2007 genel seçimlerinin en büyük hüsranı yaşayan partisinin genel başkanı. tamam, barajı geçmesini beklemiyorduk ama bu kadar az oy alacağını da kimse tahmin etmiyordu. sonuç itibariyle; seçim akşamından beri kendisinden hiç bir haber alınamamıştır. sözlük çevrelerinde de, deniz baykal'ın popülaritesini arttırmasıyla unutulmaya yüz tutmuştur. allah yardım etsindir.
seçim zamanı üçyol*da kendisi hakkında kötü kötü konuşurken birden seçim arabasından yüzüme bakıp selam vermesiyle "iyi insan lafının üstüne gelir" atasözünün aslında ne kadar yanlış olduğu kanısına varmamı sağlayan kişi.
Oy pusulalarinin calindigina inanmasi muhtemel olan, yarindan itibaren "bir zamanlarin siyasetcisi" diye anilmasini istedigim populist vaatlerle bu milletten oy alabilecegini dusunmus, hata ettigini de birkac gun once fark etmis insan.
2007 genel secımlerınde yuzde 2.80 oy alan genc partı'nın genel baskanı.secım sonrası aksam gazetesı tarafından manset yapılmıstır kendısı.
'2.80 UZANdı.'
merak etmekteyim acaba meclise girseydi ne olurdu?
bu vaatler öylece yerinde kalırlar mıydı?yoksa yapılır ve dalga geçen herkes susar, ağızlar bir karış açık cem uzan ı mı izlerdik?
(ikinci dediğime ben de inanmadım.)
Seçimlere gireceğini açıkladığında halkımızın: "Amerika'yı dolandırdıysa bu ülkeyi de düzlüğe çıkarır" şeklinde dolandırıcılığı referans alarak yorum yapmasını sağlamış kişidir.
bence bu adamın türk siyaset tarihine geçmesi lazım bilmem belkide geçmiştir. düşünün çok zengin bir iş adamı kanalları, barajları, şirketleri olan yakışıklı hırslı bir adam var. o veya bu sebeble bir işe kalkışıyor siyaset yapmaya karar veriyor, elindeki güce güvenip başlıyor seçim propogandası yapmaya. halka bedava türkiyenin en iyi sanatçılarını mitingine çıkartıp şarkı söyletiyor, bedava döner ayran dağıtıyor. gezmedik il ve ilçe bırakmayarak vatandaşları tek tek şapur şupur öpüyor, dertlerini sıkıntılarını içtenlikle dinliyor. halkta bakıyor bu adam diğerlerine hiç benzemiyor, kendilerini seçim zamanı sadece hatırlayıp illerine gelip oy isteyen diğer parti liderlerinden farklı. halbuki onlara değil bir kaç metre elli metre bile yaklaşmak imkansızken, bu adam rahat rahat içlerine girip çay, simit, boğaça yiyor şakalaşıyor falan filan. ha bide seçim konuşmalarını vaatlerini öyle bir anlatıyor ki ulan acaba bir kere bunu denesek olurmu diyor insan. netice de seçimlerde yenilgi gibi görünen büyük bir başarı kazanan cem uzan çıkıyor, iki buçuk ayda kurduğu bir partiyle yüzde yedi buçuk oy alıp bir imkansızı başarıyor.