bir beşiktaşlı olarak şartlar ne olursa olsun kendisini takdir ettiğim adamdır. adam diyorum adam. 14 puan geride kaldık an itibariyle galatasaraydan. avrupa liginde son 16dayız. türkiye kupası devam ediyor. bu kadar sık maç yapan bir takımın başında ve bu kadar vurdum duymaz futbolcuyla bu adam başarılıdır. derbileri kazanamadı diye eleştiriliyor fakat hiç birinde takım kötü futbol oynamadı.
biraz fazla eleştirildiğini düşündüğüm teknik direktör. eleştiren arkadaşlar galatasaray'ın 10 gündür dinlendiğini ve beşiktaş'ın ligin başından beri neredeyse 3 günde 1 maç yaptığını akıllarından çıkarmasınlar. daha perşembe günü bu takım fizikman ve psikolojik olarak yıpratıcı bir braga maçı oynamıştı. tek bir haftada böyle bir sıkışıklık olsa sorun olmaz ama lig başından beri bunu yaşayan bir takımın fiziksel ve daha ötesi zihinsel olarak yorgun olması çok normal. tüm bunlara rağmen beşiktaş bence fizik olarak iyi mücadele etmiştir. almeida o pozisyonu kaçırmasa şimdi çok farklı bir senaryo konuşluyor olurdu.
braga ve g.saray, son iki maçtır takımı gol yiyene kadar defansif oynatan teknik direktör.
carlos bey, ta ligin başlarında oynattığın futbolu görünce ''bu adam kesin bu takımın teknik direktörü olarak kalmalı'' demiştim. o zamanlar sendeki ışığı görmüştüm, hem t.direktör olarak hem de insani yönden mükemmel bir karaktere sahip olmandan dolayı. son iki maça kadar gayet mutluyduk, ama şu son iki maçtır, sanki takımın yetersizmiş gibi hücumcu bir kadroyu defansa hapsedip resmen boğmaca yapıyorsun. ne zaman gol yersek takımı normal oynatmaya başlıyorsun ama takım 1-0 yenik başlıyor resmen maçlara. bakın defans yaptık yinede almeida o golü atsa galip gelecektik ama bırak şu takım neyi varsa oynasın. eminim çok daha başarılı olacaktır taktiksel oyun yerine bildiklerini oynasalar.
neyse hocam yine de seni deviyoruz, sadece beşiktaşlılar değil sanırım büyük bir çoğunluğun sevgisini kazandın bu ülkede.
bak yinede kızıp ağır eleştiremiyorum seni hatalı olmana rağmen. çünkü değerli bir insansın.
adettendir söyleyeyim; henry'nin şutunu taffarel çıkardığında heyecandan omzumun çıkacak gibi olduğunu hatırlıyorum, galatasaraylıyım. sürekli birlikte takıldığım, bütün maçları birlikte izlediğim arkadaş beşiktaşlı. braga maçında filan da "beşiktaşım oley." diye bağıran önce ben olurum.
bu kısa önyazıdan sonra söylemek istediğim şu; bu amcaya sezon başından beri izlediğim tatsız tuzsuz beşiktaş maçlarında, özellikle ligde, bir sürü laf söyledim, söyledik. pasif oynatıyor, oynatamıyor, gölge mi, yancı mı, hoca mı, yardımcı mı gibisinden milyon tane geyik döndü. ama dün oynanan gs bjk maçının bir kahramanı varsa, benim gözümde bu kahraman carvalhal'dir. maç öncesi yapılan gösteriyi izleyişi bunu söylemek için yeterli aslında. ama kendisinin bile kurmadığı bir takımı, braga maçından sonra, ligin en formda takımına karşı böyle oynatabilen bir teknik adamı, şu oynadı, bu oynadı gibisinden gerekçelerle eleştirmekten utanırım. beşiktaş play off'a kalamasa bile, sadece centilmenliğiyle, gol sevinciyle, üzüntüsüyle, maç sonunda "yönetim oyuncuları desteklesin." cinsinden beyanatlarıyla bana göre şu an türkiye'deki en sevimli hocadır. umarım uzun yıllar beşiktaş'ta kalır.
avrupa kulvarında inşallah herşey gönlünce olur bu tatlı adamın. türkiye ligi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim çünkü galatasaray spor kulübü taraftarıyım *.
her şeyin 4-5-1'den ibaret olmadığını bizlere gösteren beyefendi futbol adamı. o adamın ne yaptığı umrumda değil tamam mı. hadi herkes itiraf etsin; seviyoruz biz bu adamı.
çok sempatiksin, eğer ilk başta planlandığı gibi baş antrenör olarak gelmiş olsan takıma şuandan çok daha fazlasını katardın bundan eminim,
ama şu anda taşımaya çalıştığın belki de zorla üstüne kalan siklet biraz ağır geldi sana be, yani bir kere zor bir camianın hocası oldun, elindeki takımda zaptedilmesi ve disiplin altında tutulması yoğun karizma gerektiren çapta topçular var ve nihayetinde bunda çok başarılı olmadığın ortada, oyuncular maç seçmesi, sorumsuzca görülen kartlar falan, e şansızsında futbol ortamı kökten zıplamış bir döneme denk geldin, lig bir acayip, beşiktaş kulvarların hepsinde var falan filan,
seni seviyorum ama olmucak galiba be dostum bu iş.
