cehennem

entry710 galeri62 ses2
    391.
  1. gitmemeye çalıştığımız yer.
    0 ...
  2. 390.
  3. 389.
  4. zalimler için yaşasın cehennem.
    0 ...
  5. 388.
  6. 387.
  7. eğer dinler gerçekse erkeklerin gideceği yerdir.
    0 ...
  8. 386.
  9. aldığı kadar benden boş kalan kısımlara da diğer yazarlardan doldurulacak mekandır.
    0 ...
  10. 385.
  11. Cok sicak oldugunu nerden biliyorsunuz gidip geldiniz mi amk ? kuranda yaziyordur diye savunmaya gececeklerdir simdi. Hahaha.
    0 ...
  12. 384.
  13. allah'a inanan biri olarak bu entry'i giriyorum. eğer yanılıyorsak, deizm doğruysa ve tanrı cehennemi yaratmadıysa onun ben amına koyim. deizm doğruysa cennetin ya da cennet gibi bir yerin (ölümden sonra hayatın) olup olmaması umurumda değil fakat cehennem kesinlikle olmak zorunda. tabii kötüler için ceza varsa mantıken iyiler için de ödül olmalı. belki de deizm tanrısı için sonsuz uyku bir ödüldür, sonsuz hayat ise bir ceza. ha eğer tanrı yoksa bizim burada olmamıza neden olan şeyin amına koyim.
    1 ...
  14. 383.
  15. Kudüs’e gitmiş olanınız varsa bilir,
    eski kentin güneyindeki dik vadi
    Hinnom Vadisidir. içi tıklım tıkış
    Filistinli mahallesidir. ibranice ge
    vadi olduğu için Ge Hinnom גהנם
    derler.
    Tevrat’a göre burada vaktiyle
    putperestlerin tapınağı varmış, tanrı
    Moloh’a çocuk kurban ederlermiş, ne
    kadarı gerçektir ne kadarı Tektanrıcı
    propagandadır bilmem. 2 Krallar
    23’e göre kral Yosiah bu töreyi
    yasaklamış, tapınağı da yıktırmış.
    Ondan sonra burası Kudüs kentinin
    çöplüğü olmuş. Hayvan leşleri ve
    idam mahkûmlarının cesetleri
    buraya atılırmış. Sürekli ateş
    yanarmış. Kokuyu tahmin
    edebilirsiniz artık.
    Tevratta ge hinnom veya gei ben-
    hinnom (“Hinnom oğlu vadisi”) onbir
    yerde geçiyor. Hepsinde de somut
    bir yer sözkonusudur. Sadece
    Yeremya 7.31’de günah işleyip
    lanetlenen Yahuda halkının
    ölülerinin Hinnom vadisini
    dolduracağı, orada kurda kuşa yem
    olacağı, bundan dolayı vadinin
    adının “Gözyaşı Vadisi” olarak
    anılacağı bildirilir. Tevrat’ın Aramice
    tefsirlerinde sözcük gehinnam
    şeklinde geçer. Allahın
    putperestlere yönelik gazabının
    simgesi olarak yorumlanır.
    Aramice /g/ = Arapça /c/ kuralından
    daha önce söz etmiştim,
    hatırlarsınız.
    incil’de geçen sözcük Yunanca
    gehenna ’dır. Hz. isa bu sözü oniki
    yerde telaffuz eder. Her seferinde
    günahkâr bir kişiyi veya günah
    işleyen bir organı “Gehenna ateşine
    atmak” eylemi söz konusudur. isa
    daima mecaz ve mesellerle
    konuşmayı sever, burada da mecazi
    bir anlam kastetmiştir sanırım. Ama
    ikibin senedir tartışılan bir konuyu
    ben çözecek değilim herhalde.
    Bir iki kıl tüy dışında yanlış yok. ilave edeyim.
    Tevrat’ın vadisi
    Bir kere vadinin ibranicesi ge değil gei גֵּי
    olacak. Tevrat’taki onbir örneğin dördünde gei
    ben-Hinnom veya gei Hinnom basit bir coğrafi
    yer adı olarak geçiyor (Yoşua 15.8 ve 18.16,
