kamuoyu'na cem garipoğlu'nun da insan olduğu mesajı verilmeye çalışılıyor mu bilinmez ama ağlamışsa gerçekten bu onun insan olduğu anlamına gelmez, insan olmadığı da.
onun insanlığını sorgulamak bizlere pek düşmüyor açıkçası. çünkü onun işlediği suça karar verecek makamların kararlarını biz şimdiden ilan etmeye başlamışız. bize göre o müebbet yemeli. öyle ya cem "insanlıktan çıkmış"tı bir kere.
mesela hiç kardeşinizi dövdünüz mü? peki hiç babanızın annenizi dövdüğüne denk geldiniz mi? bu ikisine denk gelmediyseniz bile ki bu çok düşük bir olasılık mutlak suretle çevrenizde birbirine fiziki zarar veren insanlar görmüşsünüzdür. bütün bunları yapanlarla cem garipoğlu arasında pek bir fark yoktur. cem garipoğlu birisini öldürmüştür, gencecik ve çok güzel bir kızı, doğrudur, velakin dilara dumru da çok güzel bir kızdı. ta ki bir lağım çukuruna düşüp ölene dek haberimiz yoktu yaşantısından. küçücük daha bebek yaşta bir kız ibb'nin rögar kapaklarını kaldırtmasıyla öldürülmüştü. sonra açıklama yapmıştı ilgili kurumun ilgili bekçileri;
"yolda yürümeyi bilmiyorlar"
"her yayanın başına bir bekçi mi koyalım"
"annesi elini tutsaydı kızının"
bütün bu skandal açıklamalara rağmen bizim şu 'bilinçli toplum' bu yetkililerden hesap sormadı ama şimdi mesela canım ülkemde her gün gerçekleşen ve 3. sayfalarda yerini hemen alan taciz, tcavüz, öldürme haberlerini bir çırpıda okuyup geçmekte iken cm garipoğlu mevzusunu kendi davası haline getiriyor. eğer bütün faili meçhulleri bu toplum bu kadar sahiplense idi bugün bu ülkede bir şeyler yerine oturmuş olurdu tam anlamıyla. daha fazla anne ağlamazdı, daha fazla çocuk babasız kalmazdı aniden.
münevver karabulut cinayeti bu toplumun kendini rahatlatmak babında peşine düştüğü bir cinayettir. bu cinaytin asıl sorumlusu olan bizlerin, medyanın, sistemin kendini aklama gayretidir. ateşin üstünü küllemek çabasıdır. 3. sayfa haberleri var ise sayesi biziz, faili meçhuller var ise sebebi biziz. ogün samast diye birisi var ise sebebi yine biziz.
evet, her bokun sbebi biziz. cem garipoğlu suçludur suçlu olmasına ama bizim de ondan aşağı kalır yanımız yok hani.
medyanın 'vurun kahpeye' diyerek yerin dibine soktuğu kişiyi * şimdi de 'o da insan lan' diyerek garip bir biçimde tam aksi istikamette haber yapması durumudur.
tüm medya sever bu tip şeyleri, aslolan 'haber' türetmektir çünkü.
mesela, diğer bir örnek;
sel geldiği gün elinde mikrofonla, 'kendisine büyük bir habercilik görevi verildiğini' düşününen yeni yetme sunucular sel bölgesinde gezerek mikrofonla, 'kimin trajedisi daha büyük lan acaba'
diye dolanıp, acı çeken insanlardan olayı en korkunç şekliyle anlatmasını istemişti.
neden...
medya bu, durmadan kurban arıyan aç bir kurt gibidir. yiyeceğinden değildir ama kümesteki her tavuğu boğmak ister. olay ne kadar ironik ve trajedik ise haber o derece 'patlar'.
artık cem de medyanın oyuncağıdır, münevver de.
yoksa sevgilerince öldürülen bir sürü 3. sayfa haberiyle doludur gazeteler.
197 gün ağlamadıysa dün ağladığı iddası gerçek değildir. pişmanlıktan dolayı cezanın indirileceğini biliyorsa münnevver için değil kendi için ağlıyordur.
bir olay karşısında amigdalanın insan eylemlerine kötü sonuçlar doğurmasıdır ya savaş ya da kaç taktiği uygular. savaşan tarafın zayiatının daha fazla olduğu kesin olan bir olaydır münevver'in öldürülmesi.. olay bittikten sonra korteks ve neokorteks devreye girer ve işte o zaman başlar pişmanlıklar ama iş işten geçmiştir. o yüzden amigdala (ilkel beyincik) bizi değil, biz onu yönetmeliyiz.
olm varya ke$ke ben ölseydim öğüğhüğüürrü nidalarının arasına "öldür diye silah mı dayadık kafana lan" diye çok pis giri$mek isterdim.
edit: sevgili rötu$ isteği, 'entry'de noktalama işareti hatası yapılmış. iki nokta (..) yok şeklinde bir noktalama işareti yok. üç nokta (...) veya nokta (.) şeklinde var. ha iki nokta da var onlar üst üste (:)' buyurmu$.
onun bir "insan" oldugunu kanitlamaya cali$an malum "zengin" hödüklerin avukatlari ve medyasi araciligiyla yaymaya cali$tigi, "bakin o da bir insan" dedirterek, kamuoyunu etkiyelip, piskolojik ustunlugu kazanmaya cali$tigi tiyatrodur..
(bkz: tiyatro)
bir gece ağlayıp, hakkında bizim bir yıl konuşmamıza vesile olan durumdur. e herhalde ağlayacak bu adam*. ben de birinin kafasını testereyle kesip, aylarca insanlardan saklanıp, yalanlarla kurulu düzenin gerektirdiği şekilde teslim* olup, insanların nefretine ve kinine maruz kalıp, bir geceyi* hapiste geçirsem ben de ağlarım*. olay çok pişmanım, bu gece dank etti aklıma olayı değildir. üzerinde olan psikolojik baskıdır.
hani sonunda, 7'den 70'ine sövdürtecekler bu adamın! ülke'de başka mesele kalmamış gibi her köşesinde bu adam konuşulur oldu. bıktık artık bu insanın ismini zikretmekten. kimse dur demeyecekmi bu duruma? tamam suçlu yada suçsuz bir insan canına kıyıldı. evet herkesi derinden etkiledi ve üzdü. evet sonunda bu cinayetle ilgili en önemli sanıkta yakalandı, nedir bu cem garipoğlu meselesi anlamış değiliz. gına geldi, dillere pelesenk oldu. bıktık ey ahali bıktık yahu. tamam suçlu çekecek cezasını. fakat resmen türk milletinin düşünce gücüyle alay ediyorlar. ve kimse artık yeter kardeşim demiyor. yazık... sikicem ama artık.