türk sinemasının gördüğü en iyi 3 4 filmden biridir sanırım. tahmin ettiğim gibi benim gibi herkes müziğinden etkilenmiş bu filmin. neden bilmiyorum bayadır izlememiştim ve birden aklıma geldi. açtım müziğini dinliyorum bende.
01.03.1973 tarihinde izleyicisi ile buluşan filmin yönetmeni ertem eğilmez, filmin konusu; Küçük Kahraman, ağabeyi ve ağabeyinin sadık arkadaşı Halit,birlikte yoksul ama neşeli bir hayat sürdürmektedir. Devamlı bir işleri olmayan ve günlerini daha çok aylaklıkla geçiren bu ikilinin tek amacı Küçük Kahramanın okuması ve hayatını kurtarmasıdır. Parasızlığa rağmen keyifli bir hayat geçiren bu küçük ailenin mutluluğu öğretmenin Kahramanla ilgili bir gerçeği ortaya çıkarmasıyla son bulur. Yapılan sağlık taramalarının ardından kan kanseri olduğu anlaşılan Kahramanın en büyük isteği ise bir televizyondur. Halit ve ağabey bundan sonra tüm güçlerini bir televizyon alabilmek için harcayacaktır. oyuncu kadrosu ise; Tarık Akan, Halit Akçatepe, Kahraman Kıral, Metin Akpınar, Adile Naşit, Kemal Sunal, Sıtkı Akçatepe bulunmakta.
kemal sunal, metin akpınar gibi oyuncuların figüran sayılabilecek rollerde oynaığı dramatik mi dramatik, müziği çok duygulu olan, başrollerini tarık akan, halit akçatepe ve kahraman kıral'ın oynadığı sonuyla bir çok kişinin boğazını düğümleyen türk filmi.
adama bir paket sigara bitirten filmdir.
hüzünlüdür ya, salt hüzün var filmde.
ara sıra güldüren detaylar da var ama genele öyle bir keder hakim ki, anlatılmaz.
tarık akan, halit akçatepe, enfes oyunculuklar
cahit oben, enfes müzik,
sonuç, enfes film.
filmin adını duyunca bile boğazımı düğüm düğüm yaptıran film. şahane bi film, çekildiği zamana ait insanların sıkıntılarını, dertlerini, sevinçlerini o kadar naif bi şekilde anlatmıştır ki film içine çeker sizi. yayınlansa da izlesek, ağlasak, açılsak...
insanların yakınlık kurmak istedikleri kişiye söylediği sözler bütünüdür..mesele söz değil icraattır..kalpten canım kardeşim diyebilmek fıtrata en uygun düşenidir..müminler birbirlerinin kardeşidir zira.
filmin kahraman'ın hastalığı çevresinde gelişen ana hikayesi dışında, dönemim yoksulluğunu da öne sermesi adamı fena halde yaralar. bir de o dönem toplumcu gerçekçilik çevresinde çok film çekilmemesine rağmen bu film, toplum gerçeğini gözümüze sokar. filmi izlerken ''var mı değişen çok şey?'' dedim
kendime. cevap basitti; yollar değişti, yüzler değişti. belki artık herkesin televizyonu var ama, yoksulun nadir ulaştığı şeyler tek değişen. ben de yoksul bir yerde büyüdüm. ben de bizim mahallede ''kancı mehmet'' gibi kirli paralarla satın aldığı muhteşem arabasıyla hava atan adamlar gördüm...
''değişmeyen tek şey, değişimin ta kendisidir'' diyen filozof halt etmiş. hiç bir bok değişmedi ''canım kardeşim''.
böyle de vurucu bir film olduğu için, türk sinemasında çok güzel bir köşede duruyor canım kardeşim.
en delikanlı maço adamı bile iki gözü iki çeşme salya sümük ağlatacak film. ha eğer son dakikada banyo ya da balkona kaçarsanız belki karizmayı kurtarabilirsiniz. tarık akan oyunculuğuyla harikalar yaratmıştır. ayrıca filmde o dönemin bir çok sosyal fenomenine de değinilmiştir.
Aynı dönemde çekilen adventure diye tabir edilen filmlerden (zengiz kız- fakir oğlan ikilemi ve yanlış anlamalarla dolu bilumum yeşilçam filmlerinden)farklı olarak gerçekten dönemin dokusunu yaşatan filmdir.Türkiye'de yapılmış tartışmasız en iyi dram filmidir.Yazık ki değeri şimdi anlaşılıyor.dünyaya bir pazarlasan nice ödülleri kaldırırsın şimdi.Aslında görüntüleri yeniden temizleyip(Selvi boylum al yazmalım da yaptıkları gibi)yeniden servis edilse rekor kırar yemin ediyorum.