    Nehemya 11.30, Yeremya 19.2). Diğer yedi
    örnekte, putperestlerin burada bir tofet (sunak,
    kurban yeri) inşa ettikleri ve kız ve erkek
    çocuklarını burada tanrıya adak olarak ateşe
    koydukları anlatılıyor. (2 Krallar 23.10, 2 Tarihler
    28.3 ve 33.6, Yeremya 7.31, 7.32, 19.6, 32.35).
    Tevrat tanrısının şiddetle lanetlediği bu adet,
    Yahudi (ve Hıristiyan) geleneğinde “çocuk
    kurban edilmesi” şeklinde yorumlanmış ise de, 2
    Krallar ve 2 Tarihler’deki ifade nesnel bir gözle
    okunduğunda, “çocukların ateş içinden
    geçirilerek tanrıya adanmasından” söz edildiği
    açık. Yani bir tür arınma/kutsama ayini söz
    konusu. 2 Krallar 23.10’a göre kral Yosiah,
    Yahud ülkesindeki tüm “putperest” sayılan
    tapınakları yıkarken, Hinnom vadisindeki bu
    sunağı da yıktırmış ve rahiplerini öldürtmüş.
    Yeremya 7.30-32’de, bu basit tarihi gerçekten
    mit üretme sürecini izliyoruz. Şaşılacak kadar
    şeffaf.
    Yeremya’nın metni kral Yosiah’ın ölümünden
    yaklaşık 25 yıl sonra ve Kudüs’ün MÖ 587’de
    Babilliler tarafından yakılıp yıkılmasının
    ertesinde kaleme alınmış. Hakiki dünyada Babil
    istilası, Yosiah’ın başlattığı dinî fanatizm
    politikasının doğurduğu olaylar zincirinin bir
    sonucu idi. Dolayısıyla bazı Yahudilerin,
    başlarına gelen felaketlerden rahmetli kralı (ve
    onun baş ideologu olan Yeremya peygamberi)
    sorumlu tutmuş olacağını düşünebiliriz. Oysa
    Yeremya başka kanıdadır. Yahudilerin başına
    gelenler dini fanatizmin değil, tam tersine,
    Allahın emrine yeterince boyun eğmemenin
    sonucudur. Hinnom vadisindeki tapınak bu
    polemikte kilit önem taşır. Allahın kentinde
    (Kudüs’te) bu putperestlik tapınağının yapılması
    Allaha karşı büyük bir küfr ve isyandı. Allah
    bunu affetmemiştir. (7.30) Beni israil’in
    günahkârları, o tapınakta kız ve erkek çocukları
    ateşte yakmıştı. (7.31) [Eski kitaplar “ateşten
    geçirmek”ten הָעֲבִיר בְאֵשׁ söz ederken, Yeremya
    “ateşte yakmak” לִשְׂרף בָאשׁ deyimini kullanır;
    polemiğe “gaz verir”.] Bu yüzden Allah, Hinnom
    vadisini günahkârların cesetleriyle tepeleme
    dolduracak, cesetler leş yiyen kuşlara yem
    olacaktır. Vadinin adı bundan böyle Ölüm Vadisi
    olarak anılacaktır. (7.32)
    Zion tepesi üzerinde kurulu olan Kudüs kentinin
    güney yamacından aşağı ceset dökersen,
    Hinnom vadisi cesetle dolar. Babil istilası
    sırasında böyle bir şeyin yaşanmış olması
    mümkün görünüyor. Yeremya 50.4’te “Zion
    Tepesinin yolu Gözyaşı Vadisidir” derken
    kastedilen de aynı şey olmalı.
    O halde: “Allah (ve onun sözcüsü Yeremya) size
    söylemedi mi? Orada tapınak yapsanız başınıza
    bunlar gelir elbette!”
    Soğuk cehennem
    Tevratta Hinnom vadisine bundan başka bir
    metafizik anlam yüklenmediğini görüyoruz.
    Tevratta sözü edilen manevi ceza makamı
    şe’ol ınıda שְׁאוֹל taşıyan başka bir yerdir.
    Yaklaşık 45 kez anılır. Karanlık ve kasvetli bir
    yerdir. Ta aşağıdadır; şeol’e “inilir” veya
