Konu yeniden açıldığına göre ts ye tekrardan örtülü ödenekten para lazım oldu herhalde şeklinde düşündüren durum. Adam olsanız götünüzü tuta tuta fb yi kayırdığını iddia ettiğiniz demirören'i başkan yapmak için yırtınmazdınız. Artık yemiyor millet hadi başka kapıya.
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Şimdi bu sen tamam değil mi? Bana
söylemiştin şeyleri.. Murat..?.."
DOĞAN ERCAN: "Hurşit, oynarsa Serkan.."
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Serkan, Mehmet.."
DOĞAN ERCAN: "Mehmet Akgün.."
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "He.. Hurşit.."
DOĞAN ERCAN: "Ama belki onu oynatmaz Orhan'ı oynatıyor ya"
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Hurşit, Harpuzi, Aykut tamam."
DOĞAN ERCAN: "Jedinak da oynarsa Jedinak’la da konuşuruz tamam
mı?..Yarın ben geliyorum değil mi abi?"
iLHAN YÜKSEL EKŞiOĞLU: "Gel gel.. Ben bunlarla konuştum diyeceğim ha
haberin olsun tamam diyeceğim"
DOĞAN ERCAN: "Konuştun zaten abi neyi yalan söylüyoruz ki girdiğimiz işi
şey yapıyoruz... Golkeeper (Kaleci) ile daha konuşmadım haberin
olsun,..git konuş dersen cumartesi gider konuşurum...”,"
şike yaparken atatürkçü yakalanınca da tayyipçi olan bir şahsın köpekliğini yapanlar şu saatlerde bir davanın sonucuna kilitlenmişlerdir muhtemelen. biz biliyor ve tekrar ediyoruz ki, sizin aldığınız sözler ve davanın vereceği karar tek bir şahsın ak'lanması üzerine kurulu planlardan ibaret. üzülerek söylüyorum ki, armasında palamut dalı bulunan kulübünüze bu kara lekeyi yapıştıranlara gerekli dersi vermediğiniz için bugünkü sonuçtan ve ''şikeci'' damgasından sorumlusunuz.
suçsuz olduğunuzu beyan ederken kullandığınız ifadeler akp'nin 17-25 aralık'ta ''bize cemaat kumpas kurdu'' bahanesiyle bizzat örtüşüyor. merak etmeyin. tarlaları sürdünüz, ekinler boy verdi. hileli bir şekilde bir şampiyonluk kupasını aldınız ve sanıyorsunuz ki bu iş bugün bu şekilde kapanıyor. akp,chp ve mhp iş birliği ile gelinen bu noktada, trabzon şehrini de karşıma alarak söylüyorum ki, biz bir avuç trabzonsporlu bunun hesabını soracağız. her zaman, her yerde.
339) Kurul, bu konuşmada bahsi geçen bütün oyuncu isimlerinin
Gençlerbirliği oyuncuları olduğunu gözlemlemektedir. Bu konuşma Bay
Hurşit Meriç, Bay Serkan Çalik, Bay Mehmet Akgün, Bay Orhan Şam, Bay
Labino Harbuzi, Bay Aykut Demir ve Bay Michael Jedinak ile ilgilidir. Kurul,
Bay Ercan’ın, eğer Bay Ekşioğlu isterse Gençlerbirliği’nin kalecisiyle
konuşacağını anlamaktadır. Kurul, Bay Ercan’ın yalnızca Fenerbahçe
karşısında oynayacak oyuncularla konuşacak olmasını (“Jedinak da
oynarsa Jedinak’la da konuşuruz tamam mı?”) ve Bay Ekşioğlu’nun bu
konuda bilgilendirilmesini ilginç bulmaktadır. Kurul, bunu Bay Ercan’ın
konuşmak için bazı Gençlerbirliği oyuncularına yaklaştığının bir belirtisi
olarak görmektedir.
340) 5 Mart 2011 günü saat:19.39’te Gençlerbirliği Genel Menajeri Zafer
Önder ipek ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmenin telefon kaydı:
Zafer Önder ipek: “Doğan, 100 Avro artı KDV diyorlar”
Doğan Ercan: O zaman saklarım yarın gidiyorum .. başkanla olan
toplantıyı sen hallet, çok önemli, evet belgelerle gidiyorum, anlarsın”
341) Duruşma sırasında Fenerbahçe, bu konuşmanın kişiler parayla ilgili
konuştuğu için UEFA’nın dilekçesine konduğunu ileri sürmüştür. Her ne
kadar UEFA, bu paranın şike ile ilgili olduğu izlenimini yarattıysa da
Fenerbahçe bunun bir otelin ve kahvaltının fiyatıyla ilgili olduğunu iddia
etmiştir. Bu durum 100 Avro artı KDV’ye atıf yapılmasını açıklamaktadır.
