milli şef inönü döneminde istanbul valisi olan bir prof. dr. fahrettin kerim gökay vardı. o zamanlar "halk" sözcüğü, ağızın kibar bir şekilde azıcık yamulması ile duyulan şapkalı "a" harfi kullanılarak, "hâlk" olarak söylenirdi. işte bu valimiz o günlerin elitist cehape'lilerine yaranmak için ankara'ya telgraf çekiyor: "hâlk plajlara hücum etti, vatandaş denize giremiyor".
acaba o zamanlarda mayo alacak parası olmayan yoksul gençler plaja donla gelip, hatunlara dikiz mi atıyorlardı? her ne hal ise, cehape soyluları plaja gelen hâlk'dan rahatsız oluyorlardı.
seçimlerle ne alakası var? çok alakası var.
bu yerel seçimlerde halk cehape'ye "plajını al da git!" dedi.
bilinçli düşünebilen insanlardır çünkü. kukla insanı değiller onlar. gece sadece televizyon izlemiyorlar konuşuyorlar tartışıyorlar doğru yolu buluyorlar hadi dağılın..
keşke ankara da deniz kenarında olsaydı, halkı rahat bir nefes alsaydı dedirten önerme. deniz, hayattır, bakış açısıdır en derininden. o nedenledir ki kapalı görüşü kabul ettirmez izleyenine.
aldığı nefesin kıymetini bilen, burnunu karıştırıp onu kanepe arkasına silmeyen insan profilinin yaşadığı yerlerin sahil kentleri olması bu sonucu tetiklemiştir.
chp nin kazandığı sahil bölgelerinin ezici çoğunluğunun 1. dünya savaşı sonrası yunan işgaline maruz kalan bölgeler olması da ayrıca incelenecek bir vakadır, manidardır hani..
sahil kesimdekiler eğitimi yüksek kesimlerdir gibi çok saçma bir yoruma yol açan olay.zira bu yorumu yapmak bile eğitim ve zeka seviyesini ortaya koymaktadır.
chp' nin sahil kesimlerinde kazanmıstır çünkü, 1. dünya savaşı ve sonrasında, çektiği türlü felaketler, acılar, kadınların tecavüzden, ana karnındaki bebeklerin bile ölümden kurtulamayışı* insanlara, özellikle ege bölgesine, onu kurtaran 'ata' sını unutturmamıştır. o yüzden sahil kesimi ata' sına, onun cumhuriyeti' ne, ilkelerine bağlıdır. o yüzden sahil kesimi türkiye cumhuriyeti'nin altını oymaya çalışanlara fırsat vermemiştir. ne kadar bazıları gavur diye tabir etse de, bu gibi benzetmeler kişilerin bazı şeyleri sindirememesinden ileri gelmektedir. seçmen de rte nin zamanında söylediği 'ata ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok' , '10 kasımda yaygara koparıldı' gibi laflarını sindirememiştir. eger bu ülkede hala kendisi gibi sözde müslümanlar, namazını kılabiliyor, camilerden ezan sesleri yükseliyorsa, bilmelidirler ki bu hiç sevmedikleri mustafa kemal atatürk' ün sayesindedir.