1950 sonrası türkiye tarihi'ni iyi özümseyememiş kişidir. biraz cahil olduğunu söylersek pek de yanlış olmaz.
cumhuriyet halk partisi bildiğiniz gibi cumhuriyet döneminde kurulan köklü bir parti. cumhuriyet halk partisi seçimle iktidara gelemese bile her daim iktidarda olmuştur, taaaa ki bugünlere dek.. bunun nedeni rejimi savunma gibi bir misyon üstlenmesinden ötürüdür. tabi bu böyle söylendiği kadar masum bir şey değil. cumhuriyet halk partisi halk oylarıyla iktidara gelemediği zaman gerek anayasa mahkemesi gibi yüksek yargı organlarındaki gerekse de askeriyedeki temsilcileriyle her daim iktidardaki partinin elini kolunu bağlamıştır. yapılan darbeler de bu noktadan hareketle incelendiğinde daha iyi anlaşılabilir.
vesayet rejiminin, yani iktidarda olunmasa bile ülkeyi gizlice yöneten kişilerin olduğu bir rejimin bana kalırsa sonuna çok yaklaştık. son kozlarını oynamaktadırlar bu vesayet rejiminin üyeleri. ak parti 2002'de başa geldiğinden sonra yapılması planlanan darbeler gün gibi ortaya çıkmışken ve bunlardan birinin bir general tarafından engellendiği bilinmekteyken, vesayet rejiminin artık sona gelindiğinin rahatlıkla farkına varılabilir.. vesayet rejiminin bir diğer temsilcisi olan yüksek yargıda da artık çözülmeler baş gösterdi diyebiliriz. ak parti hakkında açılan kapatma davasının bir uyarı ve para cezasında kalması bu rejimin sonlarına yaklaştığının bir başka göstergesi olmuştur.. şimdi yine son çırpınışlarla beraber chp anayasa mahkemesine başvurdu ve referandum kararı alındı. chp istediğini başaramadı, çünkü dediğimiz gibi gerek tsk içinde olsun gerekse yüksek yargı içinde olsun vesayet rejimi artık sona erdi diyebiliriz..
buradan yola çıkarsak yıllardan beri iktidarda olmayan ama vesayet rejimi ile birlikte yine ülkeyi yöneten bir parti olan chp'nin de vesayet rejiminin yıkılmasına karşı olarak referandumda hayır oyu kulanması hiç de yabancı olduğumuz bir şey değil. keza mhp de böyle..
