bayramlar köye gitmek. dedemle beraber köy kahvesine gidip ortacıdan beyaz gazoz istemek. kurbanlar kesildikte sonra hemen anneanneme koşup külbastı yapıcakmıyız bu senede anneanne demek. artık ne köye gidiyorum nede herhangi bir yerde beyaz gazoz içiyorum zaten onun adıda beyaz gazoz değil artık sprite fruko oldu birde kadeh veriyorlar sanki biz kadehle büyüdük ulan ben onu kafama dikip dudaklarımın yapışmasını hatta en çok daha sonra çıkan seslerini seviyordum.
tatil vakitlerinde sokakta akşam kızıllığında oyunun en tatlı yerınde olmak ve birazdan güneş batınca eve gitmek zorunda olmanın verdiği sıkıntının son anlarını daha çılgınca ( sanki ne kadar çılgınlaşabilecekken) geçirme gayreti. topun peşinden daha hızlı koşmak ,daha çok susamak , şimdiki halinden daha çok aptal olmak....daha cok... daha çok...sanki herşeyin şimdikinden daha çok olması.....
burnun aktığı zaman eve gitmeye üşenildiği ya da sırf çocuk olunduğu için burnu boydan boya giysinin koluna silmek ve kolun kuruyup kabuk gibi olması.iğrenç gibi dursa da çocukken insanın iğrenç olmaya bile hakkı oluyor.Ne yaparsın biz büyüdük ve kirlendi dünya.