Oltaya takılan hamsi gibi çırpınan çocukları gördükçe üzmüş kararlardır. Yazık lan düşünsene Trabzonsporlusun Akçaabat sebat sporludan hiçbir farkın yok. Üzücü lan gel sarılayım.
95) 20 Ağustos 2013 tarihinde UEFA CASa bir Türk futbol kulübü olan
Beşiktaş tarafından 9 Mayıs 2011de doldurulan bir UEFA Kabul Kriterleri
Formu göndermiştir. Bu form usulüne uygun olarak imzalanmıştır ve şike
ile ilgili hiçbir bilgi içermemektedir. UEFA Temyiz Edene, talep edilen diğer
belgelerin var olmadığını zira UEFA 2009/2010 sezonundan önce bunu
talep etmediği için kulüplerin UEFA Kabul Kriterleri Formunu 24
doldurmadığını ya da kulüpler, ilgili sezon için UEFA şampiyonasına
katılmaya hak kazanmadıkları için UEFA Kabul Kriterleri Formunu
doldurmadıklarını bildirmiştir.
96) Yine 20 Ağustos 2013 tarihinde Temyiz Eden, UEFA tarafından teklif
edilen duruşma programına itiraz etmiş ve duruşmada dinlenecek tanık
sayısını 32ye indirmiştir. Ayrıca Temyiz Eden, UEFAdan üç adet UEFA
Kabul Kriterleri Formu daha talep etmiş ve bunları duruşma sırasında
sunmasını istemiştir.
97) 21 ve 22 Ağustos 2013 tarihlerinde Lozan, isviçrede bir duruşma
yapılmıştır. Duruşmanın başında her iki taraf da Tahkim Kurulunun
yapısına herhangi bir itirazlarının bulunmadığını ifade etmişlerdir. Her iki
taraf da CASın yargılama yetkisine itiraz etmediklerini teyit etmiştir.
Bununla birlikte Davalı UEFA CDBnin ve UEFA Temyiz Kurulunun
yargılama yetkisine itiraz etmiştir.
98) Tahkim Kurulunun, CAS Hukuk Baş müşaviri ve Tahkim Başkanı Bay
William Sternheimerin, ve Katip Bay Dennis Koolardın yanı sıra aşağıdaki
kişiler de duruşmaya katılmışlardır:
a) Temyiz Eden adına:
1) Bay Andreas Zagklis, Avukat;
2) Bay Christian Keidel, Avukat;
3) Bay Heiner Kahlert, Avukat;
4) Bay Deniz Tolga Aytöre, Avukat;
5) Bay Abdullah Kaya, Avukat;
6) Bay Ayhan Çopuroğlu, Avukat;
7) Bay Abdurrahim Erol, Avukat;
8) Bay Ahmet Melih Turan, Avukat; ve
9) Bay Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Başkanı
b) Davalı Adına
1) Dr. Jean-Marc Reymond, Avukat
2) Bayan Delphine Rochat, Avukat
3) Bay Adam Lewis QC, Avukat;
4)Bay Emilio Garcia Silverao, UEFA Disiplin ve Dürüstlük Bölümü Başkanı;
ve
5) Bay Miguel Lietard Fernandez-Palacios, UEFA Disiplin Müfettişi
100) Her ne kadar Temyiz Eden, duruşmanın başında 13 tanık daha
çağırmak istediyse de (Bay Aziz Yıldırım bir tanık olarak değil, Temyiz
Edenin temsilcisi olarak kabul edilmiştir) ve Tahkim Kurulu ve CAS
tarafından bu kişilerin dinlenmesi için gerekli ayarlamalar yapıldıysa da,
Temyiz Eden duruşma sırasında Tahkim Kurulundan ve Davalıdan bu
kişileri çağırmamalarını istemiştir.
101) Duruşma sırasında Fenerbahçe, toplantıya katılamayan başka
şahısların ek tanık ifadelerini sunmuştur. UEFA da, Temyiz Eden tarafından
talep edilen üç adet UEFA Kabul Kriterleri Formunu 20 Ağustos 2013
tarihinde sunmuştur. Bu formlar, ilgili kulübün temsilcileri tarafından
imzalanmıştı ve formlardan hiçbiri, kulübün 27 Nisan 2007den beri
kulübün, ulusal ya da uluslararası düzeyde bir maçta şike yapmak ya da
maçın sonucunu etkilemeye yönelik bir faaliyete doğrudan ve/veya dolaylı
olarak katıldığını ifade etmiyordu.
