birini dinlerken kendinin yahut etrataki sıradan şeylerin ince ayrıntılarının şizofrenik hallerini farkedip gülersin ki bu cem'dir; diğerini dinlerken etraftaki insanların yahut değer verilen kavramların aşşağılanmasının komik olduğu sayılır ki bu tiksindiricidir ve kimin yaptığı bellidir.
tek ortak yanları her film sonrası ceplerini doldurmalarıdır, zenginin parası fakirin çenesini yorarmış hakikaten, insanlarımızın kıyaslamalara bayılmasının ardındaki nedenler nedir çok merak ediyorum.
şahan mimikleriyle güldürürken cem yılmaz söyledikleriyle güldürendir..konu komediyse önemli olan gülmektir..kimsenin zevkine dil uzatmamalı..güldürene gülünmelidir...
tövbe estağfurullah. hz. muhammed ile atatürk'ü karşılaştırmak gibi bir şey. ikiside apayrı kişilerdir. ama kimin üstün olduğu tabiki tartışmasız ortada. *
şahan gökbakar isabetsiz orta sonrası sabri sarıoğlu bakışıdır,kendi kendine vücut çalımı atan sabridir. çıldırtır.
cem yılmaz ise golden sonraki kader keita taklalarıdır. zevk verir.
şahan elindeki tek umuda* sarılmıştır. geri kalan bütün birikimini tüketmiştir. cem yılmaz ise bir tat bir dokunun üstüne pek fazla çıkamamıştır. arada çıkardığı vasatın biraz üstündeki ve rahat izlenebilirliği olan filmler ile adını hatırlatmıştır. her ikisi de vasat takılmaktadır şu an. ama cem yılmazın renkli bir anına denk geldiniz mi gülmekten yerlere yatmanız pek bi olasıdır. şahanın böyle bir durumu yoktur.
cem yilmaz hicbir zaman "parayi goturme" kaygisiyla is yapmaz. hedefi her zaman insanlari guldurmektir ve bundan sonsuz bir zevk alir. sahan gokbakar ise, her zaman kazanacagi paraya bakar. samimi degildir. bu yuzdendir ki, cem yilmaz 15 yildir bu piyasanin icinde hicbir zaman popularitesini yitirmemistir. yine bu yuzdendir ki, bir 5 sene sonra "sahan vardi bir aralar noldu ona?" falan gibi sorular sorucaz. maalesef gercekler bu. sahan'i o ilk zoka gunlerinden beri yarila yarila takip eden bir insanim. yanlis anlasilmasin a dostlar...