342) Kurul bu konuda Fenerbahçe ile aynı fikirdedir. Her ne kadar 100
Avro artı KDV’nin bir otel için harcandığına dair hiçbir delil sunulmamışsa
da, Kurul bunun inanılır bir açıklama olduğu düşüncesindedir. Kurul bu
sonuca varırken, geri kalan telefon dinlemelerinde 100 bin Avro değil 100
bin USD tutarına atıfta bulunduğunu göz önünde bulundurmuştur. Sonuç
olarak Kurul bu telefon dinlemesini UEFA tarafından sağlanan delillerden
çıkaracaktır.
343) 6 Mart 2011 günü saat:19.59’da Bay Ekşioğlu ile Bay Ercan arasında
gerçekleşen görüşmenin telefon kaydı:
ilhan Ekşioğlu: “Bugün işini hallettin mi?”
Doğan:“Konuştum herşey iyiydi ya antremanı falan seyrettim,..gelince
konuşuruz.”
344) Aşağıda yer alan telefon kaydı 6 Mart 2011 günü saat:22.17’de Bay
Ekşioğlu ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ya şimdi ben şöyle diyeyim sana, sen bana şey de
tamam mı bütün konuştuklarım bana söylediklerin”
Doğan Ercan: “E o konuştuklarım tamam da yarın belli olacak şekil şemal”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Sabahleyin gel sen bana”
Doğan Ercan: “18 tane arkadaş belli de yani kimin hangi arkadaş,…ya sen
beni ara dersen şey gel dersen gelirim yani anladın mı?”
345) Kurul bu konuşmalardan Bay Ercan’ın oyuncularla konuşma
nedeninin gerçekleştiğini, ama işin “yarın” kesinleşeceğini anlamaktadır.
Bu nedenle Kurul, oyuncuları yasadışı davranışa dahil etme girişiminin
başarılı olduğunu anlamaktadır.
346) 7 Mart 2011 günü Fenerbahçe Gençlerbirliği ile maç oynamıştır.
Maçın ilk yarısında Fenerbahçe iki gol atmış, bunu müteakip Gençlerbirliği
de iki gol atmayı başarmıştır. ilk yarı bittiğinde skor 2-2’dir.
347) 7 Mart 2011 günü saat:17.36’da Doğan adlı bir şahıs ile Bay Yıldırım
arasında gerçekleşen görüşmenin telefon kaydı:
Şahıs (Doğan):“Başkanım dün akşam şey olduk,…mort olduk.”
Aziz Yıldırım: “Bir şey olmaz.”
Şahıs (Doğan): “Hiç tereddütün bile olmasın diyor,…tamamı için diyor ben
yani düşünüyorum ama bu gece için hiç tereddütün bile olmasın diyor”.
348) Duruşma sırasında Fenerbahçe bu kişinin bay Doğan Ercan
olmadığını, bir koordinatör olduğunu iddia etmiştir. Fenerbahçe’nin itirazını
ve UEFA’nın bu kişinin gerçekten Bay Doğan Ercan olduğu konusunda
emin olmaması göz önünde bulunduran Kurul, bu telefon dinlemesinin
UEFA tarafından sunulan delillerden çıkarılmasını doğru bulmuştur.
349) Aşağıda yer alan telefon dinlemesi Bay Ekşioğlu ile Bay Ekşioğlu
adına bay Kulbilge ile görüştüğü iddia edilen aracı Bay Şen arasında 7
mart 2011 günü 21.01’de gerçekleşmiştir :
ilhan Yüksel Ekşioğlu:“Ya arasana şu şeyi”,
Mehmet Şen: “Aradım ya aradım abi ya ben böyle bir şey görmedim ama
böyle bir televizyonda seyretseniz inanılmaz ya ayıp ya 2-0 dan sonra
durup durup 2 tane gol yedik ya,…Aradım aradım abi inan bana yani bir
şey söyleyeceğim de ayaklarını uzatmıyor ya o dediğim isimler 2 tanesi 3
tanesi,…Aradım aradım abi senden evvel ama aramaz mıyım ya aramaz
mıyım ya”,
350) Aşağıdaki kısa mesaj 7 Mart 2011 günü saat 21.13’te Bay Ekşioğlu
tarafından Bay Ercan’a gönderilmiştir:
“??”
