232) Bu açıdan Kurul, UEFAnın TFFye verilebilecek nihai ceza konusunda
bir tahminde bulunmamız mümkün olmamakla birlikte, bazı diğer
olaylarda şike yapan kulüplerin (örneğin Pobeda) UEFA kulüp
şampiyonalarına katılmaktan sekiz yıla kadar men edildiklerini
belirtebiliriz demiş olmasının önemli olduğunu düşünmektedir. Kurulun
çoğunluğu, UEFAnın, Olympiakos Volou ile ilgili meselede en neticede
yaptığı gibi, bir yıllık bir uygunsuzluk süresi ilan etmiş ve aynı zamanda bir
disiplin cezası olasılığını açık bırakmış olmasının farklı bir şekilde
yorumlanması gerektiği konusunda Temyiz Eden tarafından ikna
edilebilmiş değildir.
233) Kurul, UEFA Mektubunda, diğer şeylerin yanı sıra aşağıdakilerin de
ifade edildiğini vurgulamaktadır:
Vurgulamak isteriz ki, eğer bu yollardan herhangi birine başvurulmaz ve
UEFA, Kulüp hakkında kendi disiplin soruşturmasını açmak zorunda kalırsa
(şimdi veya önümüzdeki aylar içinde), verilecek nihai ceza muhtemelen
çok daha ağır olacaktır.
234) Kurul bu cümleyi yorumlarken, her ne kadar Disiplin soruşturması
sözcülerini muğlak bulsa da, UEFAnın UCLR (2011/2012) Madde 2.06
uyarınca değil Madde 2.05 uyarınca bir disiplin soruşturması açmayı
kastettiğini anlamaktadır. Kurul, UEFA Mektubunun TFFyi, eğer Temyiz
Eden kendisi çekilmezse ya da TFF tarafından çekilmezse, UEFAnın,
Temyiz Edenin UEFA Şampiyonlar Ligi 2011/2012 sezonu için uygunsuz
ilan edilmesi amacıyla UCLR Madde 2.05 uyarınca kendi disiplin
soruşturmasını açmak zorunda kalacağını Temyiz Edene bildirdiğini
anlamaktadır. Eğer (UCLR Madde 2.05 esasında) böyle bir soruşturma
açılmak zorunda kalınırsa, her halükarda bunu takip edecek olan ve UCLR
Madde 2.06 uyarınca açılacak olan disiplin soruşturmasından çıkacak
disiplin cezası muhtemelen çok daha ağır olacaktı.
235) Kurul daha ağır sözcüklerinin, Temyiz Edenin kendiliğinden
çekildiği ya da TFFnin Temyiz Edeni çekmeye karar verdiği durum ile,
UEFAnın Temyiz Edeni çekmek zorunda kalacağı durum arasında yapılan 62
bir karşılaştırmayı anlattığını kabul etmektedir. Bu durumların her ikisinde
de UEFAnın ağır cezalar verme hakkı bulunuyordu ama eğer Temyiz Eden
ve TFF bu talimata uymasaydı, bu cezalar daha ağır olabilirdi. Kurul
bunun, eğer Temyiz eden kendi çekilseydi veya TFF Temyiz Edeni
çekseydi (ki neticede bu ikincisi gerçekleşmiştir), UEFAnın yine de UCLR
Madde 2.06 esasında (bu maddede bulunan koşullara tabi olmak kaydıyla)
Temyiz Eden aleyhine disiplin soruşturması açma ve Temyiz Edene ağır
bir ceza verme hakkına sahip olacağının ama bunun eğer Temyiz Eden
veya TFF, UEFAnın talimatına uymasaydı verilecek olan cezadan daha az
ağır olacağının önemli bir göstergesi olarak değerlendirmektedir. Daha
ağır bir ceza verme tehdidi, eğer böyle bir ceza, UCLR Madde 2.05
esasında verilecek olan bir yıllık bir uygunsuzluk süresi ile sınırlı olsaydı
anlamsız olurdu. Bu nedenle Kurul, UEFAnın, UCLR (2011/2012) Madde
2.06 uyarınca hiçbir disiplin soruşturmasının açılmayacağını vaat
etmediğini anlamaktadır.
