Benim fikrime göre arazi israfından başka bir şey olmasa da insanların inandığı dinin usulüne göre ibadethanesinde tapınma hakkına saygı duymak inanç özgürlüğünün gereğidir. Fakat yine de her tarafa ibadethane açmak doğru değildir zira bunu yapmak inancı olmayan insanlara karşı saygısızlıktır.
Ayrıca devlet eliyle din görevlilerinin maaşa bağlanması ve dolayısıyla bütün halktan o memurları beslemek için vergi alınması soygundur. Zira inançsız veya farklı inanca sahip bir insana öteki dinin görevlisini beslemek için para ödetilmesi zorbalıktır ve kimse inanmadığı,ibadethanesine gidip dini hizmet almadığı bir dinin görevlilerini finanse etmek zorunda olmamalıdır.
Bence bütün ibadethaneler ihtiyaçlarını cemaatlerinden aldıkları bağışlarla karşılamalı ve din görevlileri de yine cemaatleri tarafından bağış yoluyla para kazanmalıdır. Örneğin ben bir ateist olarak bir imamın maaş alması için vergi ödemek zorunda olmamalıyım. Bu durum cizye vergisinden farksızdır ve Türkiye eğer laik bir ülkeyse böyle bir vergi alınması kabul edilemez.
asıl amacından sapan milletin vicdanını susturmak için malından suçluluk duygusuna oranlı miktraları bağışlayarak yaptırdığı yapılardır. gösteriş için yapılmaya başlanmıştır. dolmamaktadır.
Yoğun, hareketli ve genel olarak sahte bir dünya var sokaklarda. Bunun en önemli sebebi medyanın insanı kusursuzlaştırması ve körelmiş beyinlerin kusursuzlaşma istemidir.
Cami ise benim için bir kaçıştır.
Kitap gibi.
O kalabalığın içinde kendimi güvende hissederim.
Ayakkabıların çıkması ile herkesin eşitlendiğini düşünürüm.
Abdest ile ferahladığımı düşünürüm.
Gerçek anlamı ile evdir benim için.
Camide insanlar iç sesi ile dua ederken maske kullanmazlar.
Maskesiz bir hayat vardır orada.