    “düşülür”. Örneklerin çoğunda sözcük, “sıkıntı”,
    “kasvet”, hatta “depresyon” diye tercüme
    edilebilir. isaya 14.15 ve Ezekiel 31.16’ya göre
    şeol derin (dipsiz) bir çukurdur. Allahın
    gazabına uğrayan insanlar (nefsler) şeol’e
    atılır. Ancak bunun, ölümden sonra gidilen bir
    yer olduğuna dair bir belirti yoktur. Her
    halükârda şeol, sonsuza dek kalınan bir yer
    değildir. Yunus peygamber, balinanın karnında
    kendini şeol’ün ta dibinde bulduğunda tanrıya
    yakararak kurtulur. Mezmur 86.13’te Davut
    şeol’ün dibinden tanrıya yakarır ve tanrı ona
    merhametini gösterir.
    Şeol sözcüğü Vulgate’de infernus , King James
    ingilizcesinde hell ve Luther’in Almancasında
    Hölle ile karşılanmış. Latince infernus “en
    aşağı” demektir. Hell ve Hölle sözcükleri de
    ingilizce hole ile eşkökenli olup “derin çukur,
    mağara” anlamındadır. Bu çukurda yanan
    ateşten hiçbir yerde söz edilmemiştir. Sıcak
    değil, soğuk bir cehennemdir.
    Cehennem fikri “tutuyor”
    Yeremya kitabındaki ifadeler sanırım hareket
    noktası olmuş. Tevrat’ın derlenmesinden sonraki
    bir tarihte, Hinnom vadisi Yahudi geleneğinde
    gitgide zenginleşen bir mecazi/sembolik anlam
    kazanmış. Gei Hinnom: tanrının insanlara
    gazabının mekânı. Zion dağının dibi olması da
    mecazı beslemiş olsa gerek: yukarıda Zion (iyi,
    cennet, hidayet, ışık), aşağıda Hinnom (kötü,
    eziyet, lanet, karanlık).
    Maamafih çöplük, sürekli yanan ateş, cesetlerin
    atıldığı yer vb. hikâyelerinin sağlam belgesel
    dayanağı yok. Hinnom vadisinde çöplük
    olduğuna dair arkeolojik buluntu yok; idam
    mahkûmlarının buraya atıldığına dair “bilginin”
    ise, incildeki ilgili pasajları yorumlama
    gayretinden doğmuş olması muhtemel.
    Vadinin Ketef Hinnom adı verilen en dip
    kısmında, kayalara oyulmuş mağaralar şeklinde
    bir antik çağ mezarlığı bulunuyor. MÖ 4 yılında
    başlayan Roma askerî işgali döneminde
    Romalıların burada ölülerini yakmış olması,
    bunun da kremasyon fikrine alışık olmayan yerli
    halkta tepki ve korkuya yol açmış olması
    mümkün mü? Mümkün.
    Talmud ve Targum
    Bakıyoruz Rabbinik devir (yani Milat sonrası ilk
    yüzyıllar) Yahudi literatürüne.
    Talmud Bavli, Sukkah babı 32b sure, misal.
    Rabbi Yohanan ben Zakkai’den (ölümü M 90)
    aktarıldığına göre Hinnom vadisinde, aralarında
    duman tüten iki hurma ağacı varmış ve
    cehennemin giriş kapısı burasıymış. (http://
    halakhah.com/pdf/moed/Sukkah.pdf ) Aramice
    metinde GHNM םנהג okuyorum (http://
    http://www.mechon-mamre.org/b/l/l0.htm ) . Jastrow
    sözlüğü sf. 236a, gehînom גֶּהִינָם ve gehinnom
    ednilkeş גֵּהִנָּם iki ayrı noktalama vermiş.
    [Not: Normal değeri /a/ olan patah (yani fetha)
    işareti Aramicede /o/ okunurmuş. Yani
    gehinnam yazılıp gehinnom okunuyor. Milat
    zamanındaki telaffuz acaba neydi? Yunancaya
    neden gehenna γεἓννα diye aktarıldı?]
    Yine Babil Talmud’u, Sotah babı 4b’de
