kalemi kıvrak bir şair, sesi istanbula yakışacak kadar derin... çok eskiden, ceyhun yılmaz shoooooww, buyruuuun beniiimm dediği anlarda dinlerdim her akşam, sonra iş güç fırsat olmadı... kitaplar yazmış bu arada, radyoculuğa devam etmiş... şiirlerini, videolarını, sesini ara ara tekrar takip edebilir oldum yıllar sonra... bazı insanları tanımadan anlarsınız ya insani yanını, merhametini, gücünü; işte öyle güzel bir insanmış gibi geliyor bana...
şunu yazmış bir de;
yazdığım kadarını da
yazamadım aslında
seni göremediğim
kadarını sevdim
ışığından aydınlık karanlığım
sen değil ben sevdalıyım
merhaba canım
hüzün benim adım...
kış geldi yine.
aylardır görmediğim botlarıma bakınca anladım.
aynı soğuklukla bekliyordu beni.
şimdi gitti tenlerin yanması.
herkesde beyaz bir hüzün sarıdan bozma.
bu kış bana dokunma.
en ağırı sanki.
yaşanmışlıklar birikince kış daha da üşütüyor beni.
birilerinin yokluğunu hissediyor insan.
günahları geliyor aklına.
hani kimseye söylenmeyen.
söylenmedikçe büyüyen.
masum gibi göründüğümüz her an daha da acıtıyor.
ya bu acıyla yaşayıp büyüteceksin kendinle o acıyı.
ya da ne var ne yok dökeceksin ortaya.
pisliklerin içinde yaşanmıyor sevgiler.
atmak lazım dışarı.
bendim o kız çocuğunu ağlatan.
bendim tek başıma doyan.
bendim her aşkta gizli gizli ağlayan.
ya sen?
hala prensesim deme, artık inanmam.
bir sabah hıçkırıkla uyansan.
pencerelere koşup güneşi arasan.
umudun kenarını kemire kemire .
akşamı alsan odana.
beni ne kadar seversin kim bilir
sonbahar olsan, bütün kış sana ısınsam.
yağmur düştüğünde pencereme.
geldiğini anlayıp koşa koşa.
kısa kollu yüreğimle yollara koşsam.
döktüğün yaprakların kuruluğuna aldırmadan.
avuçlarıma alıp yüzüme sürsem.
gözyaşlarımla yaprakların ıslansa.
bu sonbahar gelsen
gelsen de artık ağlamasam
Hiç ıslanmadığımız yağmur geldi aklıma
Seni çok düşünüp ağlayamadığım
Ve bu şehri ıslatamadığım gün hani
Saatlerce bekletmemiştim seni
Söz vermeyip gelmediğin herhangi bir aşıklar parkında
Kavga bile etmeyişimize üzüldüm birden
Hiç aldatmamıştın beni
Ve bir gün bile senle yatıp
Saçlarınla uyanamadım
Ahhh.. ah!
Keşke o otobüse binmeseydim bugün
Görmeseydim kaşlarının altından
Namussuzca bakan gözlerini
Hiç tanımıyorum ki seni...
içimde bir telaş
bu gün sanki bitmiyor
sadece gece başlıyor
yüreğimi serdim tertemiz
üstünde senin ellerin şamdan
tırnakların mum haresi
ne güzel gülümsüyorsun büyülü
sana bakarken
hatırlamıyorum bile son hüznümü
bir heyecan içimde
acaba duruyor mu hala içinde
sıcaklığın
çalacak mı bu akşam zilimi
o ince işaret parmağın
//
bekleyişlerin şairi.
Mesleğinin ne olduğu konusunda net bir bilgi olmayan şahıs. Kendisi galatasaray muhabirliği, radyoculuk, komedyenlik, oyunculuk ve şairlik yapmaktadır. Hangisidir acaba asıl mesleği
Böyle geceleri çok seviyorum.
Yani bana doğru gelme ihtimalin olan geceleri.
Hazırlanıyorum ama zafer beklemeden.
Gelmeyince mağlup olmuyorum.
Gelmene ihtimal verdiğim zamanlar.
ihtilal oluyor göğsümde.
Ve mantık yönetimi başarısız olduğundan.
Duygulu yürek kuvvetleri el koyuyor yine yönetimime.
--spoiler--
Sen benden gelip geçsen ne yazar.
Senden önce yaşamadım mı sanki ben.
Bak rüzgarın bile kalmadı yadigar.
Şimdi daha güçlüyüm.
Aynada baktığım görüntüde.
Yıkılmayışıma hayranım.
Ve hayranlığım kapatıyor aşkını.
Yaşamaya devam ediyorum.
--spoiler--