemiz de yok. ama önce siz ne istediğinize karar verin. önüme gelenle sevişirim bakire kızla da evlenirim mantığı çok saçma.
sorun türk kızında değil, anne-babaların bilinçsizliğindedir. özellikle kızların beynine olumsuz olarak işlenmeye çalışan cinsellik, kızda korku ve 'ailem ne der' kaygısı oluşturur. Mastürbasyon gibi bir ihtiyacı bile kızların beynine ahlaksızlık olarak işlemeye çalışan ailelerden de daha fazla bir şey bekleyemezsiniz zaten.
cinselliğin dini inanışlarla bir tabu haline getirilmiş olması ve bunun üzerinde bir baskı kurulmasından mütevellit sadece kızların değil erkeklerinde bu konuya soğuk bakması yada uzak durması, bedeni tanıyamama ve keşfedememek ilerleyen dönemlerde gençlere sıkıntılar yaratmaktadır.
psikolojik olarak yaşanan bu travmalar vajinusmus, eş cinsellik gibi farklı boyutlara da çıkabilmektedir. toplumun yarattığı bu tabu erkelerde kızlar versin ama evleneceğim elenmemiş gül olsun, kızlarda ise acaba çok acır mı, toplum bana nasıl bakar, ailem namus cinayeti işler gibi sonuçların beyinlerde ceryan etmesi de ayrıca bir olaydır.
toplumun önceden beri süre gelen bir yapısı olduğundan cinsellik çok uzun bir zaman daha tabu olarak kalacak, kızlar cinselliği suç olarak görürken, erkekler ben balı alayım peteğini kim emerse ama benim evleneceğim petek polenli olsunda çırpınacaktır.
bu noktada önemli olan kişilerin kafalarında ki kargaşadan kurtulmaları ve olaya kendi içlerinde daha reel bakmalarıdır. kimi bayanlar sevişir ama ileri gitmez ve evlendiğinde sakatlık çıkmasın ister kimi erkeklerde farklı eğilimler sonucu sağlıklı bir ilişki kuramaz.
cinsellik yaşanabilir ve yaşanmalıdır da fakat bunun zamanını, yaşanılacak olan cinselliği çok iyi ayarlamak lazım sonuç olarak bazı yaşanılan yada paylaşılan zamanlar kişilerde pişmanlık oluşturmamalı.
her ne sebep olursa olsun insanlar birbirine sırf bu durumdan baskı yapmamalı ve her iki tarafta yalansız açık sözlü olmalıdır. bekareti var diye yapılıp sonucunda aldatmalara, ben evcimenim deyip rakı masalarında konslarla son bulunan gecelere şahit olunmuştur.
cinsellik bir suç değil, yaşanılması gereken bir gerçektir fakat bakkala ekmek almaya gittiğinizde artan oaranın üzeriyle ya çikolata alır gizli gizli yer, paranın üstünü getirmediğinizde dayak yersiniz hele ki çikolata yediğiniz bulaşmışsa ağzınıza yüzünüze sıçtığınızın resmidir yada çikolatadan çok istesenizde yiyemediğiniz için iğrenirsiniz, her iki durumda sizi ilerde ya şeker hastası yapar yada hastalıklı ruh.
onun için önce çikolatayı yiyip yememekten yana kararınız kesin olsun, yersenizde ağzınıza yüzünüze bulaştırmayın ve her zaman karşı cinsinizle ciddi bir beraberlik kuracaksanız açık sözlü olun derim.
suç olarak gören bir kız varsa maldır. ama suç olarak görmemeliyim derken cinsel özgürlük kisvesi altında her önüne gelene postu deldirmekte ne derece doğrudur bunuda sorgulamak lazım.
ondan sonra da avrupa birliğine neden giremiyoruz diyen kızdır. sen ver rahat rahat, nasıl ardına kadar açılıyo bak kapılar. rakının balığın bir de karının açamıyacağı kapı yoktur.
cinsel ihtiyaçları olan erkeklere de sapık gözüyle bakmaktadırlar.
kendileri robotmuş da, cinsel ihtiyaçları yokmuş gibi davranarak erkeği sindirebileceğine inanırlar. valla başarmışlardır da, tebrik etmek lazım.
kaç aylık ilişkinin içerisinde ilk defa seks kelimesi geçse, hemen karşı tarafı suçlayıp sapık damgasını vururlar. mastürbasyon konusu açıldığında ''ay o neymiş ki, hiç haberim yok'' tribine girerler.
evet, kızların hiç cinsel ihtiyaçları yoktur.
onlar hiç aşık olmazlar, sadece beğenilen bir erkek varsa onu kırmamak isterler.
sevişmekten hoşlanmazlar, sadece erkeği kırmamak için buna katlanırlar.