    gehinnom’un nihai (tanrısal) yargı ile irtibatlı
    olduğu görülüyor. Göklerin ve Yerin Sahibi,
    günahkârları gehinnom ile cezalandırmaktadır.
    Aynı kitap 10b suresine göre gehinnom’un yedi
    katı (veya bölmesi) vardır. Sure 22a’ya göre
    Evrenin Efendisi “cenneti (Gan Eden ) ve
    gehinnom’u yaratmıştır; iyinin ve kötünün
    sahibidir.” 41b’nin dördüncü kuşak
    rabbilerinden Rabbi Eleazar’dan (ölümü yaklaşık
    M 170) aktardığına göre “kalbinde dalkavukluk
    (riya) olan kişi gehinnom ile
    cezalandırılacaktır.” (http://halakhah.com/pdf/
    nashim/Sotah.pdf )
    Eruvin babında gehinnom 13 kere zikredilmiş.
    Sure 19a’ya göre cehennemin Tevrat’ta anılan
    yedi adı vardır, şe’ol bunlardan biridir, ancak
    gehinnom bunlardan biri değildir; zira bu
    sözcük, “Hinnom vadisi kadar derin bir vadi veya
    çukur” anlamındadır. Rabbi Yoşua ben Levi’nin
    (M 3. yy) tefsirine göre Yeremya Kitabındaki
    “Gözyaşı Vadisi” ifadesi, günahkârların
    cehennemin acılarından geçmek suretiyle
    hidayete (Cennete) erişeceğini anlatır.
    Dolayısıyla cehennem, ebedi bir azap olamaz.
    Rabbi Simeon ben Lakiş (M 3. yy), bazı
    günahkârların cehennemin kapısında dahi
    pişmanlık göstermeyip inkâra devam ettiklerini
    belirterek bu görüşe karşı çıkar. (http://
    halakhah.com/pdf/moed/Eiruvin.pdf )
    Tevrat’ın Aramice meali olan Targum’larda da
    gehinnom sıklıkla geçermiş. Ancak internette işe
    yarar bir Targum konkordansı bulamadığımdan,
    o faslı şimdilik es geçeceğim. Deli postekisi
    ayıklar gibi Aramiceden metin araması yapmaya
    sabrım yok doğrusu.
    Hıristiyan cehennemi
    “incil” adı verilen Yeni Ahit’te Yunanca gehenna
    biçiminin oniki yerde geçtiğini söylemişim;
    doğrusu onbir mısrada, ama onüç kez olacak.
    Örneklerin her birinde, günah işleyen bir
    organın veya bedenin – bir tür çöp gibi –
    gehenna’ya “atılması” mevzubahis edilmiş.
    Matta 23.15 ve 23.33’te bu, günah işleyenlere
    tanrının verdiği bir ceza. Matta 10.28’de hem
    beden hem ruh gehenna’ya atılıyor; ancak diğer
    örneklerde sanki atılan şey fiziksel beden. Lukas
    12.5’te tanrı insanı ölümünden sonra da
    gehenna’ya atabiliyor; ama atılan şeyin ruh mu
    beden mi olduğu açık değil. Markos 9.43’te,
    gehenna’nın “asla sönmeyen ateşine”
    değinilmiş; bunun dışında gehenna ’nın
    ebediliğine (sonsuzluğuna) dair bir belirti yok.
    Benim kuşkucu gözlerime, incil’in gehenna’sı
    daha ziyade bir tür ağırlaştırılmış idam cezası
    gibi görünüyor. “Allah suçluyu öldürmekle
    kalmaz, çok feci öldürür” gibi bir şey. Bunun,
    kıyametten sonra ruhun ulaşacağı bir tür sonsuz
    mertebe olarak algılanması M 3. yüzyıla doğru
    çıkmış bir fikir olmalı.
    “Şeytan” adı verilen anti-tanrı ile
    irtibatlandırılması da acaba o devirlerde
    iran’dan esen Mithra’cı rüzgârların eseri olabilir
    mi? Çünkü ne Tevrat’ta ne incil’de, ne de klasik
    Yahudi metinlerinde öyle bir şey yok.

