Afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani,
Trene binerken pabuçlarını çıkarmıştı;
Varto depremini düşün, yardım olarak Batı'dan
Gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sütyeni.
Adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti,
Karısıysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sütyeni,
Kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu onu kışın;
Tanrım gerçekten çocukluk günlerinizde mi?..
Eşiklere oturmuş bir dolu insan
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
1990 yılına denk gelen ve dün ölüm yıl dönümü olan üstad!
Hayatımda gördüğüm ender adamlardan biri. Bir kelime içine binlerce anlam bırakan ve her dizesinde biraz daha kendinizi bulduğunuz o mükemmel şiirlerin sahibi.
"Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Lâleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil
Sosyal medya pompalamaları ve gereksiz paylaşımlarla popüler kültürün bünyesine girmiş dizelerin sahibidir. Ölümünün 27. Yılında hakettiği değeri gerçekten şiirlerinde, dizelerinde kendini bulan insanlarca daha yürekten anılmaktadır. Memleketi kadıköydür.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey değmeyenlere yüreğimin değmiş olması.
Üstad be seni unutmak ne mümkün.
Doru at doğru at,
Küfür diyorum bir saldırmama eylemidir.
insan süsüdür günah.
Gömmeden önce biraz gezdirin beni.
Zincir gibi öten ağaç kuşları.
Çayım kurudu kahvem taş sökülür.
Yeşil saçlı bataklık kızı.
Yazgının bir günlüğüne güncelleşmesi.
Gözlerinde ibni Sina bozukluğu.
Sazan pullarıyla örmüş kapısını.
Kaç kuruşa elden çıkarmış Alaska'sını?
Her şey kış buğdayı içinde öğütüldü.
Türler esridi kimse yok mu orada?
Renkleri tek tek alırsan hepsi tarikat.
Benim küçük kız çocuğu tanrım!
Mitos, gitme n'olur!