--o yazıdan bir cümle--
daha uzun yazmayacağım. kelimeler, harfler, onları okuyacak insanlar ve okurken harcanacak zaman çok kıymetli.
--o yazıdan bir cümle--
yagmurlarla alip veremediginin ne oldugu merakini ask bu gece sehri terk etti albümünde ki "sessizce" sarkisinda kendisi cevaplamistir.
"geçmişi iyi hatırlatır, hatırlatır bu yağmurlar bu yagmurlarda kaybetmiştim seni" diyerek.
sesine ve yaptığı şarkılara saygı duyduğum insan. geçenlerde konserine gittim ve bir kez daha hayran oldum kendisine. artık her buraya geldiğinde gitmeye çalışacağım konserine. insan sesinde boğuluyor adamın ve 'nasıl çıkarıyo bu sesi' bakışlarına neden oluyor arkadaşlar arasında.
Şarkıyı söylerken suratında oluşan antipatik ifadeler/mimikler, o çıkardığı bir türlü ısınamadığım sesler ve o antipatikliğine antipatiklik katan iğrenç saç modeli, içimde karşı konulamayan bir kafa atma ve tokatlama isteği uyandırıyor sanatçıya.
her insanın (evet her insanın) en azından bir kere sahne performansına şahit olmasını istediğim ve bunu sadece ben cem adrian hayranı olduğum için değil sadece ve sadece kendi sağlıkları için yapmalarını istediğim benim için eşi benzeri olmayan ve olmayacak sanatçıdır. bir sanatçı konseri boyunca gözleri kapalı olmasına rağmen seyirciyle bu kadar büsbütün olabiliyorsa ve farklı olup gündem yaratmak yerine farklı olup sadece kendisi olmayı tercih ediyorsa ve bunu gündem için yapmıyorsa bütün bu sebepler bile dinlenmese bile en azından ona saygıyı hakettirir.
ısrarla dinledim. inanılmaz bir performans diye bahsedilen parçalarını açtım. olmadı sevmedim. gay olmasıyla falan da hiç işim yok. ama akşam akşam geç kaldığım bir şeyi keşfeder, yeni ve güzel şeyler dinlerim umuduyla çabalamıştım.
pek birşey kaybetmemişim meğerse onca zamandır. iyi yönde ön yargılı olmama rağmen, olmadı cem, sarmadı beni şarkıların.
fösür fösür içtiği sigaralarıyla sesini batırmış insan.
düz:zero tolerance beni cem' in sigara içmediği konusunda uyardı. peki sesindeki bu gizemli kartlaşma nereden kaynaklanıyor, onu bilemedim, bilen varsa beri gelebilir.
sevgili cem adrian, bir müzik öğretmeni adayı olarak senin söylediğin her canlı şarkıda utanç duyuyorum. detonelerini sayamıyorum. falset yöntemi ile çıkardığın sesleri şuan türkiyede yapabilecek binlerce şarkıcı arkadaşlarımız var, farklı değilsin. pek bir şey değilsin.
bir zamanlar* tunalı hilmi caddesinde sıkça görülen sevilesi yetenek. bir keresinde hayranlığın verdiği heycanla takip edeyim derken kazayla kendisini geçmişliğim vardır ki, arayı da epey açmışım, durup beklemiştim yetişsin diye. *
sesi çok ama çok kaliteli sadece türkiye standartları için değil dünyada bile böyle bir ses zor bulunur umarım ileride sapıtmadan müzik yaşamına devam eder ve güzel eserlerini bırakır bize.
onlarca başarısız çırtlak sesli popçunun sanatçı olarak görüldüğü bir ülkede cem adrian sadece sesinin muazzam olmasından dolayı rahatlıkla sanatçı sayılabilir ülkemde.
kısaca sesi harika olan umarım daha çok parça seslendirecek olan sanatçı.
Ses telleri normal bir insanın 3 katı uzunluğundadır. Sesi 7 oktavlık bir aralığa sahipken, bunun yaklaşık 4.5 - 5 oktavlık bölümünü şarkı söylerken kullanabilmektedir. Adrian sahne soyadını doğduğu ve büyüdüğü Edirne şehrinin antik çağlardaki ismi olan Adrianapolis'ten esinlenerek almıştır.