257) UEFA aciliyet ilkesinin de ihlal edilmediği sonucuna varmıştır.
Uluslararası bir spor düzenleme kurumunun, kendi sporunu düzenleme
bağlamı içerisinde, diğer şeylerin yanı sıra, (özellikle de nitelikleri gereği
delillerin toplanmasının zor olduğu bir durumda) kendisinin ulusal üye
federasyonlarının veya devlet mahkemelerinin ve yetkililerinin
soruşturmalarından, kararlarından ve diğer prosedürel faaliyetlerinden
kaynaklanan bilgilere ve delillere dayanmamasının gerekmesi hem geçerli
kuralların lafzına hem de sağduyuya aykırıdır. Bu açıdan, UEFA temel
olarak aciliyet, ya da en iyi delil kavramının, bir ceza hukuku kavramı
olduğunu ve UEFA disiplin soruşturmalarının, ceza hukuku standartlarına
atıfta bulunularak değerlendirilemeyeceğini ileri sürmektedir.
256) UEFA ayrıca Temyiz Edenin ve onun yetkililerinin, TFF disiplin
soruşturması ve ceza davası açıldığından beri kendileri aleyhine yürütülen
soruşturmadan haberdar olduğunu ileri sürmektedir.
255) UEFA Temyiz Edenin usul haklarıyla ilgili çeşitli argümanlarının
esastan yoksun olduğu düşüncesindedir. ilk olarak UEFA, CAS yargılama
yetkisinin de novo niteliğinin, CAS Yasası Madde R57 uyarınca daha önceki
bir INSTANCE nezdindeki her türlü usul kusurunu gidermesini sağlayan
eski ve yerleşik CAS içtihadına atıfta bulunmaktadır.
253) Son olarak Temyiz Eden, bu ihlallerin CAS Yasası Madde R57
uyarınca CASın de novo yetkisi ile düzeltilemeyeceğini ileri sürmektedir.
Hızlandırılmış bir dava görülse bile, dosyanın esaslara ilişkin hacmi,
hızlandırılmış bir prosedürde layıkıyla görülmeye olanak tanımayacak
kadar fazladır.
252) Dahası, Temyiz Eden, UEFAnın aciliyet ilkesini ihlal ettiğini iddia
etmektedir. UEFA Disiplin Müfettişi yalnızca TFFnin disiplin kurullarının ve
16. Ağır Ceza Mahkemesinin bilgi toplamasına dayanmıştır. Diğer yandan
Temyiz Eden UEFA Temyiz Kurulunun karşısına 11 tanık çıkararak birinci
elden delil sağlamıştır. Bu kişiler iddiaları çevreleyen koşullar hakkında
tanıklık yapmıştır. Buna rağmen UEFA Temyiz Kurulu, UEFA Disiplin
Müfettişi tarafından temin edilen üçüncü şahıslara ait delilleri körü körüne
izleyerek aciliyet ilkesini ihlal etmiş, Temyiz Eden tarafından sunulan tanık
ifadelerinden hiç bahsetmemiştir bile.
251) Bu açıdan, Temyiz Eden, UEFAnın, Temyiz Edenin bazı en temel usul
haklarını bariz bir biçimde göz ardı etmesini haklı gösterecek geçerli bir
aciliyet savının dahi olmadığı düşüncesindedir. Eğer CAS, UEFAnın yargı
kurumlarının nezdinde bu nitelikteki soruşturmalara izin veriyorsa, bu
Temyiz Edeni, UEFA Statülerinin açık bir biçimde temin (garanti) ettiği üç
derecenin ikisinden mahrum bırakmaktadır.
250) Temyiz Eden ayrıca, UEFA CDB nezdinde yürütülen soruşturmada
birçok belgenin kendisine duruşmadan çok kısa bir süre önce verildiğini
iddia etmektedir. Örneğin Temyiz Eden, UEFA Temyiz Kurulunun Temyiz
Edilen Kararı büyük ölçüde UEFA Disiplin Müfettişinin duruşmadan 18 saat
önce verdiği bir belgeye dayandırdığını iddia etmektedir.
Kimsenin okumayacağını bile bile yazmak hakikaten mallıktır. Yazan don kişot bile iki satırını okuduysa garipserim. Şaşmamak lazım ama başkanından taraftarına garip bir topluluk var karşımızda.