351) UEFA, bu telefon dinlemesinden, Bay Şen’den bir maçın ortasında,
verilen rüşvetlere göre hareket edilmesini sağlama amacı dışında birisini
araması için bir nedenin bulunmadığı sonucuna varılması gerektiğini iddia
etmektedir. Benzer bir şekilde Bay Ekşioğlu’nun, neden rüşvete göre
hareket edilmediğini sormak dışında, Bay Ercan’a şaşkınlığını böyle bir kısa
mesajla göndermesi için başka bir amaç olamaz.
352) Kurul, bu telefon dinlemesiyle ilgili yorumları hakkında biraz
dikkatlidir. Her ne kadar telefon dinlemesi, Bay Ekşioğlu ile Fenerbahçe
oyuncusu arasındaki konuşmanın konusuyla ilgili olarak ciddi şüpheler
uyandırsa da, Kurul, bu telefon dinlemesinin içeriğinin, bu konuşmadan
herhangi bir sonuç çıkarmaya yetecek kadar net olmadığını
düşünmektedir. Bununla birlikte Kurul, bu kısa mesajın Bay Ekşioğlu’nun
maç sırasında birşey olmasını beklediğini ama bunun açıkça olmadığını
gösterdiğini düşünmektedir. Kurul, yukarıdakilerden çıkarılabilecek en
mantıklı sonucun, Bay Ekşioğlu’nun, Fenerbahçe’nin kazanabilmesi için
Gençlerbirliği oyuncularının kötü oynamasını umması olduğunu
düşüncesindedir.
353) Aşağıda yer alan telefon kaydı 8 Mart 2011 günü saat:11.29’da Bay
Ekşioğlu ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ha, dur iyi oldu orada kaldığın”,
Doğan Ercan:“ilhan abi ben geliyorum abi ben artık kimsenin, kimseyle de
konuşamam sen orada bana bir sürü laf söylüyorsun abi sanki ben ne
ben,… Seni istemiyorum abi ben çocuklara da dedim anladın mı,…kusura
88
bakmayın ben yalancıyım dedim anladın mı ben öğleden sonra geleceğim
abi akşama doğru anladın mı ben şeyi teslim edeceğim ben.”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Onun kulüple bir alakası yok yani şimdi zaten
Ankara’ya ben para gönderiyordum bizim şirkete gelsinler onu senden
alsınlar sen neredesin şu an”,
Doğan Ercan: “Yok ben sana zaten şimdi öğlen yollayacağım bizim orada
çocuklar vardı ya onlar gece otobüste şey yaptı döndü o benim yanımdaki
adama verdim zaten senin şirkette tarif ettim sana getirecekler yani
anladın mı ben o şeyden kurtulayım”,
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ben birşey demedim sen bana eğer bu iş oldu
diyorsan bende olmadı diyorum eğer üstüne gelirsen e tabi ben seninle
tartışacağım sen diyeceksin ki abi pardon olmadı bu iş bu sefer olmadı,…
Hiçbiri olmadı bir, ikincisi ben sana dedim ki geçen hafta bu işle senle
beniz kimseye bu işe söylemeyeceksin sen gidiyorsun benim lafımdan
sonra Ali Yıldırım’a mesaj atıyorsun ya”
358) Bu telefon dinlemesi ile ilgili olarak UEFA, maçtan sonra gerçekleşen
konuşmalara yapılan atfın, Bay Ekşioğlu’nun maç sırasında olanlardan
şikayet ettiğini açıkça ortaya koyduğunu ileri sürmektedir. Aracı Bay
Ercan’a atıfta bulunması, ona “çok özür dilerim bu sefer olmadı”, “bunlar
hayvan bilmem ne işçiler projeye uymadılar bilmem ne betonlar yanlış
döküldü” demesi, oyuncuların rüşvete göre hareket etmemelerine bir atıftı.
Bay Yaşar’ın ilk sorusu, aracının rüşveti verip vermediğiydi. ikinci sorusu
ise başka bir maçla ilgiliydi
359) Kurul yukarıda yer alan bilgilerden, UEFA tarafından ileri sürülen
kurama göre, Bay Ekşioğlu’nun önce “kendisine verilen yüzü” verdiği
(Kurul bunun Bay Ercan’a yapılan 100 bin USD’lik ödeme olarak
anlamaktadır) sonucuna varmaktadır. Bu paranın Bay Ercan’a verilmesinin
amaçlanmadığı, Bay Ercan tarafından “şantiye”ye teslim edilmesinin
gerektiği açıktır.
