yaradan inancım ve sevgime rağmen ibadetine çok düşkün bir insan hiç olmadım. hayatımda inançlarıma, beklentilerimi sıvadığım hiçbir anım olmamıştır. insan, yüreğinin ve beyninin karşılıksız iman ettiği gerçeklere çıkarcı bir anlayışla yaklaşamaz diye düşünüyorum. eğer işin içinde beklentiler ve arzular varsa inançta da kendini inanmaya olumsuz anlamıyla motive etme çabası vardır. bu da o insanın inançlarını sorgulamasını ve sağlamlaştırmasını gerektirir. korkuların ve ödüllendirmelerin motive ettiği inançlar ve değerler sağlam temeller üstünde yapaılanmamıştır. sarsıntılı zeminde sürekli olarak risk teşkil ederler.
gece uyanan bir çocuğa mama verirsin susar. şeker verirsin ve kandırırsın.
şimdi insanlar şekerin görüntüsüne değil sözüne kanıyor. ilginç. ve çocuklardan zeki olduklarını iddia ediyorlar.
benim de cennetim var ve sevap işlemeye gerek duymadan girebiliyorsunuz. hodri meydan. *
insanların tanrıyı yaratıp ardından da aralarındaki çıkar ilişkisini ortaya koyması durumudur.
öperim.
yakınsak bir önermedir. çünkü biz hz. yunus değiliz
"cenneti geçip hakkı" isteyelim
çünkü biz şems değiliz
"cehennem azabından cennet rüşvetinden koru."
diyebilelim.