102) Başhakem, Tahkim Kurulunun dinlediği her bir tanık ve bilirkişiden
doğruyu söylemelerini istemiş, aksi takdirde yalan şahitlikten dolayı
cezalandırılabilecekleri kendilerine bildirilmiştir. Tahkim Kurulu ve taraflar
tanıkları/bilirkişileri sorgulama ve çapraz sorgulama şansına sahip
olmuşlardır. Daha sonra taraflar, kendi davalarını sunma, iddialarını ortaya
koyma ve Tahkim Kurulunun sorularını yanıtlama olanağını bulmuştur.
fenerbahçe fanatiklerinin haklı olarak kabul etmek istemediği karardır. ben de fenerbahçe fanatiği olsam, kulübümün başkanı şike soruşturması kapsamında tutuklansa ben de bu gerçeklerle karşılaşmak istemezdim. o açıdan hak verilesidir.
103) Duruşma sona ermeden önce her iki taraf da usule herhangi bir
itirazlarının bulunmadığını ve kendilerinin duruşma hakkına saygı
gösterildiğini açıkça ifade etmişlerdir. Bununla birlikte Temyiz Talebinde
Bulunan, duruşmanın hızlandırılmış şekilde yapılmasını kendilerinin
istemediğini ve bu nedenle konunun tekrar UEFAya gönderilmesini
istediğini belirtmiştir. Bununla ilgili olarak Davalı tarafların hızlandırılmış
dava konusunda açık bir şekilde anlaşmış olduğu için kendisinin tamamen
tatmin olduğunu ifade etmiştir.
104) Tahkim Kurulu, tarafların sunduğu bütün sunuları, delilleri ve
argümanları, işbu kararda özetlenmemiş ya da bahsedilmemiş olsalar bile
tartışmaları ve daha sonraki müzakereleri sırasında dikkatli bir şekilde
dinlediğini ve göz önünde bulundurduğunu teyit etmektedir.
105) 26 Ağustos 2013 tarihinde Tahkim Kurulunun daveti üzerine her iki
taraf da masraflarla ilgili sunularını sunmuştur. Tahkim Kurulu tarafından
istenmesine karşın taraflardan hiçbiri diğerinin sunularıyla ilgili herhangi
bir yorum sunmamıştır.
107) Tarafların görüşlerini içeren aşağıdaki özet, sadece açıklama
amacıyla hazırlanmıştır ve tarafların bütün iddialarını içermemektedir.
Bununla birlikte Tahkim Kurulu tarafların bütün beyanlarını (bu beyanların
hepsine aşağıdaki özetlerde açık bir şekilde atıfta bulunulmasa da) dikkatli
bir şekilde değerlendirmiştir.
Adaletten kaçılmaz, sadece gecikir. Bugün tüm düzen şikecilerden yana diye şike yapmadık diyenler birgün gerçek cezalar açıklanınca bugün taptıkları kişilere en ağır hakaretleri yapacak. Fakat üzerlerine yapışan şaibe, pislik ömür boyu onlarla kalacak. Çünkü zamanında adaleti değil tatlı yalanları , hırsızlığı savundular.
- Temyiz Eden, UEFA tarafından verilen disiplin cezasına yönelik temyiz
başvurusunun olgusal konularla değil hukuki konularla ilgili olduğunu ifade
etmiştir. Bu iki açıdan doğrudur: ilk olarak, UEFA, kendisinin bu cezanın
temelini teşkil eden olgularla ilgili iddiaları doğru olsa bile (ki bu kesinlikle
kabul edilmemektedir / QUOD NON), bu davada yine kendisi tarafından
verilen her cezayı hukuk dışı kılacak çok sayıda temel ve evrensel olarak
kabul edilen hukuk ilkesini çiğnemiştir. ikinci olarak, hukukla ilgilisi
olmadığı bariz olan nedenlerden dolayı UEFA, Temyiz Edenin temel usul
haklarından bazılarına saygı gösterilmesine olanak tanımayan, ya da
mevcut davanın olgusal karmaşıklığına adil bir şekilde davranmayı
mümkün kılan bir bilgi toplama ve delil değerlendirme sürecine zaman
bırakmayan bir aşırı genişletilmiş bir Disiplin Soruşturması yürütmeye
karar vermiştir. Basit bir biçimde ifade etmek gerekirse, UEFA Statülerinde
teminat altına alınan iki dereceli yargılama (instance) bu davada vuku
bulmamıştır. Bu hızlandırılmış CAS soruşturması, UEFA tarafından kasten
yaratılan gecikmeyi telafi etmeye kabil olmadığı gibi, bunu gerçekleştirmek
için uygun araç da değildir. Bu nedenle, CASın Temyiz Edenin, kendisinin
her ne olursa olsun cezalandırılamayacağı iddiasını onaylamaması
durumunda, bu karmaşık davanın olgularının, Temyiz Edenin haklarına
saygı gösterilmesine olanak tanıyan uygun bir zaman çerçevesi içerisinde
belirlenmesi için çaba gösteren bir disiplin soruşturmasının yürütülmesi
için bu davayı UEFAya geri göndermek dışında bir çaresi kalmayacaktır.