360) Kurul daha önceki telefon dinlemelerine de dayanarak, bu “şantiye”
ifadesinin, Bay Ercan’ın Bay Ekşioğlu adına yaklaştığı oyunculara bir atıf
olduğu ve bu ödemenin de, Gençlerbirliği ile Fenerbahçe arasındaki maçta
şike yapma anlaşması uyarınca yapıldığı konusunda rahat bir biçimde
tatmin olmuş durumdadır. Böylelikle, Kurul, paranın, Fenerbahçe’yle olan
maçta şike yapmaları için Gençlerbirliği oyuncularına transfer edildiği
sonucuna varmıştır.
361) Aşağıda yer alan telefon kaydı 8 Mart 2011 günü saat:12.20’de, bir
aracı ve Bay Yıldırım’ın bireysel savunmasına göre Fenerbahçe kongre
üyesi olan Bay Kıratlı ile Bay Ekşioğlu arasında gerçekleşen görüşmeye
aittir:
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Dedim ayıp deki ilhan abi olmadı özür dilerim bu
sefer olmadı geç git,…eğer bu telefondan sonra hala ikna olmadıysan
dedim Altunizade’ye gideceksin dedim derdini ona anlatacaksın ama hiç
tavsiye etmem dedim”
Ali Kıratlı : “Bunlar eskide kalan şeyler işte hani eskide olmuş ya hep böyle
bunlar”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ali neler verirmiş biliyor musun şantiyelere neler
verirmiş bir birler 700’ler 900’ler ya”,
Ali Kıratlı: “Gençlerbirliği oyuncuları ne açıklama yapmış öyle ya biz
Trabzon için oynadık olmadı”
ilhan Yüksel Ekşioğlu: “Ya daha iyi abi boşver..”
362)Aşağıda yer alan telefon kaydı 8 Mart 2011 günü saat:12.57’de Bay
Kıratlı ile Bay Ercan arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
Doğan : “ilhan abi de akşam artist artist konuşuyor…yırttı bana ne abi ben
takımın başkanı mıyım ya,…Allah Allah mücadele ediyorlarmış ta bilmem,
etmeyecek mi Ali abi maç mı satsın adamlar ya. Ali abi Fenerbahçe’ye
karşı kimse oynamayacak mı o zaman çıkmasınlar sahaya,… 4-2 yenmişler
hala artistlik yapıyor ya Ali abi ya’
363) Kurul, yukarıdaki konuşmada “maçların satılması”na atıfta
bulunulmasının son derece önemli olduğu düşüncesindedir. Her ne kadar
konuşmanın bağlamı Kurul açısından çok net olmasa da, konuşmaya
katılan kişilerin şifreli konuşuyor olması ve konuşmaların yasadışı
eylemlerle ilgili olması ışığında Kurul, maçların satılmasından
bahsedilmesinin, tartışılan yasadışı eylemin türünü açıkladığı
düşüncesindedir. UEFA’nın, telefon dinlemelerinin bağlamı ile ilgili genel
analizi Kurul’a göre son derece akla yakındır ve Kurul gerçekten de
yaşananların bunlar olduğu konusunda rahat bir biçimde tatmin olmuş
durumdadır.
364) Aşağıda yer alan telefon kaydı 15 Mart 2011 günü saat:15.36’de
Gençlerbirliği yardımcı koçu Bay Demirel ile Gençlerbirliği menajeri Bay
ipek arasında gerçekleşen görüşmeye aittir:
Cengiz Demirel: “Şimdi burdaki kameralara da baktım da ben,…biz
oturunca bi tane adam geliyor oturuyor çaprazımıza elinde bir şeyler var
oynuyor işte öne doğru koyuyor düzeltiyor sanki bi kamera varmış
gibi…sonra biz kalkıyoruz gidiyoruz özel odaya sonra, yarım saat sonra
yani bizden yarım saat sonra adam dışarı çıkıyor iki kişiyle buluşuyor aynı
adam”
Zafer Önder ipek: “Şeyleri aynı mı, araç gözüküyor mu,…tesadüf bir şey
gibi geliyor”
Cengiz Demirel: “Bence hiç bulaştırmayalım, bu salak zaten bayağı bi
panikledi korktu,…Serdar arabayla hareket ettikten sonra hemen Serdar’ın
arkasında bi Polo daha hareket ediyor,…aynı polo yani kulüpteki olan
polo,…bi kıllık var gibi de ne olduğunu kestiremedik,…çocuğun aklını da
bulandırmayalım”
Zafer Önder ipek: “Tamam”
Cengiz Demirel: “Gene kulüptekiler uyanık olsunlar da hocam giren çıkan
birisi olursa yabancı,…sen söyle bi Ali’ye”