236) Dahası, Kurul, Temyiz Edenin UEFA Mektubunun içeriğine iyi niyetli
bir şekilde güvenmediği düşüncesindedir. Temyiz Eden ilk önce UEFAnın
Mektubuna CAS nezdinde itiraz etmiştir. Buna göre Temyiz Eden, önce
UEFA Mektubunun içeriğine itiraz edip, daha sonra aynı mektubun
içeriğine güvenemez. Kurul, Temyiz Edenin bir yandan UEFAnın kendisi
aleyhine disiplin soruşturması açmasına tamamen karşı çıkıp, diğer
taraftan da UEFAnın disiplin soruşturması açma yetkisinin bulunduğunu,
ama UEFA Mektubunun içeriğine dayanarak, halihazırda verilmiş olan
uygunsuzluk süresine ek olarak başka bir disiplin soruşturması açmaktan
men edildiğini ileri sürmesini bir çelişki olarak değerlendirmektedir.
237) Yukarıda anlatılanların ışığında, Kurul UEFAnın 23 Ağustos 2011
tarihli mektubunun içerisine dayanılarak Temyiz Eden aleyhine disiplin
soruşturması açmaktan men edilmediği ve venire contra factum proprium
ilkesinin ihlal edilmediği sonucuna varmaktadır.
e) UEFA, kişilerle ilgili olarak elde edilen bilgilerin düzeyinin, onlar
aleyhine bir ceza uygulamak için henüz yeterli olmadığını
düşünürken Fenerbahçeye ceza verebilir mi?
(i) Tarafların görüúleri
238) Temyiz eden, Temyiz Edilen Kararın, kökü, önceki olaydan önceki
soruşturmada (UEFA CDBnin nezdindeki soruşturmada) bulunan temel bir
çelişkinden dolayı hukuk dışı olduğunu ileri sürmektedir. 22 Haziran 2013
tarihinde UEFA CDB, UEFA Disiplin Müfettişi tarafından talep edilen kişilere
herhangi bir ceza vermemeye ama Disiplin Müfettişinin (bu kişiler)
aleyhine açılan soruşturmayla ilgili ek bir rapor hazırlamasına karar
vermiştir.
239) Temyiz Eden, bu karar vasıtasıyla UEFA CDBnin, kendisine sunulan
bilgilerin, bu beş şahıstan hiçbirini UEFA DY Madde 5 uyarınca 63
cezalandırmak için yeterli olmadığını açık bir biçimde kabul ettiğini ileri
sürmektedir. Bu kabule rağmen, UEFA CDB, Temyiz Edeni, UEFA CDBnin
kişilerle ilgili olarak kendisini yeterince bilgili görmediği aynı
suçlamalardan sorumlu tutarak onu cezalandıran ikinci bir karar vermiştir.
240) Temyiz Eden, bir tüzel kişiliğin kendi başına hareket
edemeyeceğinin, yani yalnızca ona atfedilen insan hatalarından dolaylı
olarak sorumlu tutulabileceğinin, evrensel kabul gören bir ilke olduğunu
ileri sürmektedir. Buna göre, Temyiz Edilen, UEFA DY Madde 6(1) ve 11(1)
uyarınca bu eylemlerden dolayı sorumlu tutulabilmesinden önce UEFA DY
2008 Madde 5in bu gibi kişiler tarafından ihlal edildiğinin tespit edilmesi
gerekmektedir. Bir başka deyişle, Temyiz Edenin sorumluluğu, onun
yetkilileri tarafından yapılan ihlaller için yardım etmesi gibidir; bu ihlallerin
tespit edilememesi, Temyiz Edenin sorumlu tutulabileceği hiçbir şeyin
olmaması anlamına gelecektir.