    sevan nisanyan
    0 ...
  16. 382.
  17. 381.
  18. şimdiden vip bilete sahip olduğum mekan.
    0 ...
  19. 380.
  20. ceza alanı. hapishane. gunahkarlarin mekani.
    0 ...
  21. 379.
  22. Eski dilde tamu
    (Eski dil Köktürkçe'dir)

    Dinî inanışlara göre, dünyada günah işleyenlerin öldükten sonra ceza görecekleri yer.

    Kaynak: tdk güncel türkçe sözlük.

    Ayrıca

    (bkz: ahiret inancı).

    Edit: hayır yani arkadaşım nesini eksiliyorsunuz bilgi paylaşımı yaptık işte amaç bu değil mi zaten ben anladım ki!..
    0 ...
  23. 378.
  24. insanın vicdanındaki azaptır. vicdansız ve nefissiz insan yoktur. o yüzden her insan er yahut geç bu azabı tadacaktır.
    0 ...
  25. 377.
  26. "Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
    Kim gitmiş de getirmiş haberini?
    Kimselerin bilmediği bir dünya
    Özlenmeye, korkulmaya değer mi?"
    ömer hayyam
    1 ...
  27. 376.
  28. çizgi filmlerde yerin altında olarak tasvir edilir.
    0 ...
  29. 375.
  30. hawaii gibi sıcaktır,kum-plaj-kızlar.
    0 ...
  31. 374.
  32. 7 tane ayrı katmanı vardır. Günahlara göre ceza vardır. Orda bile bir adalet söz konusu. Yani siz diyelim ki yalan soylediniz bu günahtır. Ama bir münafıklık değildir. Bir zina değildir. Bir adam öldürme değildir. Onlar günahlarının şiddetine göre cezalandırılır
    . biz daha oda sıcaklığında bunalıyoruz orda napacaz? Allah sonumuzu hayretsin.
    1 ...
  33. 373.
  34. 372.
  35. yoksa rahatça intihar edebileceğim.
    1 ...
  36. 371.
  37. "cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır" sözünün geçtiği dan brown romanı.

    yıllardır bekleyip, tam da ebola virüsünün patlak verdiği dönemde okumamda şahane oldu; bütün komplo teorileri gözüme mantıklı geliyor. her şey olabilir her şey.

    tabii kitabı yanlış pazarlıyorlar. arkasında kocaman "cehennemin kapıları istanbul'a açılıyor" yazıyor. Daha çözmemiz gereken gizemli şiir ortaya çıktığında, nereden bahsettikleri anladım - gizemi hepsinden önce çözdüm ve bölümler boyu "işte şimdi türkiye'ye gelecekler" diye bekledim. hoş değil yani. ama buna rağmen dan brown şahane bir insan, mükemmel bir kurgu sunmuş yine.
    0 ...
  38. 370.
  39. beni bekleyendir. artık o kadar kabullendim ki namazı bile ibadet manasında değil ruhumu rahatlatıyor diye kılıyorum.
    0 ...
  40. 369.
  41. ateistleri heyecanla bekleyen sıcak mı sıcak ortama sahip yer.

    hadi gidinde görün tersten.
    1 ...
  42. 368.
  43. ruhu hala üşüyenler için istenilen şey.
    0 ...
  44. 367.
  45. genelde ceza yeri olarak kabul edilen kavram. ancak hristiyanlık'ta böyle değildir.

    eski ahit’te ödül-ceza sistemi

    hristiyanların kutsal kitabı kitab-ı mukaddes ya da kutsal kitap’ın ilk bölümü olan eski ahit’te, temelini ve başlangıcını oluşturan tevrat’ta, ödül-ceza sistemi tamamen halihazırda yaşanan hayata uygulanmaktadır. bir öteki hayattan, ölümden sonraki yaşamdan bahsedilmez. insanlar iyi davranır, tanrının sözünü dinlerse bereketlendirilirler, tersi davranırlarsa lanetlenirler. buna en iyi ve derli toplu örneği, tevrat’ın son chapter’ı yasa’nın tekrarı bölümünün 28. kısmında bulabiliriz. kısım, iki alt başlıktan oluşuyor: bereketler ve lanetler. bereketler görece daha kısa ve tamamı şu şekilde:

