kişisel olarak böyle bir şeyi şuraya yazar mıyım? asla. çünkü burası ne dert anlatılacak, ne itiraf edilebilecek bi yer olmaktan çıkmış vaziyette. bunu arkadaşımızın daha önceki bana göre sıradan, ama abartılan sözlük skandallarından öğrenmesi gerekirdi.
ama kurcalasan hayatını neler çıkacak insanların böyle ahkam kesmesi, bir hatadan, bir cümleden namus ölçmesi de cidden komedi.
kendini seviyorsa itiraf köşesinde bipolar bozukluğundan, ne kadar sakar olduğundan, çocukluk anılarından felan bahsetsin. itiraf cıss...
hangi akla hizmet edip hangi yüzle kendini savunabildiği merak söz konusu. Burada onu savunan birkaç ibne de görmek mümkün. Onların da gevşek olduğunu tahmin edebiliyoruz.
Namuslu olduğunu iddia eden bir ucubeyi izliyoruz şu anda. En yakın arkadaşının sevgilisiyle yatan bir fahişeyi. Evet. Kime güveneceğimizi şaşırdık. Bravo valla. Yüzsüz kevaşe.
(#25339084) karaktersiz yazar. en yakın arkadaşının sevgilisi ile birlikte oluyorsun bunuda sözlük ile paylaşıyorsun kusura bakma orospuluk işte bu. hayır ilişkiye girmen beni ilginlendirmiyor ama bunu sağda solda paylaşman orospuluk işte.
not: sazanlar atlasın diye böyle bir itirafta bulunduysan yani gerçek değilse itirafın işte o daha büyük orospuluk.
Çiçekli şiirler yazmama kızıyorsunuz bayım
Bilmiyorsunuz. Darmadağın gövdemi
Çiçekli perdelerin arkasında saklıyorum.
Karanlıkta oturuyorum. Işıkları yakmıyorum.
Çalar saat zembereği boşalana kadar çalıyor
Acı veren bir sevişmeyi hatırlıyorum.
Bir bıçağın gereksiz yere parlaması bu.
Yıllardır kendini bulutlarda saklayan illegal bir yağmurum.
Bir yağsam pahalıya malolacağım.
Ben bir bodrum kat kızıyım bayım
Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum
Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum
Fakat korkuyorum. Birazdan da
Kırk üç numara ayakkabılarınızla
Bahçede oynayan çocukların üstüne basacaksınız
Bu iyi olmaz bayım!
"Gün akşam oldu" diyorum
Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara
Cam kırıkları yiyorlar
Rüyamda; bir kâse dolusu suyun içinde
Rengârenk yap-boz parçacıkları
Anlatmak istiyorum, dinlemiyorsunuz.
Hayır, sanırım sabahı bekleyemem
Bilmiyorum.
insanlar rüyalarını acilen anlatmalı.
On dört yaşındaydı ruhum bayım
Bir mermer masanın soğukluğunda yaşlandı.
Protez bacaklar taktılar ruhuma ince ve beyaz
Gıcırdaya gıcırdaya dolaştım şehri
Protez bacaklarıma bile ıslık çaldılar
O ara içimde çiçeklerden oluşmuş
bir silahsız kuvvet ablukaya alındı
Sinemalarda da "organzm gıcırtıları" oynuyordu.
Kaçmaya çalıştım. Olmadı.
Bu nedenle, çiçekli şiirler yazmayı
Ruhum açısından faydalı buluyorum bayım.
Neyse işte
Ben her filmi hatırlarım
Sinemaların hiç bitmeyen gecesine sığındığım çok oldu.
"Sofi'nin tercihini" seyrederken çok ağlamıştım.
Öpüşen Guramilerle ilgili bir film yapsalar
Onu da mutlaka hatırlardım.
insan içinde çevrilen bir çıkrığın sesini unutur mu?
Hem sonra ben hatırlamaya alışkınım
Bir "eşya toplayıcısıyım" bayım.
Büyük gemiler de yok artık bayım
Büyük yelkenler de
Büyük kâğıtlar yakmak istiyor şimdi canım.
işte az önce bir karabatak daldı suya
Bir süredir kayıp
Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.
Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum.
Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen
Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz?
Bir gül, bir güle derdi ki görse
Yalan söylüyorum
Güller bu sıra hiç konuşmuyor bayım.