film basit junkie filmi. ancak tuğçe kazaz ve göğüsleri mükemmel. tuğçe kazaz'ın sevgilisi rolündeki sarışın oğlan* biraz hafif kaçmış. daha erkeksi bir tip bulunabilirdi.
tugce kazaz in basrolde uyusturucu bagimlisi manken rolunu oynadigi, digiturk icin cekilmis film. uyusturucunun zararlarina dem vuruluyor guya ama ne zaman tugce ve sevgilisi filmde kokoyu cekse acaip mutlu bir tavir sergiledikleri icin amacina tam anlamiyla ulasamamis film oldugunu dusunduruyor.
çekir dağına iner gibi bir meyvanın
indim durdum durmadan belaya;
halt etmiş Datça'da ağustos
bir ağaç kıskanır mı bir ırmağı
yakışır mı hiç yeşil olmağa
eğer sen halksan, bir haltsan, halktansan
sivriysen, yontulmamışsan
ve çivisi çıkmış kavgada
iki ta**ak arasına sıkışmış
ya**ak kadar yalnızsan
bildim ki sonu yok bu manda gözünün
sonu yok bu acıda açılan uçurumun
bir kadını,bir erkeği,bir
"bir" olmayı sevebilmişsan
yürü git çocuğum!
yürü git kızıla, karaya!
ne işin var ossuruktan teyyare yalnızlıkta
sen de kabulsün
sen de varsın g*tü boklu dünyanın
manasında!
manaya mana katan yüreğinle,davanla
takladaysan
bozulduysan hayata
sana da kulvar açar bu badem!
sana bir kere verir elbet bu
bu..
bu seceresine shakespeare
okuttuğum kainat!
aldigim son bilgilere gore yeteri kadar sacmalanmis bu baslikta. o yuzden bu gecelik son veriyoruz. sozlerime son verirken tanidigim tanimadigim, su kucuk uludag maceramda bana destek/kostek olmus butun uuserlara selam ediyorum.
sol framede basligi gormemle acaba geri mi dondu diye buyuk bir heyecanla basligi tiklamama neden olan eski yazar. yok gelmemis. online listesinde ozledik onu ve onunla gidenleri* gormeyi.
bugün yolda yürürken karşılaştığım uuser. seslendim, "caan, caaan" dedim. önce duymadı, sonra bir daha seslendim, daha kuvvetli. "caaaaaaan" döndü. yüzüme baktı öylesine. bir şeyler söyledi. ama eski can değildi sanki. klonlanmış olabilir mi acaba? bilmiyorum. belki. ama bir değişiklik vardı sanki. neyse. çay demlenmiştir. ben ona bakayım.