241) Temyiz Eden ayrıca, Temyiz Edilen Kararın, kişilerin iddia edilen
eylemleri hakkında son derece belirsiz ve muğlak olduğunu ve bunun
neticesinde Temyiz Edenin kendisini bu suçlamalara karşı savunmasını
son derece zor olduğunu ileri sürmektedir. ikinci olarak, CASın kişilerin
eylemleri ile ilgili olarak şimdi karar vermesinin anlamsız olduğunu, zira
UEFA Disiplin Müfettişinin şu anda tam da bu suçlamaları daha fazla
aydınlatmak için ek bir rapor hazırlamakla meşgul olduğunu ve UEFA CDB
gelecekte bir zamanda bu ek rapora dayanarak bir karar almasının
gerekeceğini iddia etmektedir.
242) UEFA, UEFA CDBnin Temyiz Edenin aciliyet sergileyen davası
üzerinde odaklanmaya karar verdiğini ve Temyiz Edenin yetkilileri
aracılığıyla sergilediği davranışları değerlendirdikten sonra Temyiz Edene
ceza vermeye karar verdiğini ileri sürmektedir. Aynı zamanda UEFA CDB,
herkese uygun cezayı vermek amacıyla, olaya karışan çok sayıda yetkilinin
daha az acil olan davalarını daha sonraki bir aşamada çözmeye karar
vermiştir.
şeref yoksunlarının yok saydığı gerekçeli karardır. çünkü madde 570'lere gelince uefa'nın bile fenerbahçe'ye en alt sınırdan nasıl ceza verdiğini görecekler. bunu yok sayıyor olmaları gerçekleri değiştirmiyor en nihayetinde. ayrıca 2010-11 sezonunda şikeye sadece fenerbahçe değil kimi zaman ekürisi olan beşiktaş da iki üst düzey üyesi ile karışmıştır.
243) Ayrıca UEFA, Temyiz Edenin, UEFA CDBnin ve UEFA Temyiz
Kurulunun, adı geçen yetkililerin aşağıda açıklandığı şekilde olaya dahil
olduğu sonucuna varmadığını iddia edemeyeceğini ileri sürmektedir. UEFA
CDB, Temyiz Edenin adı geçen yüksel rütbeli yetkililerinin UEFA DY 2008
Madde 5i ihlal eden faaliyetlere karışmış olduğunu, kendisini rahat bir
biçimde tatmin edecek şekilde tespit etmiştir. Aynı şekilde UEFA Temyiz
Kurulu da, adı geçen yetkililerin, belirli maçlara karıştığı sonucuna
varmıştır. işin gerçeği UEFA CDB, her bir şahsın tek tek pozisyonlarını ele
alacak bütün kararları almış değildir. UEFA CDB ya da UEFA Temyiz
Mahkemesi veya CAS, bir şahsın yanlış bir şey yaptığından emin olmamış
ya da olamamış değildir.
Hayattaki yegane avuntusu ezik bir futbol kulübü ve onun sızlanmaları olanların üzerine düştüğü kararlar bütünü.
bizim köyde bir laf var "sikilmiş götün davası olmaz" deyü. Yeterince açıklayıcı bence. Ki Türkiye de temiz kulüp mü var lan? Sanırsın Trabzon hiç şike yapmamış ak pak bir takım. Derdinizi sikeyim çok büyük bir görev buraya maddeleri sıra sıra paylaşmak. Çok okuyan var ya amk. GB. Millet harbi işsiz lan.
244) UEFA son olarak, UEFAnın bir kulübe ceza vermesi için kişilere ceza
vermiş olmasının olmazsa olmaz bir koşul olmadığını ileri sürmektedir. 64
UEFA DY 2008 Madde 6 ya da Madde 11, bir kulübün, belirli kişilerin
davranışlarından sorumlu tutulabilmesi için, o kişiler aleyhine resmi
işlemlerin başlatılmış olmasını şart koşmamaktadır. Bu açıdan UEFA, bir
maçın sonucunun dolaylı olarak etkilenmesinin yasaklandığını ve bu tür
bir dolaylı katılımın olduğuna, tek tek yetkililer aleyhine herhangi bir bulgu
olmaksızın da karar verilebileceğini ileri sürmektedir.
antep'in şike davasında yerinin bile olmadığını bilmeyen gerzeklerin ayak yaptığı kararlar. ulan davadan haberiniz yok ezbere fezleke belbele deldele konuşuyorsunuz.
