yerde yatan kanlı cesede bakarken yüzündeki acı gülümsemenin yanından süzülen tek damla göz yaşını sildi, görevini tamamlamıştı. Elinde tuttuğu henüz dumanı tüten silahını başına doğrulttu, sıcak namluyu çenesinin altında hissetti, tekrar gülümsedi ve gözlerini kapadı. BAM! *
tetiği çektiği anda duvarda gördüğü resim yüzüden sanki mermi kendisine saplanmışcasına canı yandı. çünkü öldürdüğü kişi tek düşmanı değildi.
Ne yani ikinci kitap olmayacak mı sandınız.
lanet olsun! yufka yürekli, duygusal bir adam değilim ben.. ama o kadar yakından bakıldığında bir katile benzemiyordu; sadece bir adamdı.. bakın, ben de anlamıyorum, ve doğruyu söylemek gerekirse, eğer hakim ben olsaydım ne karar verirdim hiçbir fikrim yok.. ama tüm bu olaylar beni öylesine üzdü ki, kurtarılması gerekenin kendi ruhum olduğunu hissettim.. (bkz: karel capek)