gerekçesi ne olursa olsun 'bak nicki bu olan yazar özel sohbetlerimizde böyle böyle yapıyor terbiyesiz ahlaksız' şeklinde ilanlar-afişler hazırlamaması gereken yazardır. formatı falan geçtim; edep ve adaptan samimiyetle bahseden bir kimse, kişisel problemler yaşadığı insanları 'bak bu nickli kimse özelde bunu yapıyor' şeklinde reklam ettiği sürece samimiyeti her zaman şüphe uyandıracak kimsedir. mesajların altın bir x sembolü var; moderasyona ulaşıp derdini dökmek için birebir.
ne oldu şimdi? mendoza diye bir yazar var ve bu başlığı okuyan herkes onun nickini ne zaman görse 'vay ırz düşmanı vay' mı diyecek? başıma bir şey gelmeyecekse ben demiyorum arkadaş. ben calyx nickini gördüğümde asla kişisel bir şey paylaşılmayacak bir yazar hatırlayacağım sadece. neşeli bir anımda söylediklerimin daha sonra ayran içilip ayrı düşülünce beni emrah'ın amcası haline getirmeyeceğini kim iddia edebilir?
önemli not: ne calyx ne de mendoza ile tek merhabam ya da kuyruk acım yoktur. peki ben bunu yazdım diye '-bu saylon bana özelden yavşadı- diye bir iddia ortaya atılır mı lan acaba?' diye bir endişem var mı? kendimle bi görüşmem lazım, bir yanıt alırsam sizinle de paylaşırım.
zirve sayesinde tanıştığım, tanımaktan ve sohbetinden ötürü keyif aldığım insanlardan. fazlasıyla gereksiz saçma muhabbetlerin içine çekildiğini düşünüyorum. burdan bakıldığında herkeslerdeki kalite denen şey anlaşılıyor zaten. *
sözlüğü sövüş-seviş mekanı sanan yazar. tamam hakkında kötü şeyler yazılmış olabilir ama rapor edersin moderatöre ilgilenir. ayrıca özel mesaj diye bir şey var.
çok çabuk gaza geliyor. tahriklere kapılmakta üstüne yok. havlaynın ısırmayacağını bilmesi lazım. tecrübeli olması lazım bu konuda ama hep aynı hataya düşüyor. gene çaylak olmuş. yazık.
çok fazla feminst ruhlu olduğunu düşünsekte aslında çokta öyle olmayan, sadece haksızlığa gelemediğini düşündüğüm ama yine de feleğin çemberinden geçmiş bir kişilik sanırım. hayat onu çok sarsmış belli. neden belli çünkü güvendiği herkes belki de bir süre sonra arkasından bıçakladı. bunu yapanlarda erkeklerdi sanırım. hep sanırımlı konuşuyorum ama sandıklarımın doğru olma ihtimali yüksek. yoksa bu kadar sinir ve bir kıza yakışmayacak derecede argo nasıl ortaya çıkabilir ki...
şimdi bir kıza yakışmayacak dedim ya sanırım ona da bir itirazı olacaktır. ancak ne olursa olsun ne yazarsa yazsın içinde bir art niyet olduğunu sanmadığım bir yazardır. fazlasıyla sinirli ama insanlara değil daha çok tabulara. belki de bu tabuları yücelten insanlara siniri. bir siniri olduğu kesin ama herkese karşı değil.
tüm bu yazdıklarımdan sonra söylemek istediğim son şey
sana yakışanı yapacağına eminim ...
hayal dünyasını açıklardım burda da özel mesajları açıklamak formata aykırı diyen yazar. merak eden yazarlara msn den o " hayal dünyası"nı atabilirim. hodri meydan. ajitasyon muymuş gerçeğin ta kendisi miymiş!
her seferinde evli erkekler bana asılıyor diye önüne gelene saldıran yazar. bu sayede sözlükte çok kolay ajitasyon yapabiliyor. masum bir kadın ve onu rahatsız eden erol taş modeli erkek yazarlar. her seferinde ona saldırıyorlar o da kendisini koruma çabasında. sanırsın yeşilçam filmi. kızım senin suratın kimin umurunda sormak lazım. bu senin hayal dünyan sadece. sanal alemde kendi kendini tatmin ediyorsun bunu da eyvallah ama iftira atmak günah allah yakar sonra ne diyelim.
ooooooooooooooooooo kimler gelmiş kimler yazarıdır. can dostum gel teskere bitti nihayet. hoş geldin gözümün nuru. yahu çatlı' nın kızı calyx gelir gelmez kavurmuşsun. *
nothingen: bir olay dikkatimi çekti, arkadaşı kahpece sırtından vuran bizim dostumuz olamaz. yüzünden gülüp, arkadan konuşanın biiiiippp kadar yolu var. yalakalık ve arkadan vurma işin içine girerse, bu masum gülen yüzler yerini bir vampire bırakır. sakın unutulmasın. sakın!
başlığına, cyranox başlığına girilen entry sayısından 435 tane daha fazla entry girilmiş olan yazar. (bununla birlikte 436 oldu.)
o kadar da popülerdir.
öncül not: bu entryi herkes anlamayabilir. anlayanlar ise anlamayanlara anlatmayacaktır tahminimce...
tanıdığım halde tanışmaktan müşerref olduğum bir yazar. sonra zirve katılımcılarını toplayarak bir cluba gitmemize önayak oldu ve bu vesileyle organizasyon içinde organizasyon yaparak eğlenceye, eğlence kattı. ömrümde üçüncü kez bir cluba gitmeme de vesile oldu subjektif olarak(daha önceki ikisi de aynı gün içinde gerçekleştirilen kısa süreli iki ziyaretti zaten topu topu)... ben ve yandaşlarım mekanın kapısındaki masada oturmuş "sanat" konuşuyorken geldi yanımıza "üşüyeceksiniz, içeri gelin." diye tımarladı birazcık ve bizim telden şarkılar çalacağını müjdeledi. akabinde sad but true senin, fear of the dark benim bir hava hakimdi mekandaki clubberların şaşkın bakışları arasında revolter00 pervane yaparken.
velhasıl-ı kelam montunun kendisine yakıştığını söylemek istediğim yazardır. bir de güleryüzlüdür...*
canının sıkkın olduğu zamanlarda hızır acil servis gibi yanında olan, bildiğin kardeştir.
dosta sesleniş,
o kadar şeyler yazıldı çizildi ama dostluğumuz hiç bozulmadı. birbirimize vurdurmak isteyen çok oldu ama kanmadık. için sızladığı zaman, sanki benimde içimde birşeyler koptu. sen bizi bilirsin. takmayız ve dostumuz için sonuna kadar savaşırız. çok açıklayamasam da burada bunları, sen çoğu konuyada vakıfsın. seni seviyorum dost, iyi ki benim dostum ve yoldaşımsın...
zirvenin sabah ayagina katilmadan once, zirve katilimcilarini bir club partisine davet etmis, misafirperver yazardir. ayrica; club tarzim degil ancak o mekanin icerisinde sad but true ve fear of the dark parcalarinin calmasini saglayarak sahsimi ve sahsimin muzik zevklerine uyan yandaslarimi yalniz birakmamistir, bu nedenle kendisine bir tesekkur daha sunarim.
(bkz: sileyim mi abi)
