Beni güzel hatırla,
Bunlar son satırlar.
Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
Ya da bir yağmur sel oldum sokağında.
Sonra toprak çekti suyu, kaybolup gittim.
Bekli de bir rüyaydım
Senin için;
Uyandın ve ben bittim.
Beni güzel hatırla,
Çünkü sevdim seni ben, her şeyini...
Sana sırdaş oldum, dost oldum, koynumda ağladın.
Yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini.
Beni üzdün, kınamadım.
Alışıktım vefasızlığa, el oldun aldırmadım
Beni güzel hatırla
Sayfalarca mektup bıraktım sana,
Şiirler yazdım her gece
Çoğunu okutmadım
Sakladım günahını sevabını içimde
Sessizce gittim senden öncekiler gibi, sen de anlamadın.
Beni güzel hatırla,
Sana unutulmaz geceler bıraktım
Sana en yorgun sabahlar...
Gülüşümü, gözlerimi sonra sesimi bıraktım
En güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka
Söylenmemiş merhabalar sakladım her köşeye
Vedalar bıraktım duraklarda
Ne arasan bir sevdanın içinde
Fazlasıyla bıraktım ardımda.
Beni güzel hatırla,
Dizlerimde uyuduğunu düşün
Saçını okşadığımı, üşüyen ellerini ısıttığımı...
Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
Anlından öptüğüm dakikaları...
Birazdan kapını çalan kişi olabileceğini düşün
Şaşırtmayı severim biliyorsun
Bu da sana son sürprizim olsun
Şimdi seninle yaşanan günleri ateşe veriyorum
Beni güzel hatırla,
Gidiyorum.
ey kör! bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!
bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
şu durmadan kurulup dağılan evrende
bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
nice bağlarla
bağlı olduğumuz
dostlarımız var
-görmemiş olsak da
yüzlerini,
adlarını hiç
işistmesek de-
ve anladım ki
yalnız da değiliz
yetim de
çaresiz de...
--spoiler--
Bu mesafeden öpemiyorum sensizliği
Aramızda kökeni belirsiz birçok yabancı dil var
Kurulayım diyorum bazen ağzının en kurak köşesine
Yutkunursun diye korkarak yaşamak da güzel...
--spoiler-- *
--spoiler--
Gözyaşı sinmiş dolu bir avuçla tokalaşmamak,
Dokundurmamak için yaslarına,
Ya da bir hüznün arasından geldiğini belli etmemek için o yeni adama;
Bazı kadınlar gözyaşlarını hep ellerinin tersiyle silerler...
--spoiler--
antakya sokakları dar,
antakya sokakları bir kişilik.
sen giderken ben gelemem,
bir gönlümü bahar almış,
bir gönlümü yaz.
antakya sokakları bir kişilik
öte git biraz...
--spoiler--
Umut fakiri bu coğrafyada gözlerin gerekliydi
Gözlerin bir parça su gibiydi, bir dilim ekmek
Gözlerin çok zaruriydi
Yüzünü çevirmeseydin eğer bir sürü ceset dirilecekti...
Kent
' 'Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim' dedin.
'Bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz yargısıyla karşı karşıya
-bir ceset gibi- gömülü kalbim
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam
kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün
boşuna bunca yılı tükettiğim ülkede'
Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın
bu şehir arkandan gelecektir.
Sen gene aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede koşacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Dönüp dolaşıp bu şehre geleceksin sonunda. Başka
bir şey umma-
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte,
öyle tükettin demektir
bütün yeryüzünde'
birgün yine kendimi savunmak zorunda kalırsam sana karşı
bil ki savunacağım tek şey yine aşkımın saflığı olacak
postalımla bastığım aşkın inadına
sevmek eylemime yine safça devam edeceğim
kendimi zincirlediğim dudaklarında...
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın...
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak... Can Yücel
tanrı'yla aynı fikirde değilim
intihar edenlerin
cehenneme gideceği konusunda.
kainatın yaratılışına
katılmaktan bıktığımda ruhum,
intihar edeceğim ben de
denenmemiş bir yolla.
nerdeyse bütün akıllı kalpler
intihar edip siktir çekmiş yeryüzüne.
ben ateist değilim, babasıymış gibi
tanrı'ya küsen bir çocuğum.
eğer tanrı intihar edenleri ve nietzsche'yi
cehenneme gönderirse
cehennemde yanmayı tercih ederim ben de,
tanrı dürüstlüğü sever.
tanrı'nın hayal gücünü beğenmiyorum.
ben tanrı olsam
peygamberler göndermez
direkt konuşurdum insanlarla.
ben tanrı olsam
hitler' i iyi kalpli bir yahudi olmakla cezalandırırdım,
yahut yetenekli bir yazar yapardım onu.
içindeki kötülüğü insanlara değil
tuvallere boşaltırdı
ben tanrı olsam
devletler yok olur
gül kokulu bireyler var olurdu sadece,
atlar çılgın zamanlar koşardı.
ben tanrı olsam
düşünce gücüyle herkesin
istediği karakter olmasını sağlardım,
dünya bir şiirin
yaratılım sürecine dönüşürdü böylece.
ben tanrı olsam intihar ederdim
insanlarla birlikte
acı çekmeyi öğrenemediğim için