Asıl adı Heinrich Karl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şairdir.Depresyon,toplumdan dışlanmış kişilikler,alkolizm kitaplarında başlıca işlediği konulardır.
Ortalama insanda
Herhangi bir günde herhangi bir orduya
yetecek kadar ihanet,
nefret, şiddet
ve saçmalık vardır.
VE Cinayet konusunda En Becerikliler
Cinayet Karşıtı vaaz verenlerdir
VE Nefreti En iyi Becerenler
Sevmeyi Vaaz Edenlerdir
VE-SON OLARAK-
SAVAŞI EN iYi BECERENLER
BARIŞ VAAZI
VERENLERDiR
Tanrıyı Vaaz Edenlerin
Tanrıya ihtiyacı Var
Barış Vaaz Edenlerin
Huzuru Yok
SEVGiYi VAAZ EDENLER
SEVGiSiZDiR
VAAZ VERENLERDEN SAKININ
Bilmişlerden Sakıının.
DURMADAN
KiTAP
OKUYANLARDAN
Sakının
Yoksulluktan Nefret Edenlerden
Ya da Gurur Duyanlardan Sakının
Övgü Göstermekte Hızlı Davrananlardan SAKININ
Karşılığında ÖVGÜ Beklerler
Sansürlemekte Hızlı Davrananlardan SAKININ
Bilmedikleri Şeylerden
Korkarlar
Sürekli Kalabalıkları Arayanlardan Sakının;
Tek Başlarına
Bir Hiçtirler
Ortalama Erkekten
Ortalama Kadından
Sakının
Sevgilerinden SAKININ
Sevgileri Vasattır, Vasatı
Aranır Dururlar
Ama Nefretleri Dahiyanedir
Nefretleri Seni Beni
Herkesi Öldürebilecek Kadar
Dahiyanedir.
Yalnızlığı istemezler
Yalnızlığı Anlamazlar
Kendilerinden Farklı
Herşeyi
Yoketmeye
Çalışırlar
Sanat
Yaratamadıklarından
Sanatıı
Anlayamazlar
Yaratma Başarısızlıklarını
Dünyanın Beceriksizliğine
Yorarlar
Kendileri Tam Sevemedikleri için
Senin Sevginin
Eksik Olduğuna iNANIR
VE SENDEN
NEFRET EDERLER
Ve Nefretleri
Parlak Bir Elmas
Bir Bıçak
Bir Dağ
Bir KAPLAN
Bir Baldıranotu Gibi
Mükemmeldir
tasalanma, kimse o harikulade
kadına sahip değil, öyle görünse bile, ve
kimse o tuhaf ve gizli güce sahip değil
değil, kimse sıradışı ya da olağanüstü ya da
sihirli değil, öyle görünse bile.
bir kandırmaca her şey, numara, yutturmaca,
kanma, inanma.
dünya yaşamları ve ölümleri yararsız insanlardan
geçilmiyor, bunlardan biri havaya
sıçradığında ve tarihin ışığı onları aydınlattığında,
unut gitsin, göründüğü gibi değil, budalaları
uyutmak için başka bir numara sadece.
güçlü adamlar yok, harikulade
kadınlar yok.
en azından, bunu bilerek
ölebilir
mümkün olan
tek
zafere
sahip olabilirsin...
Erkekler tuvaletine gidip aynada tiksintiyle yüzüme baktım.
Bir şeyler biliyormuş gibi görünüyordum ama yalandı, sahteydim ve insanın birden
sahte olduğunu hissetmesinden daha kötü hiçbir şey yoktur dünyada, hele bütün hayatını kendini
öyle olmadığına ikna ederek geçirmişse. Lavabolara, borulara ve pisuarlara baktım ve
onlar gibi hissettim kendimi, onlardan da kötü hatta; onların yerinde olmayı yeğlerdim.
Hayatın en zor olan yanı, diye geçirdi aklından, başkalarının sorunlarıyla uğraşmak.
Yiyip bitirebilirdi insanı başkalarının sorunları; ya trafik kazası yapıyor, çıldırıyor, kirayı
ödemeyi unutuyorlar ya da tereyağını dışarıda bırakıyor, yabancıları düzüyor, uykusuzluk
çekiyorlar ya da -uyuyabilirlerse- mutsuz düşler görüyorlardı. Senin de baş etmek zorunda
olduğun kendine ait sorunların olabileceğini akıllarından bile geçirmiyorlardı.
ihtiyacın olduğunda soğuk bir biradır
iyi bir şiir,
acıktığında sıcak bir hindili sandviçtir
iyi bir şiir,
kalabalık seni köşeye kıstırdığında bir silahtır
iyi bir şiir,
ölümün sokaklarında gezinmene olanak tanır
iyi bir şiir,
ölümü sıcak tereyağı gibi eritebilir
iyi bir şiir,
ıstırabı çerçeveleyip duvara asabilir
iyi bir şiir,
ayaklarının Çin'e değmesini sağlayabilir
iyi bir şiir,
çatlak bir zihni uçurabilir
iyi bir şiir,
Mozart'la el sıkışmanı sağlayabilir
iyi bir şiir,
şeytanla barbut oynayıp kazanmanı sağlayabilir
iyi bir şiir,
neredeyse her şeyi yapabilir
iyi bir şiir,
ve en önemlisi
iyi bir şiir
nerede biteceğini
bilir.
