--spoiler--
yalnız aşkı vardır aşkı olanın
ve kaybetmek daha güç bulamamaktan
sen yüzüne sürgün olduğum kadın
kardeşim olan gözlerini unutmadım
çocuğum olan alnını sevgilim olan ağzını
dostum olan ellerini unutmadım
--spoiler--
(bkz: cemal süreya)
bir yüzük yaptım sana güvercin teleğinden
bir yüzük bükerek hoşça kal sözcüğünden**
yitik bir ezgisin sadece;
tüketilmiş ve düşmüş gözden**
sessizce bir cigara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın**
kuyular kuyular kuyular kazdık
bir nefes üflemen için yer yüzü bataklığında sazdık kestik
kendimizi deldik yaktık
sonra sana değil dünyaya aktık
dünya ki mescittir biz onu otel yapmışız
kalktık ki yenilmişiz değişmişiz azmışız
bir sızı kalmış içimizde başka bir şey yok
bu sızıdan yol bulup kapına dayanmışız**
ben orda, akşamına orospular dadanan
camlarında pis sinekler gezinen, ben orda
eskimiş bir tutuşla şarabını içiyor**
--spoiler--
küsecek kadar sevmeli insan birini
o gelince küsmeli: nerdeydin bunca zaman
niye sevmedin beni, küsecek kimsem yoktu
demeli o varken de kimseye küsmemeli
--spoiler--
(bkz: haydar ergülen)
yani şimdi gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı?
şimdi gidiyorsun
git
oysa senden tek bir damla istemiştim
sana kocaman bir deniz sunmak için
şimdi gidiyorsun
git
ne zaman başladı bu hikaye
anımsamak zor
gençtim
hazırda fırtınalarım vardı dört nala sevdalarım
komazdı öyle üç-beş nöbetleri
geceler içimi acıtmazdı böyle
bir insan bu kadar eksilebilir mi
hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı
bu şehrin biryerlerinde
düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona
gözlerinde gizledi o seni sen bilmedin
o adam bendim unuttun mu
bak sevdiğin adam gülmeyi bile unuttu
seni unutamadı
i̇şin kolayına kaçmadım
uğruna ölmedim yani
uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep
sen bunu da bilmedin
ben bir bakışına bin anlam yükledim
sen aşka kestirmeden gittin
bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma
şimdi gidiyorsun
git
bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
bütün ışıklarımı söndürüyorsun
bu cehennem cinayetlerini işliyorsun
sonra bunlara intihar süsü veriyorsun
yazıklar olsun yazıklar olsun
susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor
hani sen sevdiğini
yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin
düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesin
uzun lafın kısası yoktur
anlatacağım çok şey var
hoyrat bir rüzgar gibi geldin
aklımı hayatımı dağıttın
şimdi gidiyorsun
git
daha ayrılığa bile çarpmadan
aşk bize döndü
bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri
artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil
ama sana dokunmak da yasak bana
göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır
sen var ya sen
allah kahretsin
yani şimdi
gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı
yani şimdi başkaları mı sevecek seni
ben saçlarını okşadığım zaman
ellerin öksüz kalırdı
şimdi gidiyorsun git
--spoiler--
kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı
ama karşıma çıkınca
kızmadım hiç elma kurduna
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna
--spoiler-- sunay akın
evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
üç güvercin görsek meksika geliyordu aklımıza
caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
kadınların kocalarını aramasını seviyorduk.
--spoiler--
''Sen artık başka bir hikayenin güzelisin.
Bende yarım kaldın ama başkasında son bulabilirsin.
Farz et ki aşkım bir yalandı ya da ta kendisiydi sevdanın...
Bunun bir önemi var mı? Geçti gitti işte...
Kalıcı bir hikayen olsun istiyorsan ya sarışın sev ya da esmer, bu şiiri yazan kumraldı...'
--spoiler-- *
saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda
acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman
acıyla uğraşacak yerlerimi yokettim.
ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın
başından başlayabilirim.
......
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
(bkz: Hasretinden prangalar eskittim).... (bkz: Ahmet arif)
..........
Ve kadınlar,
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yârimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen ......
(bkz: Nazım Hikmet)