olsun sen beni sevdinmi ki hiç ama ben seni özleyebiliyorum benim yeteniğimde bu olmasanda severim seni hatta ayrılırım senden haberin olmaz diyerek şu gecemi mahvetmiş ve tekele gitmeme sebep olan adam gibi adam.
* Her güzel sözle derine dalma,
Nefesinin yeteceği kadar aldan tatlı kelimelere.
Hayat suyun çok üzerinde
ve maalesef kağıttan gemiler gibi aşklar
ıslanmak isteyene gerçek derinlik çok..
Sudanda korkma..
Korkana hayat hep deniz kenarı,
O yüzden sever yalancı aşıklar sahil boyu yolları
Ne zannediyorsunuz ki.
Bende hiç ayrılmamış
ve tüm isteklerini ağlayarak elde etmiş bir çocuktum.
Şimdi kaybettiklerime ağlıyorum
ve kimsenin aklına gelmiyor
''susmam için seni getirmek bana''
O şarkı çalacak az sonra radyoda,
Hani içinde umut olan,
Senden dinlerdim.
Sensiz dinliyorum.
Elimde sigara,
Dura dura içiyorum,
Senin payını yokluğuna bıraktım,
Tek başıma kalınca anlıyorum aslında,
Bende bıraktım bize ait olan herşeyi.
Bize ait olmayan herşeye,
Bende yabancıyım ve maalesef bu acı tanıdık.
Duymazdan gelsende,
Kabul etmesende ben buralıyım
Son söz söylenmedi bu aşk ta!
Öldürmediysen beni içinde henüz,
Ki yapmamissindir bilirim.
Gömerken beni!
Son kez içinden ''Seni Seviyorum'' de.
inançsız gitmesin aşkımız
Hiç bir zaman anlamadın beni,
Bir geminin limandan ayrılmasına Ağladığımı görmedin,
Sen bilmezsin,
Liman olurum ben giden her vapurun ardından, Bazen deniz
ve bir geminin pervanesi değildir,
Betona çarpıp üstünü ıslatan o damlalar!
El sallamalar arasında,
Göz yaşlarımı dalga sanır herkes
En mutlu anlarımda,
Bir dert içimde,
Gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde,
Anlatsam derdimi anlatamam ki,
Herkesin güldüğünü bilmek kolay
ama kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar
Yolculuklarda tuhaf oluyorum,
Bu şehirden her gidişimde,
Sanki şehri ben uğurluyorum,
Sen benden gideli çok oldu ama,
Ben her gidişimde hala sana el sallıyorum * Ceyhun Yılmaz
Olmazdı belli..
Ağladıklarıma güldüğün an anlamalıydım.
Ben seninle sevişmek yerine.
Hep özlemeliydim aslında uzaktan...
Doğarken annesini ilk nefes aldığı yerde yitirmiş.
Kokusunu bilmeden yaşanan bir aşktı bizimkisi
Yaşadığım her acının sonuna Mutlaka iliştiriyorum seni,
Cümlelerimin en görünmez yerine,
Her derdimi anlatıyorum ve alamıyorlar ismini ağzımdan,
Saklanıyor anlamın kelimelerimde,
Hep yaşadığımı Anlayacaksın okuduğunda,
Hüzünlerim eğitildi çünkü Kalbinin anaokulunda,
Hataydı bırakmak sana korkusuzca, Aşkımın çocukluğunu
Çok sigara içerdim
Pat diye bırakayım derken
Her sabah düşüncesiyle uyandım
Baktım olmuyor
Yavaş yavaş uzaklaştım
Son içtiğim sigaradan sekiz saat sonra
Nefesim değişti...
ikinci sekiz saatte
Ciğerlerim onarıma başladı
Üçünü sekiz saatte
Yüzümün rengi aynı değildi artık
Sende öylesin sevgilim
Bak, alıştım olmayışına
Şimdi seni hiç sevmemiş gibiyim
Sigarayı özlüyor muyum? diye sorarsan
Sadece içenleri gördüğümde sevgilim
Sadece içenleri gördüğümde...
idam *Bir kravat boynumda..
Ne zaman ayaklarımın altındaki sandalye Çekilecek diye bekliyorum
Ellerim arkadan bağlandığı için
Giderken alkışlayamıyorum bu hayatı
Boynumu kırabilir bu ip
Ama bil ki
Gülümseyişime engel değil hiç bir kırılma
Ki ben....
Sen gittiğinde daha çok kırılmıştım
Üstelik ayaklarımın altından
Kaymıştı zaten hayatım
Unuturum,
Unutmak zor değil,
Unutmak acı,
Unutmak zor değil,
Unutmak yazık,
Unutulmaz kimse yok bende.
Ama bir sana kıyamadım,
Gücüm yetmedi seni yok saymaya,
Kollarımı açtığım kadar unuttuğumsun,
Açamadığım kadar özlediğim,
Benim unuttuğum kadarını sen özlermisin?
Senden ayrıldıktan sonra yalnız kalmayı,
Hiç sevmeden yalnız kalmaya tercih edecektim,
Çünkü; artık sensizlik diyebileceğim bir derdi özledim,
Dert özlenir mi deme
tuzu gibi hayatın
ve ben kilo aldırır diye kaçtım nice aşktan
sevemedim pazar günlerini...
ya okulu düşündüm
ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü
hiç bir şey sevdiremedi pazarı bana
bilsem bir pazar günü geleceksin
ıslatacaksın dudaklarımı
sevmez miydim canım pazarları
tam özür dileyecektim sevmediğim tüm pazarlardan,
gittin...
eski pazarlarımı bile özlettin
Çalamadığım Kapı
belki bilmem gerekirdi varlığını
şimdi neyi özlediğimi bilmeden yaşayamıyorum
çalamadığım bir kapı ve gidemediğim bir yol var
hüznümün adı artık belli
faili meçhul bir yalnızlık değil benimki
senin yalnızlığın
meşgul benim yalnızlığım kalabalık
etrafımda boş içki şişeleri var atamıyorum onları
kıyamıyorum başka şişelerde başka içkilerle
başkalarının hüzünlerine dönüşmesinler diye
''ikinci El Yalnızlıklara '' sebep olsunlar istemem
atamıyorum onları
mutfak çok temiz
kirlenmedikçe yaşanmıyor
oysa seni merak ediyorum derli toplu musun? mutlumusun?
seninde mutfağın temiz mi?
yoksa kirlendimi yaşanmışlıklardan
yıllar sonra bir gün seni gördüğümde
ellerimle silebilecekmiyim yüzündeki siyahı
yoksa silemiyecek kadar temiz olman üzer mi beni?
Üzer....
Yalnız kaldım sanma
Bak battaniyen hala yanımda
Elleri olsa o da kapının tokmağına yanaşırdı
Ben uyurken usulca biliyorum
Biliyorum da sen koktuğu için
her gece yine de ona sarılıyorum
Yalnızım merak etme
''Yeni bir ''memnun oldum''ziyan etmemek için
tanışmadım kimseyle
Nasıl bulut yokken yağmurlar yağdırdımsa gittiğinde
Hani bütün sokak duymuştu sensizliğimi,
Dönersen eğer
Sırtından beline kadar ıslanacağın bir yağmurun altında
dudaklarımı ıslatmadan affetmicem seni !!!