tek okuduğum "gün olur asra bedel" kitabında ( sansüre uğramış) kazak bozkırının ortasında ki boranlı kasabasında yaşayan bir tren yolu işçisinin sade, zor, onurlu hayat mücadelesini, stalin dönemi uygulamalarını, bölgenin efsaneleşmiş hikayelerini başarıyla anlatmış kırgız yazar.
kitaplarından toprak ana ve cemile'yi okuduğum yazar. dikkatimi çeken, iki kitapta da kadın karakterlerin güçlü olmasıydı. diğer kitaplarını henüz okumadım ama bu ikisinde gözüme çarpan bu oldu. iki kitapta da savaş ortamı söz konusu tabii ama yine de kadına değer verildiğinin göstergesi olduğunu düşünüyorum. bu acaba yaşadığı toplumun etkisi midir, yazarın kendi görüşü müdür yoksa oradaki türklerin çağlardan beri kadına karşı tutumu değişmemiş midir, bunu merak ettim en çok.
bu yazar hakkında neden bu kadar geç bilgi sahibi oldum diye sordum kendime 3 eserini ( cemile, sultanmurat ve toprak ana ) okumamın ardından. tüm eserlerini okumalıyım dediğim bir yazar oldu sonrasında. yaşadığı coğrafyanın ve dönemin etkilerini bunun ötesinde çocukluğunda ve gençliğinde edindiği kalıcı yaşantıların izlerini eserlerinde özümsemek mümkün. eserlerinde; bozkırlarda bu yazarla beraber yürüyüp bozkırın soğuklarını iliklerinize kadar hissedip ürperdiğiniz anda kırgız türküleri dinlerken bulursunuz adeta kendinizi.
1966'dan sonra eserlerini hep rusça kaleme almış olması beni üzdü. belki de farkındalık oluşturmak istiyordu. 176 dile çevrilmiş olan eserleriyle o farkındalığı oluşturarak ebedi anlamda ölümsüz bir yazar olarak anılmaya devam edecektir.
Hayranı olduğum kırgız yazar. Türkiyede çok sevilen Selvi Boylum Al yazmalımın yazarıdır.
Bakın beni Nobel almış almamış tartışması hiç ilgilendirmez .
(Batı dünyasında en çok okunan yazarlardan birisi . Cemile ,Toprak Ana, Beyaz Gemi, Gün Olur Asra Bedel, benim sevdiklerim?
Okunuyor mu? Bir yazar Okurken zevk alıyormusunuz.
Bu kadar basit.
kitaplarını ilk okuduğumun üzerinden geçen uzun yılların ardından halen "bu kadar basit konularla nasıl başyapıt ortaya koyuyor" sorusunu cevaplandırmadığım yazar.
bir allahın kulu çıksın bana cemile'nin neden bu kadar muhteşem anlattığını anlatsın...
ankarada öğrenciyken,
isminin verildiği bir parkın açılışı için
ilerleyen yaşı ve rahatsızlığına rağmen elazığ'a gelmişti.
param olmadığı için yanına gidememiştim.
aytmatov, kuşkusuz dünyanın en büyük yazarıdır.
ulan o nasıl bi dil yeteneğidir beyaz gemi'yi okurken kendini ıssık göl'de bulmayan götüyle okumuştur derim. resmen şu gözümün önüne geldi orada buldum kendimi. saygılar güzel ağbicim!
hayvan sevgisini her romanında ayrı ayrı işleyen yazar. her kelimesini her cümlesini özlemle okuduğum , romanlarında anlattığı insanların yaşam mücadelelerinde atalarımın kaderini , çilelerini hissettiğim yazar.