igneyle kuyuyu kazacak olan zavallidir. kartlasmis egitimsiz beyine ne verilebilir ki? bes kere ayni kere soylersin, bir kere anlama zahmetince bulunmaz, bulunamaz.
eğitimli taraf bu aradaki ucurumu göz ardı etmek istese bile, eğitimsiz taraf sıklıkla "Seni eğiten hocanın ben..", "onca yıl okudun,bunu mu bilemiyorsun.." benzeri sözlerle karşı tarafdan üstün duruma cıkmaya calısacaktır. *
Bir süre sonra belki de eğitimli taraf da kafayı yicek, ve baskın cıkmaya calısacaktır.
Nitekim sonucta bu beraberliğin sorunsuz olması mümkün olamayacaktır.
hayatı çekilmez hal alacak insandır.ha ukalalık edip diğer tarafı ezmeye kalkarsa iki tarafın birden hayatı çekilmez hal alır.en iyisi böyle bir evlilik olmasındır.
cahil taraf erkek, egitimli taraf bayan ise asla ve asla yürümeyecek evliliktir.
peki neden bu böyle? tersi durum geçerli midir? önce bunları acıklayalım.
günden avrupa standartlarına yaklassak da ata erkil bir toplumda yasadıgımız acıktır. bu durum da evin gecimini erkegin saglaması gerektigi anlayısının gunumuzde bile hala var oldugunu göstermektedir. artık bu durum cok azalsa da gecerliligi hala vardir. bu yuzden cahil koca egitimli karısının kariyer hedeflerini bir şekilde frenleyecektir. bunun önüne gecilemez. çünkü cahil insandan okumanın onemini bilmesini, bilgi edinmenin güzel seyler oldugunu anlamasını bekleyemessiniz. hali hazırda bu durum kendini sürekli yenileyip cagın gerekliliklerinden uzakta tutmak istemeyen dişiye batacaktır. ha şimdi soracaksınız, bu dişi bunları evlenirken bilmiyor muydu? efenim aşk öyle bir şeydir ki ne cahil dinler, ne egitimli dinler , ne kör dinler, ne sagır dinler, carpılır kalıverirsiniz ve bir anda nikah masasında kendinizi buluverirsiniz. ilk basta erkek tarafı kişinin kendini geliştiren seylere ilgisini frenlemiyormus gibi yapsa da sonradan bu aktiviteler içindeki 3. kişiler canını sıkar. bu durum anlık baskılar kadınımıza yansır. baskılar gunden gune artar ve artık cekilmez bir hal alır. dişi de evliligini kurtarmak adına artık fedakarlık yapmak zorunda hisseder kendini. bu fedakarlıklar artık içinden cıkılmaz bir hal aldıgında da dişi feryadı basar. "yeter artık" dedigi zaman nikah masasında ne büyük bir yanlısın içine düştügünü anlar. artık tek gerekli sey bir bosanma davasıdır.
bunun tam tersi durumu için ise istisnaları dısında pek de gecerli degildir. lakin cahil kadın evlilikten sonra gelişme gösterir. hiç olmassa kocasının gelişimine ket vurma yoluna girmekten cekindigi için ** onunla birlikte ucundan ucudan kendini geliştirir. kocasının dıs dünya ilişkilerinde sürekli yanında olarak egitimli insanlar gibi konusmayı ve giyinmesini ögrenir. kadının bu doneme adaptasyonu erkege göre cok hızlıdır. cunku erkekten evlilik sonrası degisim beklemek cok ama cok zordur. nihayetinde egitim duzeyi olarak cok ilerlemese de kadın görünüş olarak kocasının arkasında duran, onun acıgını örten, en azından onun soyadını almaktan utanmayan bir birey haline gelir. bir de ev işlerinde hamarat ve cinsel hayatında sıcak bir kadınsa mükkemmele yakın evlilik bile olabilir. ama yazar bunu yine de tasvip etmiyor. varın siz davulu dengi dengine caldırın.
Karısının ev işleriyle ilgilenmesini, kendisini birey olarak asla görmemesini dileyen eğitimli ama çakal zihniyettin ürünüdür. Asla ve asla gerçek anlamda eğitimli sayılamazlar.