öncelikle chp nin seçim politikası baştan aşağı yanlıştır. akp kötü, akp yolsuz, akp amerika bastonu, akp arap yanlısı, akp laikliğe karşı.
eee... bunu zaten bilen biliyor. açlık sınırına dayanmış insanları bu politika ne kadar etkileyebilir ki. akp kötü, bunu anladık; peki sen ondan iyi olduğunu bize nasıl ispatlayacaksın? başa gelirsen neler yapacaksın?
rakiplerinin kötü olduğu söylemleri üzerinden siyaset yapılmaz. senin iyi olduğunu kanıtlaman, halka ispatlaman gerekirdi. bakalım bi dahaki seçimde bunları yapabilecek mi parti.
baykal'ın mitinglere oradaki kalabalığa aldanıp işi sağlama aldım sanması ve şeriat- laiklik tartışmasının dışında seçim ve akp nin açıklarını yakalamak adına hiçbir hazırlık yapmamış olması hatta niye bu kadar uzun yazıyorum ki tek başına ;
düşünce sisteminin yıllardır aynı kalmasının yarattığı sonuç.
lakin sadece deniz baykal suçludur diye ayırmamak gereklidir. cumhuriyet halk partisinin en büyük yanlışlarından biri iktidardaki partinin tavanına ateş etmesiydi.
tabanı sarsmadan tavanı yıkamazsınız.
hedefin senin akp partisinin tabanı olmalıydı.
yanlış zamanda yanlış yol izleyerek bu duruma geldiler.
insanların aradığı tek şey vardı.
o da tek parti.
bu halk koalisyon hükümetleri ile çok yara aldı bunu biliyordu herkes.
koalisyon hükümetlerindeki uzlaşma anlayışının da ne kadar zor olduğunuda biliyordu.
1 kişi hariç.
deniz baykal ve onu durdurmayan yönetim kadrosu.
sen mhp ye açık kapı bırakarak, sıcak mesajlar yollayarak, meclisde ortak çıkarlar üzerine ülkeyi beraber yönetme planlarını üstü kapalı olarak tasarlarsan
sonucunda da bu olurdu;
ve olduda.
yapılması gereken artık iktidara oynayan bir partidir.
senin hedefin büyük olmazsa sonuçlarıda küçük olur.
en yakın zamanda deniz baykal istifası ve yönetim kadrosununda değişmesi gerekmektedir.
chp'nin sağa kaymasıdır... biraz sola kayarsa merkez sağa oturacaktır. sol, demokratik bir partide olmaması gereken lider sultasının derin bir şekilde yaşanmasıdır.
bence bu başarısızlığın en önemli sebebi cumhuriyet halk partisi'nin artık halktan kopuk hale gelmiş olan zihniyetidir. artık chp, devletçi bir parti olmayı bir kenara bırakıp halkın arasına karışmayı başarabilmelidir. kısmen örneğini dsp'de gördüğümüz "inançlara saygılı sol" bence chp'nin alternatifsiz tek çıkış noktasıdır.
zira, chp bu son dönemde "ordunun siyasi kanadı" hüviyetine büründü. muhtırayı destekledi, çeteleri destekledi[ ya da üzerine gitmedi], cumhurbaşkanlığı seçim sürecini kilitledi, gerilim politikası uyguladı. akp ne yaptıysa[ doğru ya da yanlış] mutlaka eleştirdi, karşısında durdu. tüm bunların yeni dönemde çözülmesi gerekiyor. bunları çözmek için deniz baykal'ın istifasından çok daha öte partinin tamamen zihniyetini değiştirmesi gerekiyor, belki deniz baykal baştayken de bu sürece girilebilir, bunun doğrudan doğruya deniz baykal'la ilgisi yok...