cepte taşınan ömür törpüsü...
mesaj çekmek 5 dakika
aramak 2 dakika
ok tuşuna basıp konuşabilmek 30 saniye
yemişim telefonunu neymiş ram bitmiş yok hafıza yetersizmiş (bkz: gh 688) kullanırken çok daha rahattım
cebimizde dururr kaybolması muhtemeldir titreşimdeyse zor bulunur iletişimimizi sağlayan buluşunu grahm bell in başalttığı ve bilimum bilim insanlarının geliştirdiği bol radyasyonlu icat.
yıllar önce bir gazetede telefonların, yakında cebe girecek kadar küçüleceğini ve arayan numarayı gösterecek bir teknik donanıma sahip olacağını okumuş ve hayret etmiştim, insan oğlu bunu da yapar mı lan diye.. daha ötesine geçti ve dünyayı küçültüp telefonun içine zerk etti valla!!
büyük türk düşünürü bülent arınç'ın bir sözü geldi aklıma
önce kocaman biçiminde üretilen, teknolojinin gelişimi ile küçülen, teknolojinin daha da gelişmesi ile yine büyüyen aygıtlardır.
el üstünde tutulup, bol bol okşanırlar. bazen öpücük atılır, bazen sinirle bakılır.
yalnızca telefon değildir; bizi dünyaya ve hayata bağlayan, olmaması halinde dünyadan soyutlanacağımız, sürekli daha da iyilerine sahip olunmak istenen ve de ileride ne konumda olacağı merak edilen gereçlerdir.