Sene 2009. Arkadaşlarla bizim evde toplandık. Sabaha kadar dünyanın içkisini içtik. O zamanlar biraz daha toy Ve çıtır olduğumuzdan ciğerler sapasağlam.
Öğlene doğru uyandım. Tansiyon düşmüş, karnım gurulduyor. Bir şeyler yemezsem çıldıracağım. hızlıca mutfağa gidip, dolabı açtım. Aaa bir de ne göreyim, 5 kiloluk yoğurt.
Nasıl mutlu oldum anlatamam. En son hadise'nin stir me up şarkısında kafa güzel halay çektiğimizde bu kadar kontrolümü kaybetmiştim. Koşa koşa çekmeceden kaşık aldım, bir hışımla dolabın önüne gelip yoğurt kabının kapağını açtım.
O an hayatımın en büyük şokuydu. Kabın içinden turşu çıktı amk. Evet evet turşu. Yoğurt moğurt Yok, turşu doldurmuşlar içine. Gözümden bir damla yaş süzüldü, alkolün etkisiyle yine sallandım. Aldım kabı oradan, yerde sızıp kalmış arkadaşların üstüne basmadan geçip koltuğa oturdum. Ve o hüzünle nerden baksanız yaklaşık 1 kilo turşu yedim.
O günden beri turşularla pek aram bulunmamaktadır. Bu Da böyle bir anımdır.
Gece kaşıklamışsa mutlaka diş fırçalamalı ve gargara yapmalıdır çünkü yoğurt ve benzeri sıvı probiyotikler bademcikte enfeksyon varsa arttırır yoksa da tetikleyebilir. Yoğurt iyidir. Kaşıkayın bol bol.