anneanne veya babaanne zamanındaki eşyaları görüp artık 'yaa bunlar çok eski moda yaa' demediğim an, büyüdüğümü anladım... şimdi o zamanlardaki tek bir saç tokasını bile saklıyorum..
sözlüğe liseli bir ergenken girdiğim entrylere baktığım anla beraber şu andır; ailemden 2500 km ötede euro'nun türk lirası karşısında zirveleri oynadığı dönemde ekonomize yapmaya çalışarak okumaktır.
cahit sıtkı tarancı'nın otuzbeş yaş şiirinde ne demek istediğini anladığınız andır. lisede ilk okuduğum zaman ne saçmalamış bu adam demiştim...şimdi ise, yolun yarısını geride bırakmaya 8 gün kaldı...
Ben büyüdüğümü zaman zaman farklı olaylarla anlayabiliyorum. Mesela artık borçlarım kendi adıma olduğunda, artık her pazar annem okul için bana banyo'ya gir diye baskı yapmadığında, eskiden çok yediğim abur cuburları artık bulamadığımda, karşıdan karşıya geçerken ailemin elini tutmadığım da, tecrübelerimle alakalı benden küçüklere tavsiye verdiğim zamanlarda... uzar da uzar.