245) Kurul, UEFA CDBnin kişilerle ilgili olarak ek bir rapor istemiş
olmasının ve böylece süreci iki kola ayırmasının, Temyiz Eden hakkında bir
karar vermesine engel teşkil etmediğini düşünmektedir. UEFA DYye göre,
kişilerin, bir kulüpten önce veya onunla aynı anda cezalandırılması şart
değildir.
246) UEFA CDB ve UEFA Temyiz Kurulu kendisine UEFA Disiplin Müfettişi
tarafından verilen bilgileri değerlendirebilmiş ve bu bilgilere dayanarak
belirli kişilerin belirli maçlarda şike yapılması faaliyetine katıldığı sonucuna
varmıştır. Eğer UEFA CDB veya UEFA Temyiz Kurulu, yalnızca bir maçta
Temyiz Edenin yetkilileri tarafından şike yapıldığını öğrenmiş olsaydı bile,
Kurula göre bu, Temyiz Edenin bu davranıştan dolayı sorumlu tutulması
için yeterli olurdu. Bununla birlikte UEFA CDBnin, yeterli ve orantılı cezalar
verebilmek için bu kişilerin davranışlarını daha eksiksiz bir şekilde
öğrenmek amacıyla onlarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak istemesi son
derece yerindedir.
247) Sonuç olarak Kurul, UEFAnın, elde edilen bilgilerin düzeyinin henüz
kişilerle ilgili bir ceza verecek kadar yeterli olmadığını düşünse bile
Fenerbahçeye bir ceza verebileceği sonucuna varmıştır.
f) Disiplin soruşturması, çeşitli usul haklarının ihlal edilmesinden
dolayı UEFAya geri gönderilmeli midir?
(i) Tarafların görüşleri
248) Temyiz Eden, UEFA CDBnin ve UEFA Temyiz Kurulunun çeşitli usul
haklarını ihlal ettiğini ileri sürmekte ve bu nedenle de soruşturmanın CAS
tarafından UEFA kurullarına geri gönderilmesini talep etmektedir.
249) ilk olarak Temyiz Eden, UEFA Disiplin Müfettişinin raporunu 31 Mayıs
2013 tarihinde sunmasının neredeyse iki yıl sürdüğünü iddia etmektedir.
Bu rapor Temyiz Edene 10 Haziran 2013te, yani üçüncü seçme turu için
çekilişten yaklaşık bir hafta önce eline geçmiştir. UEFA yargı kurumları,
konunun karmaşıklığının aşırı hızlandırılmış son dakikada yapılan
soruşturmalara uygun olmadığını fark edememişler ya da bunu kabul
etmek istememişlerdir. Bu da Temyiz Edenin kendi savunmasını düzgün
bir şekilde hazırlaması ve UEFA kurullarının da bir soruşturma yürütmesi
ve yargı kurumlarına layık kararlar vermesi için yeterli zaman
bırakmamıştır.
Kimsenin okumayacağını bile bile yazmak hakikaten mallıktır. Yazan don kişot bile iki satırını okuduysa garipserim. Şaşmamak lazım ama başkanından taraftarına garip bir topluluk var karşımızda.
250) Temyiz Eden ayrıca, UEFA CDB nezdinde yürütülen soruşturmada
birçok belgenin kendisine duruşmadan çok kısa bir süre önce verildiğini
iddia etmektedir. Örneğin Temyiz Eden, UEFA Temyiz Kurulunun Temyiz
Edilen Kararı büyük ölçüde UEFA Disiplin Müfettişinin duruşmadan 18 saat
önce verdiği bir belgeye dayandırdığını iddia etmektedir.