249) ilk olarak Temyiz Eden, UEFA Disiplin Müfettişinin raporunu 31 Mayıs
2013 tarihinde sunmasının neredeyse iki yıl sürdüğünü iddia etmektedir.
Bu rapor Temyiz Edene 10 Haziran 2013te, yani üçüncü seçme turu için
çekilişten yaklaşık bir hafta önce eline geçmiştir. UEFA yargı kurumları,
konunun karmaşıklığının aşırı hızlandırılmış son dakikada yapılan
soruşturmalara uygun olmadığını fark edememişler ya da bunu kabul
etmek istememişlerdir. Bu da Temyiz Edenin kendi savunmasını düzgün
bir şekilde hazırlaması ve UEFA kurullarının da bir soruşturma yürütmesi
ve yargı kurumlarına layık kararlar vermesi için yeterli zaman
bırakmamıştır.
f) Disiplin soruşturması, çeşitli usul haklarının ihlal edilmesinden
dolayı UEFAya geri gönderilmeli midir?
(i) Tarafların görüşleri
248) Temyiz Eden, UEFA CDBnin ve UEFA Temyiz Kurulunun çeşitli usul
haklarını ihlal ettiğini ileri sürmekte ve bu nedenle de soruşturmanın CAS
tarafından UEFA kurullarına geri gönderilmesini talep etmektedir.
247) Sonuç olarak Kurul, UEFAnın, elde edilen bilgilerin düzeyinin henüz
kişilerle ilgili bir ceza verecek kadar yeterli olmadığını düşünse bile
Fenerbahçeye bir ceza verebileceği sonucuna varmıştır.
246) UEFA CDB ve UEFA Temyiz Kurulu kendisine UEFA Disiplin Müfettişi
tarafından verilen bilgileri değerlendirebilmiş ve bu bilgilere dayanarak
belirli kişilerin belirli maçlarda şike yapılması faaliyetine katıldığı sonucuna
varmıştır. Eğer UEFA CDB veya UEFA Temyiz Kurulu, yalnızca bir maçta
Temyiz Edenin yetkilileri tarafından şike yapıldığını öğrenmiş olsaydı bile,
Kurula göre bu, Temyiz Edenin bu davranıştan dolayı sorumlu tutulması
için yeterli olurdu. Bununla birlikte UEFA CDBnin, yeterli ve orantılı cezalar
verebilmek için bu kişilerin davranışlarını daha eksiksiz bir şekilde
öğrenmek amacıyla onlarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak istemesi son
derece yerindedir.
antep'in şike davasında yerinin bile olmadığını bilmeyen gerzeklerin ayak yaptığı kararlar. ulan davadan haberiniz yok ezbere fezleke belbele deldele konuşuyorsunuz.
245) Kurul, UEFA CDBnin kişilerle ilgili olarak ek bir rapor istemiş
olmasının ve böylece süreci iki kola ayırmasının, Temyiz Eden hakkında bir
karar vermesine engel teşkil etmediğini düşünmektedir. UEFA DYye göre,
kişilerin, bir kulüpten önce veya onunla aynı anda cezalandırılması şart
değildir.
244) UEFA son olarak, UEFAnın bir kulübe ceza vermesi için kişilere ceza
vermiş olmasının olmazsa olmaz bir koşul olmadığını ileri sürmektedir. 64
UEFA DY 2008 Madde 6 ya da Madde 11, bir kulübün, belirli kişilerin
davranışlarından sorumlu tutulabilmesi için, o kişiler aleyhine resmi
işlemlerin başlatılmış olmasını şart koşmamaktadır. Bu açıdan UEFA, bir
maçın sonucunun dolaylı olarak etkilenmesinin yasaklandığını ve bu tür
bir dolaylı katılımın olduğuna, tek tek yetkililer aleyhine herhangi bir bulgu
olmaksızın da karar verilebileceğini ileri sürmektedir.
Hayattaki yegane avuntusu ezik bir futbol kulübü ve onun sızlanmaları olanların üzerine düştüğü kararlar bütünü.
bizim köyde bir laf var "sikilmiş götün davası olmaz" deyü. Yeterince açıklayıcı bence. Ki Türkiye de temiz kulüp mü var lan? Sanırsın Trabzon hiç şike yapmamış ak pak bir takım. Derdinizi sikeyim çok büyük bir görev buraya maddeleri sıra sıra paylaşmak. Çok okuyan var ya amk. GB. Millet harbi işsiz lan.