    “eğer tanrınız rab’bin sözünü iyice dinler ve bugün size ilettiğim bütün buyruklarına uyarsanız, tanrınız rab sizi yeryüzündeki bütün uluslardan üstün kılacaktır. 2tanrınız rab’bin sözünü dinlerseniz, şu bereketler üzerinize gelecek ve sizinle olacak: 3“kentte de tarlada da kutsanacaksınız. 4“rahminizin meyvesi kutsanacak. toprağınızın ürünü, hayvanlarınızın dölü –sığırlarınızın buzağıları, sürülerinizin kuzuları– bereketli olacak. 5“sepetiniz ve hamur tekneniz bereketli olacak. 6“içeri girdiğinizde de dışarı çıktığınızda da kutsanacaksınız. 7“rab size saldıran düşmanlarınızı önünüzde bozguna uğratacak. onlar size bir yoldan saldıracak, ama önünüzden yedi yoldan kaçacaklar. 8“rab’bin buyruğuyla ambarlarınız dolu olacak. el attığınız her işte rab sizi kutsayacak. tanrınız rab size vereceği ülkede sizi kutsayacak. 9“tanrınız rab’bin buyruklarına uyar, o’nun yollarında yürürseniz, rab size içtiği ant uyarınca sizi kendisi için kutsal bir halk olarak koruyacaktır. 10yeryüzündeki bütün uluslar rab’be ait olduğunuzu görecek, sizden korkacaklar. 11rab atalarınıza ant içerek size söz verdiği ülkede bolluk içinde yaşamanızı sağlayacak: rahminizin meyvesi kutsanacak; hayvanlarınızın yavruları, toprağınızın ürünü verimli olacak. 12rab ülkenize yağmuru zamanında yağdırmak ve bütün emeğinizi verimli kılmak için göklerdeki zengin hazinesini açacak. birçok ulusa ödünç vereceksiniz; siz ödünç almayacaksınız. 13rab sizi kuyruk değil baş yapacak. eğer bugün size ilettiğim tanrınız rab’bin buyruklarını dinler, onlara iyice uyarsanız, altta değil, her zaman üstte olacaksınız. 14bugün size ilettiğim buyrukların dışına çıkmayacak, başka ilahların ardınca gitmeyecek, onlara tapmayacaksınız.”

    ve lanetler bölümü çok daha uzun ve kapsamlıdır. bereketlerin yaklaşık 4 katı uzunluğundadır. ondan da bir bölüm aktarıyorum:

    15 “ama tanrınız rab’bin sözünü dinlemez, bugün size ilettiğim buyrukların, kuralların hepsine uymazsanız, şu lanetler üzerinize gelecek ve size ulaşacak:16“kentte de tarlada da lanetli olacaksınız.17“sepetiniz ve hamur tekneniz lanetli olacak.18“rahminizin meyvesi, toprağınızın ürünü, sığırlarınızın buzağıları, sürülerinizin kuzuları lanetli olacak.19“içeri girdiğinizde lanetli olacaksınız; dışarı çıktığınızda da lanetli olacaksınız.20“rab’be sırt çevirmekle yaptığınız kötülükler yüzünden el attığınız her işte o sizi lanete uğratacak, şaşkına çevirecek, paylayacak. sonunda üzerinize yıkım gelecek ve çabucak yok olacaksınız. 21rab, mülk edinmek için gideceğiniz ülkede sizi yok edinceye dek salgın hastalıkla cezalandıracak. 22veremle, sıtmayla, iltihapla, yakıcı sıcaklıkla, kuraklıkla, samyeliyle, küfle cezalandıracak. siz yok oluncaya dek bunlar sizi kovalayacak. 23başınızın üstündeki gök tunç, ayağınızın altındaki yer demir olacak. 24rab siz yok oluncaya dek gökten yağmur yerine ülkenize toz ve kum yağdıracak.38“çok tohum ekecek, ama az toplayacaksınız. çünkü ürününüzü çekirge yiyecek. 39bağlar dikecek, bakımını yapacak, ama şarap içmeyecek, üzüm toplamayacaksınız. onları kurt yiyecek.66sürekli can kaygısı içinde yaşayacaksınız. gece gündüz dehşet içinde olacaksınız. yaşamınızın güvenliği olmayacak. 67yüreğinizi kaplayan dehşet ve gözlerinizin gördüğü olaylar yüzünden, sabah, ‘keşke akşam olsa!’, akşam, ‘keşke sabah olsa!’ diyeceksiniz. 68bir daha görmeyeceksiniz dediğim yoldan rab sizi gemilerle mısır’a geri gönderecek. orada erkek ve kadın köle olarak kendinizi düşmanlarınıza satmaya kalkışacaksınız; ama satın alan olmayacak.”

