bir vatandaşın bu mucize cihazla ilgili yaşadığı bir anı: *
ilk yemeğe çıkışımızda cep telefonu çaldı. elini çantasına attı. kurcaladı, kurcaladı. telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. bir türlü bulamadı. sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından: evde mi bıraktım acaba?
işte o an aradığım kız bu dedim...
bir gün dahi olsa yanınızda taşımadığınızda büyük rahatlığını hissettiren alet. aslında yük olmasının sebebi çantanızda yaptığı ağırlığı değil birilerine hesap verme ya da birilerinin size ulaşamamasından.
ilk görüşmenin üzerinden 35 yıl geçen, seri halinde üretimiyle de gün itibariyle 25. yılını dolduran teknolojik icat. ülkemizde kayıtlı neredeyse yüz milyon telefon olması da zararlarını ne kadar salladığımızı göstermekte.
babamın kapalı olmasına rağmen aynı mesajı 15 kere atmaktan çekinmediği, annemin cevap almayınca 1 saatte 47 çağrı bırakabildiği; benim için onun dışında hiçbir işlevi olmayan teknolojik icat. satıp parasıyla 3-4 gün yemek yemek, ya da birkaç fatura ödemek daha mantıklı sanırım.
türkiye de nokia 3310 la patlama yapmış arkasından da özenti ve merak haline gelmiş elektronik alet. hayattaki önemi azımsanamayacak şeylerdendir en azından uzaktaki sevgiliye eşe dosta "slm nbr" yazmana yarar o bile kafi.
yaklaşık olarak bir yıldır kullanmadığım ve eksikliğini de görmediğim alet. başka bi şehirde okuduğum için sadece ailem ulaşabilsin diye kullanırdım ama artık ona da gerek kalmadı. (bkz: teşekkürler türk telekom)
zaten normalde de pek aranıp sorulan biri olmadığım için pek de sorun teşkil etmemekte benm için. ilk kez 20 yaşında kullanmaya başladığımı hesab edersek gerçekten de bana bi faidesi dokunmamıştır.
hepsinden ziyade kanser yapma riskini de göz önünde bulundurarak daha az kullanılmalı diye düşünmekteyim.
birkaç gün ihtiyaç duymadığınız zaman, aslında size ne kadar rahatsızlık verdiğini anlayabilirsiniz. isterse 0000,1 gram olsundur, yine de çok büyük bir yüktür nedense. her zaman ulaşılabilir, her dakika rahatsız edilebilir olmak insanı epey yormaktadır, farkında olmadan.
grup vitamin'in en güzel şarkılarından biridir. o müzikteki arabesk hava, o ciddiyetle edilen isyanlar ciddi bir yarılma olayıyla sonuçlanabilir.*
kapsama alanındasın yollasam mesaj gider
pilim uzun ömürlü bu şarj toprakta biter
hattım açık hep sana numaran hafızamda
bir not bırak insafsız sinyal sesinden sonra.***
şaka maka insanı bazen psikopata bağlayan icat. 80'lerde çocukluğumuzda sabahın köründe sokağa çıkıp akşam dönerdik eve. çok geç olmadığı müddetçe sorun olmazdı. şimdi aranılan kişiye bir ulaşılmasın anında bir panik bir işkillenme durumu.
her zaman ulaşılabilir olmak istemeyenlerin genellikle sadece keyifleri yerindeyken açık tuttukları bir cep telefonu kullanıcı grubu vardır. azınlıktır. bir de 'hadi arayın' modunda, çılgınca sırf aranmak için, bırakın telefonu sürekli açık tutmayı, sürekli oraya buraya çağrı bırakan, msg atan başka bir güruh vardır ki sayıları epey çoktur.
bu iki grubun ortasında sayabileceklerimiz ise genellikle orta yaş grubudur ki fazla lafa gerek yoktur. sıradan bir tespittir bu.
- hadi ben kaçtım.
+ hey döncem ben sana..
dunyanin en gereksiz icatlarindan. gerektiginde cogu zaman ise yaramaz. ayrica iletisim/ihtiyac amacli degil genelde eglence amacli kullanilir. kicinda donu olmayanlarda bile cok yuksek-pahali modelleri mevcuttur. ozellikle turkiye'de ilk zamanlar statu sembolu idi. ne kadar yazik.
