yaptığı yatırımları, turkcell'in, trt'nin tekel olmasını engellemesini, devletten tek kuruş almadan baraj yaptırmasını vs. geçtim, sırf şu sözleri nedeniyle halen gözümde kahraman olan insan.
fransa'nın kendisine 3 aylık deneme süresi kapsamında oturma izni verdiği sözde siyasetçi. deneme süresinde uslu durup, kendini unuturmasının ardından eski alaverelere döneceği düşünülen şahsiyet.
bu nasıl mültecilik arkadaş? yurdumun pek değerli araştırmacı gazetecilerinin, paris'te adamın izini bulup yayınladıklarına göre günlüğü 4.000 euro luk süper lüks mekanlarda konakladığı (ki bu aylık yaklaşık 250.000 tl eder), paris'in eiffel manzaralı sokaklarında koşturmak suretiyle spor yaptığı gözümüze sokulmuş iş insanı.
gelmiş geçmiş en büyük dolandırıcı. maçları ben vereceğim deyip vatandaşa teleon dekoderleri satan ama ikinci hafta ihale parasını vermeyen ve böylece dekoderleri ellerde patlatan üçkağıtçı. Bu, onun yöntemlerinden sadece biri ve en basit olan. Gerisini varın düşünün.
zamanında bir noktada buluşmuştuk kendisiyle. ne günlerdi ama. diğerlerinden daha fazla dolandırdığını, daha fazla yalan söylediğini zannetmiyorum , bu memleketi ve bu memleketlilere...
siyasi linç ve doğan grubu sebebiyle olduğundan 3-5 kat daha fazla hırsız gösterilen, şu ana kadar kaçırdığı verginin 3-5 katını geri ödemiş olan şahsiyet.
çeaş ve kepeze imar bankası olayından önce el konulmuştur. hatta imar bankası üst makamları çeaş ve kepeze el konulduğu için(yani banka daha fazla dönemeyeceği için) istifa etmiş, yani uzanlar elleriyle bankayı bddk ya teslim etmişlerdir. çeaş-kepeze el konulması ise sabancının da etkisiyle tamamen siyasi bir karardır, verilen bir çok ceza vs. de yargıtay tarafından bozulmuştur. sonradan usulüne uydurulmuş hukuksuzca bir el koymadır.
daha sonra imar bankası olayı patlak verir, uzanların 6 katrilyon kaçırdığı ortaya çıkar. çeaş-kepezin yıllık karı 1 katrilyona yakındır ve yüzde 60tan fazlası uzanlara aittir. satılan bir dünya şeyin yanında çeaş-kepez le birlikte bunca yıldır 3-5 kere borcunu ödemiştir. fakat tekrar siyasi yaşama dönmemesi için yine kılıfına uydurulmuş borçlar ve cezalar çıkartılmış, bu vergi kaçırma 2-3 katı gibi gösterilmiştir. yani siyasi linç başarıyla sonuçlandırılmıştır.
akılda ise 3 kasım seçimlerinden önce akp ankara il toplantısında üst düzey bir akplinin söylediği şu sözler kalmıştır:
-chp değil, asıl rakibimiz uzan, bizi tek tehlikeye sokacak parti onlar...
70 günlük bir partinin seçimlerde %7.2 oy alması ve seçimlerden bir süre sonra anketlerde oy oranlarının %15 leri bulması, o sırada bir anda ortalıktan silinmesi... manidar değil mi?
gelsede bizi din sömürücüsü siyasetçilerden kurtarsa. beleş maç izleyemez olduk artık. hazırlık maçları bile şifreliye geçti sayın uzan. ne olur duy feryadımızı.