Serseriydik, tembeldik, günlerimizin sayılı olduğunu biliyorduk. Rahattık bu yüzden, ne kadar yeteneksiz olduğumuzu anlamalarını bekliyorduk. O gün gelene dek arada sırada birkaç dürüst saat çalışıp sistemin içinde varolmaya çalışıyor, geceleri hep beraber kafaları çekiyorduk.
sabahın altı buçuğunda bir çalar saatin sesine uyanıp yataktan fırla, giyin, zorla birşeyler atıştır, sıç, işe, diş fırçala, saç tara, başka birine büyük paralar kazandırmak ve sana tanınan fırsat için müteşşekkir olmak için berbat bir trafiğin içine dal. Nasıl razı olunur böyle bir yaşama?
Amerika'da iş arayan çoktu. Kullanıma hazır sürüyle beden. Ve ben yazar olmak istiyordum. Nerdeyse herkes yazar olmak istiyordu. Kimse dişçi veya otomobil tamircisi olabileceğinden emin değildir ama herkes yazar olabileceğinden emindir. Sınıftaki elli kişiden belki de on beşi yazar olduklarını düşünüyorlardı. Herkes konuşabiliyor, sözleri kağıda yazmayı biliyordu, demek ki herkes yazar olabilirdi. Ama allaha şükür insanların çoğu yazar değildir; hatta taksi şoförü bile olamazlar ve bazıları -birçoğu- maalesef hiçbir şey değildirler.
bir kitabını demiyorum, bir kitabından bir paragrafı okuduğunuz anda ya nefret edersiniz ya da çok sever ve diğer tüm kitaplarını aramaya başlarsınız. bende 5 kitabı var ve hala arıyorum.
müşfik gözlü
küçük esmer kız
sıra bıçağı kullanmaya gelince
gözümü bile kırpmayacak,
seni de suçlamayacağım
sahil boyunca araba sürerken,
palmiyeler el sallarken,
ağır ve çirkin palmiyeler,
hayat gelmek bilmezken
ölülerin terketmediği gibi,
suçlamayacağım seni
öpüşleri hatırlayacağım
onun yerine,
dudaklarımız aşkla alevlenmiş
bana her şeyini nasıl verdiğini
ve kendimden arta kalanı sana nasıl
sunduğumu hatırlayacağım,
ve küçük odanı
temasını,
penceredeki ışığı,
plaklarını, kitaplarını,
sabah kahvemizi
öğle sonralarımızı
ve gecelerimizi
yatakta sere serpe
uykuda,
minik akımlar
yakın ve kesintisiz,
senin bacağın, benim bacağım,
senin kolun, benim kolum,
gülümsemen, beni tekrar
güldüren o sıcaklığın.
müşfik gözlü esmer küçük kız
bıçağın yok senin.
üç kızı bir arada görünce haluk levent çalan ya da ekmeğini ağdalı depresif şiirde arayan kültürel erozyon kurbanı, fenomen olma sevdalısı, beğenileri araya sıkışmış köksüz gençlerden biriyle ne zaman karşılaşsam aklıma gelen Bir Sürü Delikanlıya Dostça Öğütler şiirinin sahibi pis moruk.
tibet'e git
deveye bin
incili oku
ayakkabılarını maviye boya
sakal bırak
kağıttan bir kanoyla dolaş dünyayı
the saturday evening post'a abone ol
çiğnerken sadece sol tarafını kullan ağzının
tek bacaklı bi kadınla evlen
ve düz bir usturayla traş ol
ve kadının koluna adını kazı
benzinle fırçala dişlerini
bütün gün uyu ve gece ağaçlara tırman
keşiş ol
viski ile bira iç
kafanı suyun altında tut
ve keman çal
pembe mum ışığında göbek at
köpeğini öldür
belediye başkanlığına aday ol
bir varilin içinde yaşa
baltayla kafanı yar
yağmurda lale ek
AMA ŞiiR YAZMA!
kendisine hep anti kahramanlar yaratmış, alkol,sex, uyuşturucu vazgeçilmezleri olan karakterler yaratmıştır. kendisi de bir nevi böyle bir insandır ancak bunu diğer insanlar böyle rezil bir duruma gelmesin diye yazdığını söyleyen insandır.
birde chuck bartowski var. oda ajan. aslında tam ajan deyilde izlediğimiz son bölümde baya ajan gördük kendisini. tebrik ediyoruz başarılarının devamını diliyoruz.