arkadaş profesör olmuşsun anladık, ehh yaşın da koca kadın seviyesine gelmiş, artık emekli ol da, torun-torba-çoluk-çocuk-bağ-bahçe vs... ile ilgilen.
hakikaten çevremizde var öyle tip, kişi profesör olmuş, tamam helal olsun en iyi akademik mertebeye gelmişsin, ama belli yaştan sonra bırakacan bu işleri, ben 75 yaşında, zar zor yürüyen, öksüre aksıra ders anlatamaya çalışan, bunak seviyesinde hocalar gördüm zamanında, neymiş aslında emeklilik yaşı gelmiş de, emekli olmak istemiyormuş, bazıları da emekli oluyor ne o vakıf üniversitelerinde derslere girmeye devam ediyor, yahu arkadaş bırakın artık işte, 20 li yaşlarda akademik hayatına başladıysa 50 küsür senedir akademisyensin tamam yeter artık ne zorluyorsun, çekil kenara...
kendisine laf atacak seviyede değilim elbet. sonuçta yıllarca okumuş, etmiş bir insan ancak çok sallıyor be. protein tozlarına sardı şimdi. onlar zehirde işte efendim kalp büyütüyor, öldürüyor, trans yağ içeriyor diye sayıdırıyordu. çok merak ediyorum bir kutu protein tozu alıp da içindekileri okumuş mu acaba? trans yağ bulunmaz protein tozlarında. protein tozuna bağlı olarak bir kalp büyümesi bu zamana kadar tespit edilmemiştir, edilmişse buyursun göstersin. aynı şekilde ölümde. dolaylı dolaysız alakası bile yok. koca profesör kaynak olarak'' geçenlerde koşu bandında ölen genç vardı, babası protein tozu kullanıyordu demiş.'' diyor. bu mudur senin hocalığın şimdi sayın karatay? bu mu kanıtın yani. aynı mantıkla bende su yüzünden öldü diyebilirim. su da içiyordu bu adam. böyle saçmalık olabilir mi? o gencin otopsi raporunda doping etkisi yaratan madde bulunduğu yazıyordu, buna bağlı olarak kalp krizi geçirmişti. büyük ihtimal yağ yakmak maksatlı kullanılan dnp, clenbuterol ve ya türevi bir hap kullandı. kalbi dayanmadı. hapları geçtim bilinçsizce kalp yorulmaz zaten. nabzını bilmeden, nerede duracağını bilmeden habire haldur huldur koşarsan küt diye gidersin ki bu adam hem hap kullanıyordu hem de ayağına ağırlık vs. bağlayarak koşuyordu. cahillikten gitti resmen genç adam. neyse protein tozunu falan savunmuyorum burada, kullanmıyorum zaten. yinede bir şey saçmaysa saçmadır.
çok sinirli kadın. belli ki sinirden kendi kendini yemiş zayıfca kalmış. çünkü bu derecede sinirli kadınlar hep zayıf oluyorlar. çok takılmamak lazım bu yüzden kendisine. zira kendisine ne sorulsa karşısındakini azarlayabilecek potansiyele sahip.
Son araştırmalarda şekerle eroinin beynin aynı bölümünü uyardığı sonucu çıkmış olup büyük ihitimalle 21. yüzyılın en büyük doktoru olarak anılacaktır. Hatırlarsanız Galilo'da dünya dönüyor demişti. idam etmek istediler.
Belki yıllar ama yıllar sonra hakkı teslim edilecek kadındır.
Haklıdır ama un ve şeker tsunamilerine karşı koyamayacak,torunları ve yakınları da sele kapılacaktır.
firincilari salla bence komple bilime tepki olarak gelmis. hem uslubunun hem de soylediklerinin cok sacma oldugunu dusunuyorum. elbette kendisi yillarini vermistir ama soylediklerinin aksini belirten makaleleri internette bulabilirsiniz ve bunlari anlamak icin diyetisyen olmaya gerek yok.
Halkımız bu tip figürleri seviyor. Çünkü spor yapma alışkanlığı yaygın bir şekilde olmayan halkımız, kilo verme/kilo koruma umuduyla, bu tip figürlerin televizyon kanallarında katıldığı programlardaki ifadelerine kulak veriyor.
Ben televizyon doktorlarını çok dikkate almıyorum. Siz de almayın.
Çünkü bu kişiler belli dönemlerde sık sık televizyona çıkıp, "Şunu yemeyin", "Bunu bol bol tüketin" diyorsa, bu işin arkasında, söz konusu tüketim maddelerinden elde edilmesi belli kesimler tarafından beklenen gelir artışının olma olasılığı pek de düşük değil. Bir zamanlar yumurta için birçok olumsuz şey söyleniyordu; ama sonra yumurtayı önermeye başladılar. Tereyağ için de eskiden olumsuz şeyler söylendiği olmuştu, şimdi bol bol tereyağ tüketilmesini öneriyorlar.
Bir de bu televizyon doktorlarından birinin dediği ötekinin dediği ile uyuşmuyor. Canan Karatay protein tozunu önermiyor; ama Mehmet Öz öneriyor.
Akademik kariyerine bir lafım yok. Fakat profesör oluşu, "televizyon doktoru" olduğu gerçeğini ve benim televizyon doktorları hakkındaki görüşlerimi değiştirmiyor.
Zayıflamak istiyorsanız diyetisyene gidin. Sizin vücut ölçülerinize, kilonuza, metabolizmanıza uygun bir diyet programı hazırlar ve spor eşliğinde uygulayıp, kilo verirsiniz. Ben böyle yapmıştım geçen sonbaharda ve 2 ayda 10 kilo verdim. Görenler zayıfladığımı söylüyordu. Göbeği daha çok eritmem için ekstra spor gerekiyor; ama o kadarına zamanım yoktu.
Diyetisyene gitmelisiniz; çünkü televizyon doktorları genel konuşuyor. Herkesin metabolizması aynı değil. "Ot yemeyin, bol bol et yiyin" diye genel bir ifade kullanmak mantıklı değil.
"Ceviz beyne çok yararlı; çünkü şekli beyne benziyor" diyen, millete akıl vermeye çalışan ama kendi paralarını gayet ucuz bir yolla dolandırıcılara kaptıran, kanal kanal gezip "Ot yemeyin; çünkü inekler şişman" diyen, meyve yemeyi önermeyen Canan Karatay'ı dinleyeceğinize bir diyetisyene gidin, spor salonuna yazılın.
Televizyonda herhangi bir kanala çıktığında fazla bilmiş konuşan kadındır. Bilgisinin boyutunu bilemem ama kendisinin öne sürdüğü diyetle annem on beş kilo vermiştir. Karbonhidrat düşmanıdır.