- Yukarıdakilere rağmen, Temyiz Eden UEFA tarafından ileri sürülen
olgusal iddialara kesinlikle karşı çıktığını açıkça ifade etmek istemektedir.
Bu iddialar, UEFAnın Temyiz Edeni cezalandırma kararının temelini
oluşturan önyargılı ifadelerin ve özenle seçilmiş olgular esasında mantıklı
görünebilir. Bununla birlikte, Temyiz Edeni aklayanlar da dahil eldeki
bütün olgular ve delillere yakından bakılma zahmetine girildiğinde,
suçlamaların kağıttan bir ev gibi yıkıldığı açıkça görülmektedir. Ne yazık ki
UEFA bu zahmete girmemiştir. Daha bu aşamada UEFAnın suçlamalarının,
özellikle de temyiz edilen kararının, aşırı genel olduğu ve UEFAya göre
kimin, neyi ne zaman yaptığının belli olmadığını belirtmek gerekir. Bu da
Temyiz Edenin kendisini bu suçlamalar karşısında doğru bir şekilde
savunmasını son derece güçleştirmektedir.
- Temyiz Eden, Temyiz Edilen Kararın hukuk dışı olduğunu zira UEFA
disiplin kurullarının mevcut davayla ilgili herhangi bir disiplin yetkisinin
bulunmadığını ileri sürmektedir. Şike iddiaları, 2010/2011 Türkiye
şampiyonluk müsabakalarıyla ilgilidir ve bu nedenle mevcut dava için
geçerli olan UEFA yönetmeliği uyarınca UEFAnın disiplin yetki alanına
girmemektedir.
- UEFAnın, pacta sunt servanda ve venire contra factum proprium
(feragat yoluyla engelleme) ilkeleri uyarınca Temyiz Eden aleyhine bir
disiplin soruşturması açmasına bile engel olunmuştur. UEFA Genel
Sekreteri yazılı olarak TFFnin Temyiz Edeni 2011/12 UEFA Şampiyonlar
Liginden çekmesi durumunda böyle bir soruşturma başlatmayacağını
açıkça söylemiş, TFF de söyleneni yapmıştır Böylece UEFA bu sözünü
tutmak zorunda kalmış, disiplin soruşturmasını kapatmış, ve daha kuvvetli
bir sebepten Temyiz Edene başka bir ceza vermemiştir.
- UEFA Temyiz Kurulu tarafından atıfta bulunulan yönetmelikler, bütün
isviçre kurumları tarafından saygı gösterilmesi gereken (nulla poena sine
lege scripta et certa olarak da bilinen) yasallık ilkesinin koşullarını
karşılamamaktadır. ilgili UEFA yönetmeliklerinin, Temyiz Edenin sözde
suçlarına ceza vermek için gerekli açık ya da muğlak hukuki zemini
sağlamadığı açıktır. Verilen ceza için yeterli hukuki zeminin bulunmaması
nedeniyle, Temyiz Edilen Karar iptal edilmelidir.
- Temyiz Edilen Karar hukuk dışıdır zira yerde ne bis in idem hukuk ilkesini
ve insan hakkını açık bir biçimde ihlal etmektedir. TFF, UEFA tarafından da
saygı gösterilmesi gereken kesin ve bağlayıcı bir karar ile Temyiz Edeni
aklamaya karar vermiştir. ikinci olarak, bu ilke ihlal edilmiştir zira Temyiz
Edene 2011/12 sezonu Şampiyonlar Liginden dışlanması suretiyle
halihazırda bir ceza verilmiş durumdadır ve ikinci kez iki yıl sonra UEFA
müsabakalarına katılamayacağı ilan edilemez.