243) Ayrıca UEFA, Temyiz Edenin, UEFA CDBnin ve UEFA Temyiz
Kurulunun, adı geçen yetkililerin aşağıda açıklandığı şekilde olaya dahil
olduğu sonucuna varmadığını iddia edemeyeceğini ileri sürmektedir. UEFA
CDB, Temyiz Edenin adı geçen yüksel rütbeli yetkililerinin UEFA DY 2008
Madde 5i ihlal eden faaliyetlere karışmış olduğunu, kendisini rahat bir
biçimde tatmin edecek şekilde tespit etmiştir. Aynı şekilde UEFA Temyiz
Kurulu da, adı geçen yetkililerin, belirli maçlara karıştığı sonucuna
varmıştır. işin gerçeği UEFA CDB, her bir şahsın tek tek pozisyonlarını ele
alacak bütün kararları almış değildir. UEFA CDB ya da UEFA Temyiz
Mahkemesi veya CAS, bir şahsın yanlış bir şey yaptığından emin olmamış
ya da olamamış değildir.
şeref yoksunlarının yok saydığı gerekçeli karardır. çünkü madde 570'lere gelince uefa'nın bile fenerbahçe'ye en alt sınırdan nasıl ceza verdiğini görecekler. bunu yok sayıyor olmaları gerçekleri değiştirmiyor en nihayetinde. ayrıca 2010-11 sezonunda şikeye sadece fenerbahçe değil kimi zaman ekürisi olan beşiktaş da iki üst düzey üyesi ile karışmıştır.
242) UEFA, UEFA CDBnin Temyiz Edenin aciliyet sergileyen davası
üzerinde odaklanmaya karar verdiğini ve Temyiz Edenin yetkilileri
aracılığıyla sergilediği davranışları değerlendirdikten sonra Temyiz Edene
ceza vermeye karar verdiğini ileri sürmektedir. Aynı zamanda UEFA CDB,
herkese uygun cezayı vermek amacıyla, olaya karışan çok sayıda yetkilinin
daha az acil olan davalarını daha sonraki bir aşamada çözmeye karar
vermiştir.
241) Temyiz Eden ayrıca, Temyiz Edilen Kararın, kişilerin iddia edilen
eylemleri hakkında son derece belirsiz ve muğlak olduğunu ve bunun
neticesinde Temyiz Edenin kendisini bu suçlamalara karşı savunmasını
son derece zor olduğunu ileri sürmektedir. ikinci olarak, CASın kişilerin
eylemleri ile ilgili olarak şimdi karar vermesinin anlamsız olduğunu, zira
UEFA Disiplin Müfettişinin şu anda tam da bu suçlamaları daha fazla
aydınlatmak için ek bir rapor hazırlamakla meşgul olduğunu ve UEFA CDB
gelecekte bir zamanda bu ek rapora dayanarak bir karar almasının
gerekeceğini iddia etmektedir.
240) Temyiz Eden, bir tüzel kişiliğin kendi başına hareket
edemeyeceğinin, yani yalnızca ona atfedilen insan hatalarından dolaylı
olarak sorumlu tutulabileceğinin, evrensel kabul gören bir ilke olduğunu
ileri sürmektedir. Buna göre, Temyiz Edilen, UEFA DY Madde 6(1) ve 11(1)
uyarınca bu eylemlerden dolayı sorumlu tutulabilmesinden önce UEFA DY
2008 Madde 5in bu gibi kişiler tarafından ihlal edildiğinin tespit edilmesi
gerekmektedir. Bir başka deyişle, Temyiz Edenin sorumluluğu, onun
yetkilileri tarafından yapılan ihlaller için yardım etmesi gibidir; bu ihlallerin
tespit edilememesi, Temyiz Edenin sorumlu tutulabileceği hiçbir şeyin
olmaması anlamına gelecektir.
239) Temyiz Eden, bu karar vasıtasıyla UEFA CDBnin, kendisine sunulan
bilgilerin, bu beş şahıstan hiçbirini UEFA DY Madde 5 uyarınca 63
cezalandırmak için yeterli olmadığını açık bir biçimde kabul ettiğini ileri
sürmektedir. Bu kabule rağmen, UEFA CDB, Temyiz Edeni, UEFA CDBnin
kişilerle ilgili olarak kendisini yeterince bilgili görmediği aynı
suçlamalardan sorumlu tutarak onu cezalandıran ikinci bir karar vermiştir.