Türkiye gibi bir ülkede herkesin sevgisini kazanmış, Emre belezoglu gibi bir adamla bile hoş sohbet muhabbet kurabilmeyi başarabilmiş yegane yabancı teknik direktordur.
atletico maçında, ilk yarı sol bekte ismail yerine veli tercihiyle, taraftarın umutlarıyla oynamış ve bir sezonluk avrupa mücadelesinin büyük ihtimalle içine sıçmıştır.
kibirli ve kendini beğenmiş, inadım inat diyen, burnu kaf dağında olan teknik traktörlerden çok çekmiş beşiktaş tarafından sevilmesi doğal olan mütevazı ve iyi niyetli insan. sevmiyor değilim kendisini, ama bu simao aşkı nedir anlamıyorum.
bugün alınan mağlubiyetin başlıca sorumlusu ilan edilmiş teknik direktörümüz.
ben bu türk zihniyetine anlam veremiyorum zaten arkadaş. her yenilgiden sonra teknik direktör sıçtı sıvadı, öyle oldu böyle oldu.
del bosque , bernd schuster , feldkamp , tigana gibi bir sürü hoca öğüttü bu takım. neden?
hep kızgın taraftarın önüne atılacak yem olarak sunuldular karşımıza, siktiriboktan yöneticiler tarafından, yoksa koltukları giderdi maazallah.
bundan 1 ay önce carvalhal hakkında şöyle iyi böyle iyi diyen yazarlar, şimdi oturmuş atletico maçını s.kti attı diyor.
ulan daha bir hafta önce veli yi o mevkide oynattı, gayette güzel oynadı adam. bu adam kahin mi böyle 2 tane saçma çalım yiyeceğini tahmin etsin. ismail köybaşı niye oynamıyor, oynarken çok tezahürat ettiniz değil mi adamın arkasından. her kötü maçtan sonra sözlükte adamın ırzına geçildi resmen. şimdi ise kurtarıcı olarak gördünüz adamı, bravo.
quaresma yı oynatmışmış. ulan quaresma bu. hadi git teknik direktör olarak beşiktaş a ,oynatma bu adamı. bak bakalım ne oluyor. guti yi kesebilir miydiniz siz? ben söyleyim,nah keserdiniz.
ikinci yarıda quaresma yı oyundan alıp oyunu dengelemesi başarı olarak gösterileceğine, her şeyin sorumlusu gösteriliyor carvalhal. ya biz yanlış maçı seyrettik, ya da ben ve ya siz futboldan anlamıyorsunuz.
veli sol bekte oynar mıymış ? ibrahim üzülmez, beşiktaş fener maçında mecburiyetten hiç oynamadığı sağ kanatta oynayıp bir tane atak yaptırmadı hatırlarsanız. şimdi bu teknik adam başarısı mıdır, oyuncu başarısı mı? sonuçta teknik adam play station oynar gibi yönetemiyor bu adamları. oyun içinde her şey futbolcunun basiretine bağlıdır.
sonuç olarak, ben bu adamı, gülen yüzünü, geleceğe umutla bakmasını, efendiliğini, ağırbaşlılığını, en önemlisi heyecanını seviyorum arkadaş. biz yıllarca yitip giden yıllara alıştık milyon teknik adamla.eğer istikrar diye bahsedilen sadece tdk da bir kelime değilse bu adamın arkasında durmak lazım. gerekirse tek başıma dururum.
hee ama biz türk milleti olarak hoca kovup ardından istikrar istikrar diye bağırmayı seven milletiz. ağzımızdan alex ferguson lafı düşmez.
akıl almaz mevkilerde akıl almaz oyuncuları oynatmasıyla saygıyı hak eden fantastik teknik adam.
(#14821567) demiştim demeyi çok seviyorum kahretsin. demiştim. yine döküldüler buraya bahsi geçen güruh. umarım kovulduktan sonra yılmaz vural geçer beşiktaş'ın başına. bu arada çok ağır bi beddua oldu lan. neyse. evet.
ya beşiktaştan büyük bir takımdan teklif aldı kovulmak için ayak yapıyor ya da hakikatten düzgün bir teknik adam değil kendisi.veli yi solda başlatmak yüzyılın icadı olacakken elinde patladı carlosun heralde.yoksa biz bir şey bilmiyoruz.bu takımda bu akşam ismail ekrem ve julio alves 11 de başlayabilirdi .edu oyuna girecekse mustafa niye çıktı anlam veremedim.kısacası artık gitme vakti geldi carlos , hani gücün yetmez yenemezsin atletico yu tura veda edersin ama . elinde un ,yağ falan olduğu halde helva yapamıyorsan başarısızsındır arkadaş.sen helva yapamazsan senin arkandan helva yaparlar bu da böyle biline..
