828.
patates kızartması ve kola eşliğinde izlenen Hugo ve Tolga abi.
827.
anne ile birlikte uyumak,komşu kızlarının peşinden koşup elleşmek,bakkal'a gidip ''ahaha'' demek.
826.
babanın eve dönerken ne getireceğini heyecan içinde beklemek.
825.
sokakta rahat rahat dondurma ve elma şekeri yemek.
824.
babam, eski odam, eski evimiz, köpeğimiz, ailem.
823.
anneannem
annem
teyzem
çocukluğum
hep birllikte mutlu olunan günler
karşıyaka'daki karşıyakalı nın yanındaki pomfritçi.
bostanlı'daki sakıpağa
balıkçı barınağı'ndaki churchill
ilkokul öğretmenim
oturduğumuz ev
mavi, şilebezinden anneannemin diktiği tulum
karşıyaka esot sokağındaki pideci
cafe şato pastanesinin dondurması
o zamanlarda da özlediğim babam.
822.
-meşelerim.
-leklerim.
-tasolarım.
-sarı terliğim.
-deniz mavisi şortum.
-harry potter'lı t-shirtüm.
819.
çocukluğunu özlüyor insan. basit hayallerini, isteklerini... saflığın getirdiği bilinçsizliği... bilinçsizlikle gelen huzuru. henüz kırılmamışken sızlamayan yanlarını arıyor insan. sevgiye şüpheyle yaklaşmadan, kırılan yanların batıp yine yeniden acıtmadan kucak açısını...sevdiği insanların iyi olduğuna inanmayı... şöyle içten gülmeyi, ima aramadan konuşmayı arıyor. top, sokak, bir parça ekmek, harçlıkla alınan çikolata ile gelen aydınlık ... aslında mutluluğu özlüyor insan.
817.
mahallede maç yapmak, bisikletle ağaçlardan kiraz çalmak.
815.
misket, topaç, yakartop, çatapat, pamuk şekeri, sokaktan geçen dayıdan alınan çubuğa sarılmış macun, uçurtma.
813.
insanların maskesi karşısında büyüdükçe ölüm duygusunu özlersiniz sadece.
812.
salçalı terayağlı ekmek, bisiklet yazları.
811.
Kızların saçını çekmek.
Ya ne haz verirdi o anlatılmaz.
810.
salcali ekmek.
simdi yok mu krali var ama o zaman sokaktan eve bagirip istemek ve alip oyuna devam etmek.
809.
akşam ezanından önce eve gel diye çağrılması insanın.
808.
korkusuzluk, hiç bir sorumluluğunun olmaması, dünyayı umursamamak.
807.
anne kişisinin balkondan eve çağırmasıdır, tüm gün hiç sıkılmadan oynanan saklambaç, yedi kule, renkli istop, dokuz aylık oyunlarıdır.
806.
çocukluk. oyunlarımız mahalle arkadaşlıklarımız ilkokul maceralarımız. daha ne diyim ki çok özledim.
805.
salıncakta hızlı bir şekilde sallanırken duramama heyecanını, korkusunu yaşamak.