    görüldüğü üzre, ödüller de cezalar da bu dünyada verilmektedir. bir ölümden sonraki hayattan söz edilmemektedir.

    yeni ahit’te cehennem, ölüm ve yaşam kavramları

    yeni ahit’in en önemli mesajı, “mesih’e iman edenlerin yaşama kavuşacağı”dır. hatta incil, müjde anlamına gelmekte ve türkçe’de spesifik olarak yeni ahit’e refer etmektedir. müjde de, ölümden kurtulmak ve sonsuz yaşama kavuşmaktır. yeni ahit boyunca bu müjde defalarca verilir.

    ölüm ise şeytan’dan gelmektedir ve insanlara bir cezadır. en başta havva ile adem aden bahçesi’nde ölümsüz bir hayat sürüyorlardı. ancak işledikleri günah sebebiyle ölümü hak ettiler ve bahçe’den kovuldular. hristiyanlık’a göre, tüm insanlar günahkardır ve günahın cezası ölümdür. bu da, her insanın ölümü hak ettiği anlamına gelmektedir. ancak, isa mesih, gelmiş geçmiş tüm insanların günahlarını sırtına almış ve onlar için, günahsız olmasına karşın, ölmüştür. böylece insanların ölmesine gerek kalmamıştır. yalnızca fiziksel olarak öleceklerdir, ancak mesih’i kurtarıcı olarak kabul edilenler ruhsal olarak ölmeyecektir. isa mesih’e iman edenler, sonsuz yaşama kavuşacaktır.

    yuhanna 3:16'da “… tanrı biricik oğlunu dünyaya verdi ki, ona iman edenerin hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.” denir.

    cehennem kavramı, yeni ahit’te pek sık olmamakla birlikte birkaç defa geçmektedir. matta 25:46'da, insanların cennet ya da cehennem’de olacağı söylenmektedir. cehennem’in sonsuz azap kavramına refer ettiği ancak ingilizce çevrilere baktığımız zaman, bunun fiziksel değil ruhsal bir çöküntü anlamına geldiği anlaşılmaktadır.

    matta 13:49-50'de “çağın sonunda da böyle olacak. melekler gelecek, kötü kişileri doğruların arasından ayırıp kızgın fırına atacaklar. orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır.” denir. kızgın fırının fiziksel acıyı kastettiği sanılabilir ancak bir sonraki bölümde asıl anlamı ortaya çıkacaktır.

    cehennem kavramının kökeni ve yorum

    cehennem kelimesi, ibranice’de ge-hinnom ile karşılanır. ge, vadi demektir ve hinnom, kudüs’ün yakınındaki bir vadinin adıdır. hinnom vadisi, başlarda sapkın düşüncelilerin insanları yakarak tanrıya sözde kurban ettiği yerdi. daha sonradan da şehrin çöplüğü olarak kullanılmaya başlandı ve suçluların, hastalıklıların ve insan dışı hayvanların cesetleri buraya atılmaya başlandı. hinnom vadisi, cezadan çok ölümle bağdaştırılan bir yer haline geldi.

    üç noktadan hareket ederek, hristiyanlık’ta cehennem kavramının ölümle bağdaştırıldığı yorumunda bulunabiliriz. eski ahit’te ölümden sonra yaşamdan bahsedilmiyor. yeni ahit, mesih’e iman edenlere “sonsuz yaşam” ödülü verileceğini söylüyor. cehennem de, cezadan çok ölümle bağdaştırılmış hinnom vadisi’nin adından geliyor.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük