büyüdükçe özlenen şeyler

entry1137 galeri4
    109.
  1. sorumluluk duygusu hissetmeden yasamak .
    2 ...
  2. 108.
  3. 107.
  4. çocukluğun saflığı, yaşamı daha çıkarsız, daha basit ve daha yaşanılabilir algılayışıdır büyüdükçe en çok özlenenler.
    2 ...
  5. 106.
  6. küçülen elbiseler yada ayakkabılar.. özellikle çok severek parçalanana kadar giydikleriniz.. yada oyuncaklar.. kırılana kadar oynadığınız..
    2 ...
  7. 105.
  8. her sabah okul ya da iş derdi olmaksızın istediğin kadar uyuyabilemek, eve gelen misafirlerin çikolata getirmeleri...
    1 ...
  9. 104.
  10. hep hazır, mis gibi yemeklerle donanmış masalara keyifle ve sorumsuzca ve sorunsuzca oturmak.
    2 ...
  11. 103.
  12. sınav zamanı hocanın gelip sıranın ortasına kopya çekilmemesi için koca çantaları koyması.
    3 ...
  13. 102.
  14. çocukluk çağlarını geride bıraktığında, hasretle hatırlanan anılardır.
    babanın her daim özlemle kucaklaması... *
    2 ...
  15. 101.
  16. bir yerde uyuyup kaldıgında annenin kucagında yataga götürülmek.
    1 ...
  17. 100.
  18. en büyük derdim barbi bebeklerimin kafasının falan kopmasıydı... keşke yine öyle olsa...
    2 ...
  19. 99.
  20. 98.
  21. uyudugun zaman anne tarafindan takdir edilmek.
    3 ...
  22. 97.
  23. hata yapıldığında " çocuk daha olur öyle şeyler" diye geçiştirilmesi.
    3 ...
  24. 96.
  25. ekmeğin elden suyun gölden gelmesi.
    2 ...
  26. 95.
  27. 94.
  28. bayramlar köye gitmek. dedemle beraber köy kahvesine gidip ortacıdan beyaz gazoz istemek. kurbanlar kesildikte sonra hemen anneanneme koşup külbastı yapıcakmıyız bu senede anneanne demek. artık ne köye gidiyorum nede herhangi bir yerde beyaz gazoz içiyorum zaten onun adıda beyaz gazoz değil artık sprite fruko oldu birde kadeh veriyorlar sanki biz kadehle büyüdük ulan ben onu kafama dikip dudaklarımın yapışmasını hatta en çok daha sonra çıkan seslerini seviyordum.

    (bkz: koy e gitmek)
    (bkz: koy kahvesi)
    (bkz: beyaz gazoz)
    (bkz: kul bastı)
    (bkz: dede)
    (bkz: anneanne)
    4 ...
  29. 93.
  30. yedikule oynamak, aşk mektubu almak, anneannemin benimle karşıdan karşıya geçerken ısrarla elimden değil kolumdan tutması, evet bunu bile özledim.
    2 ...
  31. 92.
  32. tatil vakitlerinde sokakta akşam kızıllığında oyunun en tatlı yerınde olmak ve birazdan güneş batınca eve gitmek zorunda olmanın verdiği sıkıntının son anlarını daha çılgınca ( sanki ne kadar çılgınlaşabilecekken) geçirme gayreti. topun peşinden daha hızlı koşmak ,daha çok susamak , şimdiki halinden daha çok aptal olmak....daha cok... daha çok...sanki herşeyin şimdikinden daha çok olması.....
    2 ...
  33. 91.
  34. yaz sıcaklarında büyük leğeni doldurup balkonda mayolarla tatil keyfi yapmak.
    2 ...
  35. 90.
  36. hiç bir şey yapmak zorunda olmamak ve bunu bilmek...
    2 ...
  37. 89.
  38. hayal kırıklıkları ve yenilgilerde hayata küsmemek , her güne o masumca iyi niyet ve umutla başlayabilmek,yaraları daha kolay sarmak.
    2 ...
  39. 88.
  40. En ufak bir şeyle mutlu olmak,sorumluluk sahibi olmama durumu.
    2 ...
  41. 87.
  42. özleyecek bir geçmişimizin olmamasıdır.
    4 ...
  43. 86.
  44. burnun aktığı zaman eve gitmeye üşenildiği ya da sırf çocuk olunduğu için burnu boydan boya giysinin koluna silmek ve kolun kuruyup kabuk gibi olması.iğrenç gibi dursa da çocukken insanın iğrenç olmaya bile hakkı oluyor.Ne yaparsın biz büyüdük ve kirlendi dünya.
    2 ...
  45. 85.
© 2025 uludağ sözlük