içindeki solosundan taşıdığı anlama kadar harika bir hissiyat sağlayabilen nadir eskilerden bir parça.
gecenin içinde, geçmişe koşuyorsun, farkeder mi? farketmez be, son ses ve son gaz, demirden bir at var dimi altında?
koş, git oradaki gün batımına doğru, kulağında olsun ama careless whisper.
ver gazı, interstate bilmem hangisi olsun, daya kendini yolun gizemine, sonra..
sonrası olmasın, bitsin bitsin yeniden başlasın,
yeniden bitmek için.
Bir kere dinlemeye başladığımda bir daha dinleme ihtiyacı duyduğum ve dilime dolanan efsane george michael şarkısı. Bir arkadaşımında bu şarkıyı seslendirmişliği vardı. Ben unutmuştum o hatırlatmıştı. O da ayrı bir güzel söylemişti.
dünyanın en güzel şarkısı olduğunu iddia ettiğim lakin arkadaşlarıma dinlettiğimde başında "oha bu ne şarkısı nerden kestin bunu yuh neler dinliyosun sen yaa" tepkisini aldığım şarkıdır. yazıktır günahtır.
kardeşimle dinlediğimizde "sanki aşık olmuşum gibi hissediyorum." dediğinde saatlerce güldüğümüz şarkı. i'm never gonna dance again der ama siz de ona inat dans edersiniz.
90 larda çocuk olanların trt pop saatinden hatırlayacakları şarkıdır. beni dedemin sobalı evine götürür bu şarkı ve insanı çocukluğuna götüren şarkı bu olmamalıdır.