sözlükteki tek canciş, kankiş, tatlış yazarıma haksız olduğu halde laf koymaya çalışan bir yazarın sözlükte kalabalıkların arkasına sığınarak gövde gösterisi yaptığı da aşikardır.
yok aga öyle "samimiyetsizlik" üzerinden politika, yemezler. "samimiyetsizlik" bu yapılandır, bu gövde gösterisidir. çok cıvıktır. 40-50 tane nick deklare ettin, sözlükte aktif yazar sayısı zaten toplansa kaç eder? 40-50 kişiyi "1" almak ordaki nicklere de hakarettir.
çık taksime 40-50 kişi, "biz kankişiz, biz cancişiz" diye haykır. kimse dönüp tek kelam etmez ama burda eder aga. burası farklı. burda her kavga var, her mücadele var. o kadar beyni, o kadar karakteri sözlükteki aktivite kıtlığına rağmen "1" tutuyorsan sen ayıp ediyorsun. şahsen o kankiş, canciş yazarlardan olsam canhıraş muhatabı keserim oraya beni layık görenlerden.
"emme biz cancişiz yahuu" diyerek gerçek samimiyetsizliği yapabilecek cüreti gösterenin de suratına tükürürüm, şahsen.
edit: şahsıma "ibne" diyen bir insanın "hakaretten" bahsetmesi de komiktir tabi "canciş, kankiş, tatlış"larının arkasına sığınarak.
iki de gizemli yazar var bu listeye ekleyeceğimiz onlar da kendini zaten biliyordur*...
nickli yazarlar bütünüdür. hepsi ve daha fazlası subjektif olarak kankişim, cancişim, tatlışımdır. he biz buna arkadaşlık diyoruz o ayrı. misal gecenin bir yarısı kafa kafaya verip de uzun yollar katetiyoruz yeri geliyor. yeri geliyor aynı şişeden biralar yudumluyor, yeri geliyor simidimizi paylaşıyoruz **. listede yüzyüze görüşemediğim kankişlerim(!) de var. onlarla da gökyüzümüzü paylaşıyoruz yeri geldiğinde. ve bundan dolayı utanmak, ezilmek gerekiyorsa sanırım ar damarım çatlamış ki beceremiyorum. neymiş efendim yapmacıkmış. yesinler efendim tespitinizi...
4 sene boyunca aynı sınıfta okuyup da sadece sınav dönemleri * selam veren samimiyetsiz insanları görmemişseniz amenna...
aylarca aynı evde kalıp da sadece yemek yapasınız, borç veresiniz diye, sigaram bitti diye odanızın kapısını tıklayan bir ev arkadaşınız olmamışsa amenna...
yıllarca aynı apartmanda oturup, merdivenlerdeki karşılaşmalarınızda selam dahi vermeyen komşunun tornavida istemek için kapınıza geldiğindeki sevgisi, ilgisi yapmacıktır misal.
ama buradaki kimsenin, kimseden bir çıkarı olamaz ki samimiyetsiz olsun. siz bir insanın yüzüne "seni sevmiyorum" diyebilir misiniz? burada bunu yapabilecek kadar samimi bir ortam var. sevmediğin adama kalkıp da "seni sevmiyorum" diyebiliyor hatta işi hakaretlere kadar vardırabiliyorsunuz. sonra da yapmacıklıktan, samimiyetsizlikten dem vuruyorsunuz. komiksiniz lan! gülüyorum...
vıcık vıcık bir "samimiyet görünümlü yapaylık" üretecidir bunlar. doğan görünümlü şahin gibi, film çekilmiş camları ile gün geçmeye ki bir yazara sarmasınlar. kendileri bu hallerinin farkında mı değiller, hayatları boyunca yaşadıkları kırıklıkların acısını kitlelerden mi çıkarmaya çalışıyorlar anlamak güçtür.
"bütün dünya görsün biz birbirimizi seviyoruz." ne boktan bir sevgidir ki bu insanların gözüne sokmak için kullanılıyor!